AKP’nin, Prof. Dr. Ergun Özbudun dışında hiçbir üyesi bilinmeyen öğretim üyelerine hazırlattığı anayasa taslağı parça parça gün ışığına çıkıyor.
Toplumun tümünü ilgilendiren bu taslağı hazırlayanlarla ilgili gizemi anlamak mümkün değil; ama taslağın sahipleri yenisini, 1982 Anayasası’na, onun Kenan Evren’e göre yazılmasına tepki olarak hazırlamışlar.
Daha üzerinde uzun tartışmalar yaşanacak olan; ancak 2008’in sonunda yürürlüğe girmesi hedeflenen metin için AKP, ilk toplantıyı bugün yapıyor.
Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat başkanlığında 10 milletvekilinden oluşan siyasi komisyon, bugün ilk taslak metin üzerinde çalışacak.
Sonraki toplantılar ise yarın biteceği belirtilen akademisyenler komisyonunun ikinci taslağı üzerinden devam ettirilecek.
GÜL, İŞSİZLİKTEN SIKILACAK
Tepki özelliği nedeniyle taslak metinde en çok göze batan, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinde neredeyse 1961 Anayasası’na dönülmüş olması.
61 Anayasası’nda iki paragrafla sınırlı tutulan yetkiler, 82 Anayasası’nda 26 paragrafa çıkarılmıştı.
Şimdi bunların büyük bölümü geri alınınca Abdullah Gül’ün işsizlikten sıkılacağını söylersek abartmış olmayız.
Bu çerçevede yeni cumhurbaşkanının, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu ile YÖK’e üye ve yönetici atama; rektörleri seçme; vali ve büyükelçi dışındaki bürokratlarla ilgili atama kararlarını imzalama gibi yetkileri yok ediliyor.
Bu makamlara atama kurum içi seçim ve hükümet kontenjanı ile olacak.
Bununla da yetinilmiyor, Ahmet Necdet Sezer’in kamu kurumlarını denetlemek, yolsuzluk iddialarının üzerine gitmek için sık sık harekete geçirdiği Devlet Denetleme Kurulu da kaldırılıyor.
YÜKSEK YARGIDA SÜRE SINIRI
Yeni taslakta yüksek yargı üyeleri ile ilgili ilginç bir bölüm de var.
Mevcut uygulamada, bu üyeler 65 yaşına kadar görevlerini sürdürebiliyor.
Yeni metinle Anayasa Mahkemesi üyeleri dışındaki yüksek yargı mensuplarına, en fazla iki kez, o da 10 yılı geçmemek üzere görev hakkı veriliyor.
Anayasa Mahkemesi üyeliği ise tek seferde 10 yılla sınırlanıyor.
Böyle köklü düzenlemeler getiren metin üzerinde çok tartışma yapılacak.
O nedenle, muhalefet partileri, üniversiteler, meslek örgütleri başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin katılımını sağlamak çok önemli.
82 Anayasası’nın madde madde değiştirilmesi ile sonuç alınamadığı için özellikle CHP’nin yeni çalışmaya katkısı mutlaka olmalı.
Mevcut Anayasa’nın birey özgürlüğü yerine devleti daha çok koruduğu ortada.
Yeni taslak ise buna tepki olarak İnsan Hakları Evrensel Belgesi, Avrupa İnsan Hakları ile sosyal sözleşmeyi, ikili anlaşmalara atıfla hazırlanmış.
CHP’nin hassasiyetlerini ortaya koyması, daha kapsayıcı bir anayasa yapılması için bu fırsatı değerlendirmesi; ama AKP’nin de ne yapıp edip CHP’yi ikna edecek formülü bulması, uzlaşmayı sağlaması şart.
Tartıştığımız sıradan bir yasa değil, anayasa.
Uzlaşma olmazsa, ’sivil anayasa’ bu Meclis’ten zor geçer.