Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

12 Eylülzedelerin listesi

ANAYASA değişikliğinde son sözü halkın söyleyeceğine inanan AKP kadrolarında birçok derin hazırlık sürüp gidiyor.

Haberin Devamı

Hazırlıklardan birini de ilginçtir, Anayasa paketine ‘hayır’ diyeceği savunulan vekiller arasında sayılan (AKP’de ciddi bir fire olacağını düşünmüyorum) TBMM Başkanvekili, Kayseri Milletvekili Sadık Yakut yürütüyor.

Milliyetçi kökenli Yakut’un Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da bilgisine sunacağı çalışma, 12 Eylül darbesini yapanlara zırh sağlayan Anayasa’nın geçici 15’inci maddesinin kaldırılmasına yönelik.

O İKİ PARTİ


Çalışma öz olarak, 12 Eylül’ün bir şekilde mağdur ettiklerini kapsıyor.

Gözaltına alınan, cezaevine konan, sürgün edilen, görevinden uzaklaştırılanların; imha edilen gazete ve kitapların sayısı çıkarılıyor. Örneğin, gözaltı sayısı 650 bini
aşmış, bunların hemen hemen tamamı da işkenceyle tanışmış 12 Eylülzedeler.

Yakınları ile büyük bir kitle ve teorik olarak bu kitlenin CHP veya MHP çizgisine yakın oldukları düşünüldüğünden tutumları önemseniyor.

Çünkü AKP’ye göre de referandumdan bıçak sırtı bir sonuç çıkabilir.

O nedenle CHP ve MHP tabanları önemseniyor, onları etkileyecek şöylesi söylemler geliştiriliyor:

“Bugün parlamentodaki dört partiden ikisi 12 Eylül’de kapatılmış; yöneticileri tutuklanmış, yasaklara konu edilmiş. Bunlar CHP ve MHP. Ne ilginç bir ironi ki Anayasa değişikliğine karşı çıkan iki parti de bunlar.”

MHP tabanını daha derinden etkileyecek bir söylem de var.

Partinin kurucusu, ideolojinin babası Alpaslan Türkeş’in tam beş yıl cezaevinde tutulması sık sık dillendirilecek.

ŞANS KAÇMASA


Gündem belirlemede iktidarın, şapkadan böylesi çok tavşan çıkarma konusunda, muhalefete göre daha mahir olduğunu defalarca gördük.

Buna ilaveten, referandum sürecinde iktidarın keskin gücünün, toplumun her kesimi ve önderleri üzerinde hissettirileceğine de kuşku yok.

Böyle bir ortamda yapılacak referandum sürprizlere, sıkıntılara gebedir.

Anayasaların toplumsal mutabakatla değişmesi gereken metinler kabul edildiğinden, bu süreçte AKP’nin kendi anayasasını dayatması, muhalefetin de ‘değişmeli’ demesine karşın işin içine girmemesi çok yadırgatıcı.

Keşke, 12 Eylül anayasasına en fazla karşı duran parti olarak CHP, geçen dönem “değişikliğe evet” deseydi bugün, Türkiye bu gerginliği yaşamaz, yeni anayasa da daha çok onun izini taşır, onun eseri kabul edilirdi.

Yine çok önemli bir eşik söz konusu; çünkü paket referandumdan geçebilir de.

Yapılması gereken, paketi herkesin benimseyeceği bir hale getirmek.

AKP bu yoldan dönecek gibi görünmediğine göre, bunu engelleyecek gücü olmayan muhalefetin, konu üzerinde biraz daha düşünmesi gerekmez mi?

Muhalefet bu adımı atarsa, ‘uzlaşma’ diye bağıran tüm toplum kesimlerinin desteğini alacağı da kesin gibi.

AKP’nin yürüttüğü temaslardan anladığımız, bazı düzenlemeler zaten yapılacak; örneğin Cumhurbaşkanı’nın yargı üzerindeki gücü törpülenebilir.

Muhalefet işin içine girerse daha başka uzlaşmalar ve çözümler de olası.

Yazarın Tüm Yazıları