Paylaş
Özellikle erkekler, bu yazıya çok ilgi gösterdiler.
Okumayanlar için özetleyelim.
Yürürlükteki Gelir Vergisi Kanunu’na göre; bir işadamı seyahate çıkarken, beraberinde eşini de götürürse, eşinin giderlerini masraf yazamıyor. Ancak iş seyahatine çıkarken, eşi yerine sekreterini götürürse, sekreterinin seyahatle ilgili tüm giderlerini masraf yazabiliyordu. Kanunda, bununla ilgili madde vardı (GVK Md. 40).
ZORUNLU SEYAHAT
Yasa maddesi böyle olunca, işadamları da çok arzu etmelerine rağmen (kanuna karşı gelmemek için) eşleri ile seyahate çıkamıyorlar. Mecburen, sekreterleri ile seyahate çıkıyorlar. O nedenle, yurtiçinde ya da yurtdışında bir işadamına, sekreteri ile birlikte rastlarsanız, aklınıza yanlış bir şey gelmesin. Bilin ki o işadamı, kanuna karşı gelmemek için, istemeye istemeye sekreteri ile iş seyahatine çıkmıştır.
İŞADAMLARINA MÜJDE
Eşiyle birlikte, iş seyahatine çıkmak istediği halde, Gelir Vergisi Kanunu’ndaki bir madde nedeniyle çıkamayan işadamlarına bir müjdemiz (!) var.
Bundan böyle, iş seyahatine giderken, sekreterleri yerine eşlerini götürebilecekler.
Gelir Vergisi Kanunu’ndaki "sekreter maddesi" değiştiriliyor. Yeniden yazılan Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’na göre; eşe ödenen ücret, aylık, ikramiye ve tazminatlar ile eşin seyahat giderleri, gerçek bir hizmete dayanması koşuluyla, masraf yazılabilecek.
Böyle olunca, işadamları da (tasarıda son anda bir değişiklik olmazsa), iş seyahatlerine sekreterleri yerine, eşleriyle çıkabilecekler.
Bakan olunca değişiyor
EŞİ ile seyahate çıkan, Bakan olunca durum değişiyor.
Bakan ile birlikte yurt dışına eşi de gitmişse, eşinin uçak parasını da seyahatle ilgili diğer giderlerini de devlet karşılıyor.
Daha ötesi de var!..
Nisan ayında Katar’a eşi ile birlikte resmi ziyarette bulunan Enerji Bakanı’nın eşine, bir de 790 YTL harcırah ödenmiş.
Bu durumu fark eden Yalova Milletvekili Muharrem İnce de konuyu bir soru önergesi ile Meclis’e taşımış.
İlginçtir; normal vatandaş eşi ile iş gezisine gittiğinde, bırakın harcırah tahakkuk ettirmeyi, eşinin ulaşım giderini bile masraf yazamıyor ve cebinden karşılıyor. Bakanlar eşi ile birlikte, yurt dışı seyahate gidince, Bakan ve eşinin uçak dahil tüm giderlerini devlet karşılıyor. Ayrıca, Bakana harcırah da ödüyor.
Şimdi bir de Bakanın eşine harcırah ödenmiş. Olacak şey değil...
Ne diyelim, pes doğrusu!..
Sinemada zarar rekoru Town and Country’nin
İNTERNET sitesi "askmen", dev bütçesine rağmen zarar ettiği için "astarı yüzünden pahalıya gelen" 10 filmi derledi. İşte sinema tarihinin yapımcısını en çok zarara uğratan ilk 10 yapımı:
1. Su Dünyası (Waterworld, 1995): Kevin Costner’ın "gişe gemisini" batıran film, yapımcısına 86.8 milyon dolar kaybettirdi. Costner, bu filmden sonra da "Postacı" adlı yapımda rol aldı. Bu film de toplam 63 milyon dolarlık zarara uğradı.
2. Heaven’s Gate (1980): Kris Kristofferson ve Christopher Walken gibi iki dev oyuncunun rol aldığı epik western filmin prömiyerinde, tepkiler oluştu ve yapım üzerinde 6 ay daha çalışıldı. Yine olmadı.
3. Kleopatra (Cleopatra, 1963): Sinema dünyasının iki dev ismi Liz Taylor ile Richard Burton’ın rol aldığı film başlangıç bütçesinin 22 katına mal oldu. "Lanetli film", 21 milyon dolar zarara uğrattı.
4. Cutthroat Island (1995): Korsan filminde Geena Davis ile Matthew Modine kamera karşısına geçti. Film, hem oyuncularının kariyerini bitirdi hem de Carolco Stüdyoları’nı iflas ettirdi.
5. Town and Country (2001): Warren Beatty’nin başrolünü üstlendiği yapım, planlanan gösterim tarihinden 3 yıl sonra seyirciyle buluştu. Film, toplam 79.7 milyon dolar zarar etti.
ERKEKLERİ ANLAMAK İÇİN...
Kediyi takip edeceksin...
Erkek kedi dışarıda türlü çapkınlıklar yapar ama eve dönünce yine de sımsıcak bir sevgiyle karşılanmak ister ve bu yakınlığı bulmazsa huysuzlaşır...
Çapkınlığını normal bulup, kendini evden ayrı düşünen kedinin ruh durumunu çözdün mü, erkekleri anladın demektir...
KIYMETİNİ BİL...
Beş şey gelmeden, bunların kıymetini bil.
İhtiyarlık gelmeden gençliğin,
Hastalık gelmeden sıhhatin,
Fakirlik gelmeden zenginliğin,
Ölüm gelmeden hayatın,
Meşgul olmadan boş zamanın kıymetini bil...
Çapkın işadamı
- Neyin var Allahını seversen? Suratın berbat?
- Sorma. Sarışın sekreterimin bana yaptığını biliyor musun?
- Hangisi?
- Hani şu bir içim su olanı. Geçenlerde beni, doğum günümü kutlamak için evine davet etmişti de...
- Eee... Bunda üzülecek ne var?
- Dur, acele etme. Nefis içkiler içtik, eğlendik. Neden sonra "Şimdi size bir sürprizim var. Ben odama geçeceğim. İki dakika sonra da siz peşimden geleceksiniz. Ama iki dakikadan evvel gelmek yok" dedi.
Genç adam boynunu büktü.
- Ha, ha senin yerinde olmak isterdim!..
- Ben istemezdim. Tam iki dakika sonra odaya girdim ki, bizim dairenin bütün personeli doğum günün kutlu olsun diye şarkı söylemeye başlamaz mı?
- Sen de gülüp geçseydin be birader!..
- Nasıl gülersin. Daha anlamadın mı, o sırada ben çırılçıplaktım...
KADINLAR VE YAŞLARI
5 yaşında: Aynada kendisine bakar ve bir Kraliçe görür.
10 yaşında: Aynada kendisine bakar ve bir Sinderella görür.
15 yaşında: Aynada kendisine bakar ve çirkin bir kız görür.
20 yaşında: Aynada kendisine bakar ve çok zayıf veya çok şişman, çok kısa veya uzun, çok düz veya çok yuvarlak hatlı görür.
30 yaşında: Aynada kendisine bakar ve bütün kusurlarını görür ama aldırmaz.
40 yaşında: Aynada kendisine bakar ve güzelliğini sürdürdüğünü görür.
50 yaşında: Aynada kendisine bakar ve dışını değil içini görür.
60 yaşında: Aynada kendisine bakar ve artık aynaya bakmayan insanları hatırlayıp, dünyayı fethetmeye gider.
70 yaşında: Aynada kendisine bakar ve bilgelik, kahkaha ve yetenek görür. Hayatından memnundur.
80 yaşında: Aynaya bakmaya zahmet etmez.
Günün sözü
Kedinin siyah veya beyaz olması önemli değildir... Önemli olan onun, fareyi yakalamasıdır.
Deng Şiao-ping
Paylaş