Oya Teyze’nin buharlaşan fişleri

Yazar kasa fişi alanlar, vergi iade zarflarını doldururken, fişlere bakıyorlar; o da ne? Yazar kasa fişlerinden bazılarında, yazılar ve rakamlar uçmuş!.. Başka bir anlatımla silinmiş...

Hadi bakalım şimdi ne olacak? Yırtıp atıyor ve bu fişler için, vergi iadesi alamıyorlar!..

OYA TEYZE’NİN FİŞLERİ

Hürriyet okurlarından, emekli devlet memuru Oya Şenkal bir mektup ve çok sayıda fiş göndermiş. Birlikte okuyalım.

‘Alış-veriş yaptığım dükkanların çoğu, faks kağıdı gibi zamanla uçan kağıtlardan, kasa fişi yapıyorlar. Bunların da zamanla yazıları siliniyor uçuyor ve kasa fişi namına hiçbir şey kalmıyor. Ben harcama yaptıkça topladığım fişleri yazan bir insanım. Sene sonunda sıkışmadan rahatça yazıp fişlerime numara verip, vergi iade zarfına yazıyorum. Epey yazdım biriktirdim. Geçenlerde yine, topladıklarımı yazayım dedim. Bir de baktım ki yazdığım kasa fişlerinin üstündeki bütün yazılar silinmiş, hiç okunmuyor. Ne dükkanın ismi ne tarihi ne de parası!.. Çok sinirlendim ve birçoğunu yırtıp attım. Sonra düşündüm, kime bu durumu anlatırım diye hemen aklıma siz geldiniz. Size, yırttığım fişleri göndermeme imkan yok çünkü attım fakat yine elimde, silinmiş yazısı okunmayan kasa fişleri var. Onları görmeniz için yolluyorum. Büyük tanınmış mağazalar bile silinen kağıtlara kasa fişlerini yazıp müşteriye veriyorlar.’

OYA TEYZE SORUYOR

Oya Teyze, bunları sıraladıktan sonra, soruyor;

‘1) Faks kağıdı gibi yazılan bu kasa fişleri bir sene içinde silinirse, ben alış-verişlerimi nasıl ispat edeceğim?

2) Zarfları verdikten sonra silinen fişler için banka bana vergi iadesi verir mi?

3) Zarfı doldurup yolladığımı düşünün bir-iki yıl sonra kasa fişleri silinmiş. Bu durumda ben ceza mı ödeyeceğim?

4) Eskiden iyi kağıtlara basıyorlardı, böyle kağıtlar yoktu. Şimdi niye bu fişler kesiliyor?

5) Lütfen bu duruma ciddi şekilde Devlet bir çare bulsun. Burada biz mi yoksa dükkan sahibi mi vergi kaçırır durumuna düşüyor? Emekliler ve memurlar bir sene boyunca fiş topluyorlar. Fişler silinince, hepsi boşa gidiyor. Yazık değil mi?’

Ne dersiniz Oya Teyze haklı değil mi?

2009 tarihli yazar kasa fişi

HÜRRİYET okurlarından Dr. Can İmdat Engin, tatil için gittiği Antalya’da tüm alış-verişlerine fiş isteyen, duyarlı bir vatandaş. Başka bir anlatımla, tam Maliye’nin sevdiği adam...

Dr. Engin, tatili bitip Ankara’ya döndüğünde, ‘vergi iadesi’ için topladığı fişleri sıraya koymaya başlamış. O da ne?

- Fişlerden birinde tarih olarak 10.10.2009 yazıyor!

- Hediyelik eşya aldığı dükkanda, satıcının verdiği fişte de 15.05.2006 yazıyor!

Oya Teyze’nin buharlaşan fişlerinin yanısıra bir de 2006 ve 2009 tarihli fişler var. Peki bunlar ne olacak?

Doktor ile tamirci

SON günlerde adından sıkça sözedilen, ünlü kalp doktoru Mehmet Öz, bozulan otomobilini tamire götürmüş. Tamirci, otomobilin kaputunu açmış ve Mehmet Öz’e dönerek;

- Size bir şey soracağım. Nerede ise ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım. Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?

Bunun üzerine Mehmet Öz tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş;

- Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesene!..

(Teşekkürler Erdoğan Dodanlı)

KADINLAR MÜZİK ENSTRÜMANINA BENZER

20 yaşında kadın piyano gibidir. Her tuşu ayrı bir ses verir.

25 yaşında kadın keman gibidir. Her telinde inleyen nağmeler vardır.

30 yaşında kadın kanun gibidir. Nereden çalınacağı iyi bilinir.

35 yaşında kadın ud gibidir. Her teli tek tek gerilir.

40 yaşında kadın bateri gibidir. Çalınabilmesi için büyük enerji gerektirir.

45 yaşında kadın elektro gitar gibidir. Kısa devre yaparsa konser yatar.

50 yaşında kadın yaylı tambur gibidir. Çalabilmek için şekilden şekile girmek gerekir.

55 yaşında kadın senfonide bir flüt gibidir. Ötse bile duyulmaz.

60 yaşında kadın kontrabas gibidir. Artık ne yapsanız akort tutmaz.

(Kadın A.Ş., GEVEZE, İstanbul, 2005, s.107-108)

Günün sözü

Kötüler cezasını niçin hemen görmüyor diye kimse şaşırmasın, her şeyin bir sırası var!

Aisopos