Sigara, rakı ve mazot

TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), bir süre önce, filtreli sigara üretiminin, 2007 yılının ilk sekiz ayında, yüzde 16.4 azaldığını açıkladı. Bu azalma; rakıda yüzde 17.6, şarapta 8.1, mazotta 13.4, normal benzinde ise yüzde 10.1 oranında olmuş.

Bu olayın; biri "iyimser", diğeri de "kötümser" iki yorumu olabilir.

İYİMSER YORUM

Ne güzel!.. Sigara içenler, 2007 yılında sigara tüketimini yüzde 16.4 azaltmışlar ya da sigarayı bırakmışlar. Rakı ve şarap içenler de artık eskisi kadar içmiyorlar. Özellikle, rakı üretimindeki yüzde 17.6’lık azalma, ciddi bir oran.

Mazot ve normal benzin tüketimindeki azalma da ilginç.

Araç sayısının çığ gibi artmasına rağmen, benzin ve mazot tüketimi azalmış.

Demek ki vatandaş aracını daha az kullanıyor. Kuşkusuz şirketler de...

Vatandaşlar, otobüs ya da dolmuşa daha çok biniyor veya yürümeyi tercih ediyorlar. Kamyon ve otobüs işletenlerin de işleri iyi değil ki, mazot tüketimi yüzde 13.4 gerilemiş.

KÖTÜMSER YORUM

Demek ki 2007’de sigara, rakı, şarap ve akaryakıtta, kaçak biraz daha artmış.

Sigaraya vergi ve zam geldikçe, kaçakçılar bayram ediyorlar. Nasıl etmesinler ki; bir konteynır sigaradan, 1.2 milyon dolar kazanç sağlıyorlar. Normal koşullar altında, sekiz ay gibi kısa sürede, sigara tüketimi yüzde 16.4 azalmaz. Olsa olsa sigara kaçakçılığı ve kaçak sigara satışı, biraz daha artmıştır.

Rakı ve şarapta da, zaten varolan kaçak üretim ve satış, artmış olabilir. Şarap üretiminin, yüzde 70’inin kaçak olduğu, bilinen bir gerçek. Demek ki kaçak üretim biraz daha artmış. Bu arada, yüksek vergilerin etkisiyle, kaçak rakı üretimi de yeniden hızlanmış...

Akaryakıta gelince, kaçak akaryakıt konusu, yıllardır bilinen ancak bir türlü önlenemeyen bir olay. Ulusoy Genel Müdürü ve Tüm Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Mustafa Yıldırım bile; "Otobüslerde kullanılan akaryakıtın, yüzde 30’unun kaçak olduğunu" açıklamış (Bkz. 13 Ekim 207 tarihli Vatan). Yıldırım’ın açıklamasına göre; 11 bin otobüsün, kaçak akaryakıt kullanımından doğan yıllık vergi kaybı, 400 milyon YTL. Buna kamyonlar ve diğer araçlar da eklendiğinde, kaçak ve kayıp tutarı, milyarlarca YTL’ye ulaşıyor.

HANGİSİ DOĞRU?

İyimser ve kötümser yaklaşımları okudunuz. Şimdi soruyoruz; sizce son sekiz ayda, sigara, rakı, şarap ve akaryakıt tüketimi azalmış mıdır yoksa kaçak mı artmıştır?

Gerçekçi bir yorum yapabilmeniz için, birkaç gerçeği daha hatırlatalım. Akaryakıt fiyatı ve akaryakıttan alınan vergiler bakımından, "dünya rekoru" Türkiye’de!.. Ülkemizde, akaryakıtın rafineri çıkış fiyatının yüzde 200’ü civarında vergi alınıyor. Bu da kaçakçılar açısından, vergisiz kaçak akaryakıt satışının, "dayanılmaz cazibesi" oluyor.

Sigara ve alkollü içkide de fiyatın yaklaşık üçte ikisi vergi.

Ucuz şarapta, oran çok daha farklı. 60 Yeni Kuruşluk sofra şarabından, yüzde 630 vergi alınıyor. Türkiye’de alkollü içkilerden alınan vergiler, AB ortalamasının çok üzerinde... AB ülkelerinde, "ulusal içkiler" vergi bakımından korunuyor ve yüzde 50 indirimli vergi uygulanıyor. Türkiye’de ise, milli içki olan rakıda bırakın korumayı, aksine "vergi artırma" hesapları bile yapılıyor.

Fransızların "fazla vergi vergiyi öldürür" diye bir sözü var. Bütçe açığını azaltma gerekçesiyle, sigara, alkol ve akaryakıtta, "vergilerin artırılması" gündemde.

Kaçak üretim ve satışı önlemeden, vergi artırımı yoluna gidilmesi, yanlış bir uygulama.

Dileriz, fazla vergiler kaçağı artırıp, normal vergileri azaltmaz.
Yazarın Tüm Yazıları