Paylaş
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni binasının açılışı ve yapacağı toplantılar için Kuşadası’na davet edince bana, “Aradan geçen sürede neler oldu” merakımı giderme ve gözlem yapma olanağı doğdu. Malum Hisarcıklıoğlu üzerinde uzun zamandır siyasete girmesi yönünde baskılar yapılıp duruluyor; ilk gözlem de bununla ilgili.
Hisarcıklıoğlu, “Ekonominin Durumu Sorunlar ve Öneriler” başlıklı sunumunda mazot kaçakçılığını anlatınca, salondaki işadamlarından biri, “Yanlış şeyler bunlar başkan, yeni parti kuralım” diye laf attı.
Hisarcıklıoğlu, bir an sustu, ne desem sıkıntısını yaşadı, sonra şunu dedi:
“Bana 2013’e kadar yetki verdiniz. O tarihe kadar TOBB başkanıyız inşallah. Ondan sonra işadamı mı, başka bir şey mi Allah bilir.”
TARTIŞMAYI BİTİREN TELEFON
Ankara’ya dönüş yolunda uçakta ben de önce siyasetle ilişkisi üzerinde durdum.
Hisarcıklıoğlu, bu tür sorulara muhatap olmaktan hâlâ rahatsız; siyasetin tamamen dışında görünmek istiyor, TOBB Başkanlığı’nı çok önemsiyor.
En önemli talebi, her türlü kavganın, çekişmenin dışında kalmak.
Hatta yeni öğreniyorum ki sırf yanlış izlenim doğmasın diye TOBB, daha önceleri yaptırdığı siyasi anketlere üç yıldır son vermiş.
Başbakan’la aralarında yaşanan tartışmaya da bu çerçeveden bakıyor, Erdoğan’la ne zaman istese konuştuğunun altını çiziyor.
“Maaşınızı da ödeyelim” sözleri sonrası, salı günü de Başbakan’la görüşmüş.
Bütün çabama rağmen görüşme hakkında sadece, “Yanlış anlamalar söz konusu olabilir” demekle yetindi; ancak anladığım o konuşmada bir sulha ulaşıldığı için
Başbakan da konuya bir daha dönmedi. Hisarcıklıoğlu, bu hafta Erdoğan’dan, ana konusu istihdam olmak üzere bir görüşme yapma amacıyla randevu isteyeceğini de söyledi.
DP İLE İRTİBAT YOK
TOBB’un hiçbir şekilde, bırakın Başbakan’ı, hükümetin herhangi bir üyesi ile dahi diyaloğu kesme hakkı olmadığını anlatan Hisarcıklıoğlu, “Sorunları çözme yeri hükümettir, diyalog kesilince sorun çözülür mü” diye sordu.
Bu çerçevede Hisarcıklıoğlu, tabanlarından gelen, “Kamudan maaş alamayız; ama kamunun maaşları bizim vergimizle ödeniyor” demesi yönündeki tüm taleplere kapısını net bir şekilde kapatmış. Kuşadası’ndaki sunumunda da işadamlarına, kavganın ortak aklı yok ettiğini, bütün uyarılarına rağmen siyasetin 2007’de giriştiği kavganın krizi yarattığını ve o kavganın işin bereketini ortadan kaldırdığını anlatmıştı.
Uçakta da bu sözünü yinelerken, başka bir özenini daha ortaya koydu.
“Oradaki ‘kavga’ kelimesi yanlış anlaşılmasın. Onunla Cumhurbaşkanlığı seçimini, e-muhtırayı ve parti kapatma davasını kastediyorum” dedi.
Son olarak zaman zaman bana da sorulduğu için Hisarcıklıoğlu ile ilgili bir bilgiyi de aktarmak isterim:
“DP ile irtibatı var” haberleri hiç doğru değil; ne “Partimize gelin” diye bir talep aldı, ne de 4 ay kadar önce bir rahatsızlığı nedeniyle telefon etmek dışında Mesut Yılmaz ile açık/gizli bir görüşme yaptı.
Paylaş