Böyle de oldu ve bakın sohbet sonra nasıl gelişti?
KARAYALÇIN’I YÜCELT MELİH
Görüşü sorulunca Akarcalı, "Bak Melih" diyerek şöyle konuştu:
"Murat Bey’i ne kadar yüceltirsen sen de o kadar yücelirsin.Rakibin büyük olduğu için sen de büyük olursun. ’Gururluyum; karşıma başbakan yardımcılığı, genel başkanlık yapmış birini çıkardılar. Benimle ancak böyle bir isimle yarışa girebiliyorlar’ de."
Akarcalı, sonra da, "Bir de Çankaya’ya dikkat et" tavsiyesinde bulunup, "Benim gibi birini bulursanız alırsınız" diye espri yaptı.
Akarcalı, bir hafta sonra da Esenboğa’da Karayalçın ile karşılaştı.
Ona da gülerek; "Deniz Bey beni Çankaya’dan aday göstermezse, AKP gösterir. O zaman sen de seçimi kaybedersin" demeyi ihmal etmedi.
Tabii, bunlar ne kadar "şaka", ne kadar "mesaj/talep" görülür bilemem; ama "iki şaka, bir akıl" derken Akarcalı adı bir yarışın içine sokuldu.
Kendisinden habersiz, AKP teşkilat yoklamasına Akarcalı adı da kondu.
Sandıktan sürpriz bir destek çıkınca da AKP Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya ile Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kendisini arayıp teklifi yaptılar.
Bu iki ismin, Gökçek’e yakınlığını ve onun adaylığına verdikleri büyük desteği anımsatırsam, Akarcalı adının nereden çıktığını öngörebiliriz.
Bu isim, "Çankaya’ya oğlunu hazırlıyor" diyen Gökçek’ten başkası değil.
’BALLI TAKASIN’ DEKONTLARI GELDİ
Pazartesi günü, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın damadı Mustafa Çubuk ile arkadaşı Bülent Sungur’un, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile giriştiği takas işlemini yazmış, ortaklardan bina sahibine 6.5 milyon TL ödeyip ödemedikleri yolundaki dedikoduları kesmek için banka dekontları açıklamalarını önermiştim.
Bülent Sungur aradı ve aynı gün banka dekontlarını gönderdi.
Buna göre, 6.5 milyon TL’lik ödeme Euro, Dolar ve TL cinsinden yapıldı.
Dekontlar gösteriyor ki, büyük kısmı oluşturan ilk dört ödeme 27 Ekim 2007’de, ikisi Ocak 2008’de, dördü de Şubat 2008’de gerçekleştirildi.
Sungur, tek ödeme yapılmamasının bina üzerindeki hacizlerin kaldırılmasıyla ilgili prosedürden kaynaklandığını belirterek şu bilgileri verdi:
"O sinemacı arkadaştan üç bina aldık.Belediye bu binaya talip oldu.Yani talep belediyeden geldi.Belediyeden köprü, yol ihalesi almadık ki binamı verdim.Keşke de girmez olaydım, bina sanki değersiz.İşte orada 7 katlı bir bina."
Bir işadamı olarak Sungur’a bu açıklığı için teşekkürler.
Gerisi belediyenin tercihi ve de halkın bu tercihe vereceği karşılıktır.