Kuyudaki ile damdakini karıştırmak

ÖNCE, konu ile ilgili fıkrayı anlatalım.

Haberin Devamı

Binada yangın çıkmıştı. Evin üstünde kalan adamı da kurtarırlarsa can kaybı olmayacaktı. Çağrılan itfaiyenin de gerekli merdiveni bulunmadığı için, ümitleri kırılmaya başlamıştı. Bu kadar adamın gözü önünde kül olup gidecekti zavallı. Çaresizliklerini anladıkları anda bizim Karadenizli hızır gibi yetişti imdatlarına. Uzun bir urgan bulurlarsa evin üstünde kalan adamı kurtarabileceğini söyledi. Derhal istenileni getirdiler. Bizimki, kovboylara taş çıkartacak derecede bir ustalıkla sicimin ucunu yukarıdaki adama fırlattı. Beline sıkı sıkı bağlattı. Kontrolden sonra da şiddetle aşağıya çekti. Adamcağız bütün hızıyla yere çakıldı. Kuşkusuz anında öldü. Etraftakiler;

- Yahu sen ne yaptın arkadaş? Allahtan umut kesilir miydi? Belki de bir mucize olur, kurtulurdu.

Karadenizli, şaşkın bir vaziyette kafasını kaşıyarak konuştu...

- Haçan pen pi adamu ha böyle kurtarmiştum. Amma damda miydu? Kuyuda miydu? Aşağidan yukaruya mu yoksa yukarudan aşağimu çekmiştum. İşte punu karişturdum daa..."

KARIŞAN NE?

Özellikle 2006 yılında, fıkradakinin benzeri karıştırmalar oluyor.

- Anayasamızın 73. maddesine göre "Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı" gerekiyor.

Buna göre bakıyoruz; kuyudaki ile damdakini karıştırma benzeri, bir durum var.

Örneğin; borsa kazancı ya da Hazine Bonosu faizi elde eden bir Türk vatandaşından, yüzde 10 gelir vergisi kesiliyor. Aynı geliri Türkiye’de elde eden yabancıdan, yüzde sıfır vergi kesiliyor. Böylece vergi yükü adaletli ve dengeli(!) dağıtılmış oluyor.

- Anayasamızın 73. maddesine göre, herkesin "Mali gücüne göre vergi ödemesi" gerekiyor. Bakıyoruz;

Asgari ücret elde eden kişiden, mali gücünün bulunduğu varsayımına göre, gelir vergisi alınıyor.

Bir de diğer tarafa bakıyoruz;

Sabancı Ailesi’nin kızları, Akbank’taki hisse senetlerini Citigroup’a satıp 1.1 milyar dolar kazanmışlar. Ödeyecekleri vergi; sıfır YTL.

Sabancılar’dan önce de iki ayrı Türk bankası yabancılara satıldı. Bankanın ortağı olan iş adamları ve ailesi, yaklaşık ikişer milyar dolar kazandılar. Ödeyecekleri vergi, yine sıfır YTL.

Nedenine gelince, vergi yasaları hazırlanırken, fıkradaki gibi, kuyudakiler ile damdakiler karıştırılmış. Asgari ücretten vergi alınacağı yazılırken, diğerinden alınmayacağı yazılmış!..

Nasıl, fıkra gibi değil mi?

Çelişen atasözleri

Bugünün işini yarına bırakma.

"Sabah ola hayır ola..."

Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşırlar.

"Söz gümüşse, sükut altındır."

Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.

"Boğulacaksan büyük çayda boğul."

Birlikten kuvvet doğar.

"Her koyun kendi bacağından asılır."

(Teşekkürler Coşkun Karabulut)

Kadınları anlamak için

Kedilere bakacaksın...

Kediler her gün, hatta her öğün sevilmek ister, dün verdiğin sevgiyle ertesi gün idare edemez.

Kedilerin bu "kesintisiz ve sürekli" sevgi isteğini anladığında kadınları da anladın demektir...

FELSEFE

İnsanlar FELSEFE’yi çocukken MASAL’dan,

Sonra KİTAP’lardan,

İhtiyarlayınca da arkalarında kalan YAŞAM’larından

Öğrenebilirler.

(Teşekkürler Yusuf BAŞBINAR)

Sigara ve içki içenler mi artacak

2007 yılı bütçesinin, vergi geliri hedefleri açıklandı.

Buna göre, içki ve sigaradan tahsil edilecek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gelirinde, yüzde 20.3 artış hedefleniyor.

Bunun için iki olasılık var;

1- İçki ve sigara ÖTV’si yüzde 20 civarında artırılacak.

2- 2007 yılında, sigara ve içki içenler yüzde 20 artacak.

Maliye Bakanı, mevcut vergilerde artış yapılmayacağını açıkladığına göre, geriye tek olasılık kalıyor;

2007 yılında, sigara ve içki içenler yüzde 20 artacak.

Bakalım, izleyip göreceğiz...

Bekleyin

Çocuklar;

Olmamış meyveleri koparmak için ağaçlara çıkıp giysilerinizi yırtmayın bekleyin...

Olgunlaştıkları zaman ellerinize düşeceklerdir.

Gençler;

Kızların peşinden koşup boşuna yorulmayın

bekleyin...

yaşlanmaya başlayınca onlar sizin peşinizden koşacaklardır

Ve ey insanlar;

Birbirinizi öldürmeyin bekleyin... bir gün hepiniz öleceksiniz!

(Lao Çe’ye atfedilen bir Çin şiiri...)

(Teşekkürler Engin Erem)

Boğa

ÇOK güçlü, damızlık bir boğa varmış. Köydeki inekler yetmeyince diğer hayvanlara ve hatta köyün kadınlarına yan gözle bakmaya başlamış. Bu durumdan rahatsız olan köy ahalisi ne yapsak diye düşünmeye başlamış. Köy ihtiyar heyeti toplanmış ve ünü tüm ülkeye yayılan boğayı devlet üretme çiftliğine satmaya karar vermiş. Bakıcıları devlet üretme çiftliğine satılan boğayı ineklerin arasına salmış, aradan birkaç gün geçmiş ancak boğada tık yok... Ağacın altında geviş getiren boğanın bakıcısı yanına gitmiş ve;

"Boğa kardeş, köydeyken seni kimse tutamazdı, ne oldu hasta mısın?" diye sormuş. Boğa, bakıcısına yavaşça dönerek;

"Eee ne yapalım? Artık devlet memuru olduk" demiş...

(Teşekkürler Dr. Murat V. Gökçe)

Haberin Devamı

Günün sözü

Sana bu dünyada bir şeyi değiştiremeyeceğini söyleyecek iki tür insan vardır. Biri böyle bir şeyi denemekten korkanlar; biri de senin başarılı olmandan...

R. Goforth

Yazarın Tüm Yazıları