Veresiye defterini çalan hırsız

MARKETE giren hırsızlar, marketten; raflarda duran birkaç içki şişesi ve sigara paketi ile veresiye defterini alıp kaçmışlar.

Cumhuriyet’te okuduğumuz bu ilginç hırsızlık, son yıllarda benzerine pek rastlanmayan bir hırsızlık olayı...

Demek ki ekonomik kriz artık veresiye defteri çaldırır hale geldi.

GÃœNAH VE SEVAP

Bayramdan önce, hükümetin gözde bakanlarından biri ile ekonomik krizle ilgili sohbet ederken, birden aklıma geldi:

-Sayın Bakan, duydunuz mu markete giren hırsız, veresiye defterini çalmış.

Veresiye defteri mi kaldı? Banka kartları çıktıktan sonra, veresiye defteri kalktı biliyordum.

-Kart borcunu ödeyemedikleri için banka kartı olmayanlar, kart kullanmayanlar ya da düşük limitli kartı olanlar var. Onlar olabilir.

İlginç... Market sahibi mutlaka çok üzülmüştür ve hırsıza beddua etmiştir. Ancak, o markete borcu olanlar da dua etmiştir. Sonuç olarak, hırsızın aldığı dua daha fazladır...

Bu söz üzerine, odada bulunanlar gülümserken, biri de şu yorumu yaptı:

Belli ki bu hırsızlık, herhangi bir hırsızlık değil. Nitelikli dolandırıcılığın bir başka türü nitelikli hırsızlık olsa gerek...

Odadakiler tekrar güldüler...

Evet... Güleriz ağlanacak halimize...

Bedava binilecek 20 bin bisiklet

BÄ°SÄ°KLETLERÄ°N
tam sayısı 20 bin 600.

Şehrin değişik semtlerinde duruyor. Alıp, hiç para ödemeden biniyorsunuz.

Ancak, bunun için Paris’e gitmeniz gerekiyor.

Paris’te otomobil trafiğini rahatlatmak için, şehrin değişik semtlerine 20 bin 600 bisiklet koymuşlar. Bisikletler için, çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi özel parklar da var.

VELİB sistem diye adlandırılan bu sistem, adını Fransızca Velo (bisiklet) ile Liberty (özgürlük) sözcüklerinin kısaltılmasından almış.

Bisiklete 30 dakika süreyle, ücretsiz binilebiliyor. Sonra, süre geçtikçe para işliyor. "Para ödenmezse ne olur?" diye düşünebilirsiniz. Bisikleti alırken banka kartınızdan 150 Euro’luk, slip çekiliyor. Oradan alıyorlar. Bisikleti, aldığınız yere değil, şehrin herhangi bir yerine bırakabiliyorsunuz...

105 yaşından sonra 5 çocuk

KAHÄ°RE
Üniversitesi profesörlerinden Şeyh Muhammed Abdul İbrahim, 105 yıl bekar yaşadıktan sonra 105 yaşında evlenmiş ve 5 çocuğu olmuştur. Aynı zamanda ünlü bir Arap şairi olan Prof. Abdul İbrahim, 150 yaşında öldü.

Başarısızlığın anahtarı

BAŞARININ anahtarının ne olduğunu bilmiyorum.

Ancak başarısızlığın anahtarını biliyorum; herkesi memnun etmeye çalışmak. Bill Cosby

Saç rengi

EVLİLİKLERİNİN onuncu yıldönümünde kadın tüm içtenliğiyle sordu:

Bir gün saçlarım beyazlaştığında da sevecek misin beni canım?

EÅŸi önce öptü karısını, sonra da ÅŸu yanıtı verdi: Â

Bir kuşkun mu var? Bugüne değin sekiz renginden birini bile sevmemezlik ettim mi saçlarının?

Erkeklerden hiçbir zaman duyamayacağınız cümleler

Maç önemli değil, hadi diziyi seyredelim.

Birlikte alışverişe çıkmayı özledim.

Galiba yanlış yola saptım, bilen birine soralım.

Hazır ayaktayken sana da bir çay koyayım.

Seninle sohbet etmek varken niye gazete okuyayım ki.

Karar veremiyorsan ikisini de alalım.

Mikroskop ve kadın

SORU: Mikroskopla kadın arasında ne benzerlik vardır?

YANIT: Ä°kisi de pireyi deve yapar.

Keskin zeká

ADAM avlanmanın kesinlikle yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, göl kenarında, kucağında kocaman bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış. "Avlanma izniniz var mı?" diye sormuş polis müdürü. "Yok" demiş adam. "Gerek de yok çünkü bu balığı evimde besliyorum. Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp geliyor, alıp eve götürüyorum" diye sürdürmüş. "Tamamen palavra" demiş polis müdürü, "Balıklar bu dediğinizi yapamaz". Adam ısrar etmiş "İnanın bu gerçek efendim... İsterseniz göstereyim." Müdür "Tamam, görelim bakalım" karşılığını verince adam balığı gölün derin sularına bırakmış. Aradan birkaç dakika geçmiş, polis müdürü adama dönüp "Evet?" demiş. Adam "Evet ne?" diye şaşırmış. Müdür tekrar sormuş "Balığı ne zaman geri çağıracaksın?" Adam gayet kesin cevap vermiş, "Anlamadım ne balığı?"
(Teşekkürler Ahmet Sedat ALIŞ)

Erkekleri huzursuz eden cümleler

Bazı şeyler artık bana yetmiyor.

Seninle ilişkimiz hakkında konuşmamız gerek.

Babam seninle tanışmak istiyor.

Bu ayki telefon faturamı sen öder misin?

Ay bu kıyafet sana hiç yakışmamış.

Hayır, o arkadaşınla görüşmeni istemiyorum.

Reçete

Karım zayıflamaya karar verdi.

Peki bunun için ne yapıyor?

-On gündür, her sabah üç saat ata biniyor.

Åžu anda durum nedir?

Adam utançla başını öne eğdi;

- At üç kilo zayıfladı.

İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa, payı gerçek kişiliğini, paydası da kendini ne zannettiğini gösterir. Payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür. Tolstoy
Yazarın Tüm Yazıları