- 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren; içlerinde holdinglerin de yer aldığı anonim şirketler ile limited şirketlerin kurumlar vergisi oranı, yüzde 30’dan 20’ye indirildi. Başka bir anlatımla, vergi oranları, yüzde 33 indirildi.
- 1 Ocak 2006’dan itibaren, beyanname veren gelir vergisi mükelleflerinin, yüzde 20 olan en düşük vergi oranı, yüzde 15’e, en yüksek oran da 40’dan 35’e indirildi.
- Ücretlilere gelince... Ücretlilerin gelir vergisi oranı, 1 puan dahi indirilmedi.
Şirketlerin, vergi kaçırma olanağı var. Beyanname veren gelir vergisi mükelleflerinin de var. Ücretlilerin ise böyle bir olanakları yok. Vergileri, ücret ödenirken kaynağında peşin peşin kesiliyor. Buna karşılık, vergi oranları indirilmedi. Komedi mi yoksa dram mı ona da siz karar verin.
2- VERGİ İADESİ
Ücretlilere öteden beri uygulanan vergi iadesi, 4 Nisan 2007 tarihinde yayınlanan bir Kanun ile "Geriye dönük olarak" 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren kaldırıldı.
Vergi iadesinin yerine getirilen "asgari geçim indirimi" de 2008 yılından itibaren başlatılınca, ücretlilerin 2007 yılı harcamalarıyla ilgili vergi iadesi güme gitti.
3- ÜCRETLİLER EVLENİN
Başbakan "Bekarlar evlenin. Sizlere evlenme yardımı getiriyoruz" diye açıklama yaptı. Olayın parasal boyutu çok ilginç. Asgari geçim indirimi uygulaması ile, 2008 yılından itibaren, eşi çalışmayan işçi ve memurlara, günde "30 Yeni kuruş", parasal avantaj sağlanacak.
Bu arada, çocuklar da unutulmadı. İki çocuğa kadar, her çocuk için günde "22 Y Krş." İki çocuktan fazlasında her çocuk için "15 Y Krş." Gelir artışı avantajı sağlanacak.
4- ÜCRETLİNİN İSTİHDAM YÜKÜ
Ücretlilere yapılan ödemelerdeki vergi ve sigorta primi kesintilerinin, net asgari ücrete oranı, yüzde 70’i buluyor. Bu oran, yüksek ücretlerde, yüzde 80’i buluyor.
İstihdam üzerindeki yükler bakımından, Türkiye bir Dünya rekoruna sahip.
Rekoru herkes biliyor, çalışan işçilerin yüzde 50’sinin "kayıt dışı istihdam" edildiğini de herkes biliyor. Ancak bu çarpıklığa nedense bir türlü müdahale edilmiyor.
5- HARCAMALAR
Defter tutan vergi mükellefleri, şirketler de dahil; otomobil, ulaşım, gıda, çay, kahve, meşrubat, bilgisayar, kırtasiye, dışarıda yenilen yemek ve çeşitli harcamalarını, defterlerine masraf yazıp daha az vergi ödeyebiliyorlar. Ücretlilerin, bu tür bir olanağı yok.
Vergi iadeleri vardı. O da ellerinden alındı.
6- DOLAYLI VERGİLER
Yukarıda sıralananlara ek olarak, ücretliler de sabah kalkıp yüzünü yıkarken kullandıkları suda üç ayrı vergi (KDV, Çöp Vergisi ve atık su bedeli) ödeyerek güne başlıyorlar, ardından kahvaltıda tükettikleri gıda için KDV, araçlarına aldıkları yakıt için hem KDV ve ÖTV hem de KDV’nin ÖTV’sini, cep telefonu ile konuşurken Özel İletişim Vergisi ve KDV ödeyerek güne başlıyor ve gün boyu her aşamada, tıpkı diğer vatandaşlar gibi, "dolaylı vergi" ödüyorlar.
Daha önce de yazdık; akaryakıt, cep telefonu, internet, istihdam üzerindeki yükler ve daha bir çok olayda, ödenen vergiler bakımından "Dünya rekoru" Türkiye’ye ait. Dolaylı vergilerde, AB ortalaması yüzde 35 iken, Türkiye’de yüzde 70. Bu da ayrı bir dünya rekoru!..
Ücretlilerle ilgili vergi komedisine son verilmesi ve ücretlilere de tıpkı holdingler, diğer şirketler ve beyannameli mükellefler gibi, vergi oranı indirimi ve bazı özel avantajlar sağlanması gerekiyor.