Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

AKP’de Baykal’a iade-i itibar

AKP grubunun perde arkası konuşmalarına yönelik yazılarım "Keşke olmasa" dileğime rağmen parti yönetiminde epey rahatsızlık yarattı.

Oysa son derece insani, doğal, empati sağlayacak, önemli siyasi tespitler içeren milletvekili görüşlerinin kamuoyunca bilinmesinin yararına inandım.

AKP içinden bana yansıyanlara baktığımda, Başbakan Tayyip Erdoğan, yine hoşgörülü davranmadı; tek parti dönemlerinin esintisi gibi görülmesi gereken, "Kapalı toplantı nasıl sızar, nasıl yazılır" anlayışını öne çıkardı.

Ne diyelim; umarım Başbakan, gazeteciliğin en tatlı yanı olan perde arkası habercilik konusundaki bu hoşgörüsüz tutumundan eninde sonunda vazgeçer.

Ancak Erdoğan ve AKP yönetimini daha fazla üzmemek için bir iki ilginç noktaya daha değinerek bu yazılarıma bugün son vereceğim.

O BAKANA GÜVENOYU VERMEZDİK AMA

AKP toplantılarında eski Enerji Bakanı Hilmi Güler’e yönelik tepkilerin şiddetinin hayret verici boyutta olduğunu söylemeliyim.

Mehmet Ceylan (Karabük), "Enerji fiyatındaki artışla piyasa olumsuz etkilendi" derken, Cemal Kaya (Ağrı), Başbakan Erdoğan’ın seçim meydanlarında en büyük kozu olan Baykal’ın bakanlık dönemine iade-i itibardan kaçınmadı:

"Enerji politikası Deniz Baykal dönemi de dahil, Cumhuriyet tarihinin en kötü politikasıdır. Elektrik ve doğalgaza bir yılda yüzde 86 zam yapıldı."

İsmail Bilen (Manisa)
de kervana, "Doğalgaz zammı sanayiciyi vurdu. Bununla kendi kendimize gol atıp sonra da geri alıyoruz" diye katılırken, Yahya Doğan’ın (Gümüşhane) şu sözlerine ne denir?

"Seçime 3 ay kalmış doğalgaz zammı. Bunlar hükümetimizin yıpranmasına sebep oluyor. Arkadaşlarımız inandırıcılığını yitirmiştir. Sürekli sağdan, soldan gol, yumruk yiyen biziz. Yapılmaması gereken hatalar yapıldı. Parti disiplinli olmasaydı, Enerji Bakanı’nın güvenoylamasında olumsuz oy verirdik. Bakan inandırıcılığını yitirmiştir."

Ali Rıza Alaboyun
’un (Aksaray), "Enerji Bakanlığı’nın güvenilirliği yok" ve Afif Demirkıran’ın (Siirt), "Doğalgaz zammı yapılmamalı dedik, yapıldı. Yapmadan geçiştirebilirdik" sözleri ise hafif bile kalmış sayılır.

BAŞÖRTÜSÜNDE ACELE EDİLDİ

Milletvekilleri ekonomik kriz konusunda ise çözümlerini anlatırken, yeterli tedbir alınmamasından, bakanlar arasındaki koordinasyonsuzluktan da yakındılar, "Kriz asıl etkisini tam seçim öncesinde gösterecek" dediler.

Kerim Özkul’
un (Konya), "YÖK’ün değiştirilmesi yaygın kanıyken türban gibi sorunlar araya girince asıl konudan uzaklaşıldı. Başörtüsü konusunda acele hareket ettik. Halbuki bu konuyu yasal düzenleme yerine uygulama ile çözebilirdik" sözleriyle Mehmet Daniş’in (Çanakkale) şu tespitini de aktarmalı:

"Mahalle baskısı abartılıyor; ancak sahil kentlerinde vatandaşın içkimize karışılacak endişesini izole edecek bir politika oluşturulmalı. Özellikle sahillerde insanlar bundan etkilenecektir. Seçim öncesi böyle bir şey yapılmalı. Başbakan, bakanlar, milletvekilleri ve il başkanları olumlu görüntü vermeli. Savunma yerine olumlu çıkış yapmalı."

Son bir nokta; milletvekilleri özellikle il ve belediye meclis üyelerinin kendi adlarına ihale takibinden de oldukça rahatsızlık duyuyor.
Yazarın Tüm Yazıları