Buza yatırırsan 18 güneşe yatırırsan 8

BİLİN bakalım nedir? Çocukken "Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane, bilin bakalım nedir?" diye sorarlardı, biz de ilk sorduklarında "Nar" olduğunu bilemezdik ya onun gibi bir şey... "Buza yatırırsan 8, güneşe yatırırsan 18" bilin bakalım nedir?

Haberin Devamı

Galiba bilemediniz. O zaman söyleyelim;

- Sebze ve meyveyi buza yatırırsanız yani dondurursanız KDV’si yüzde 18 oluyor.

- Sebze ve meyveyi güneşe yatırırsanız yani kurutursanız, KDV’si yüzde 8 oluyor.

İster inanın ister inanmayın, olay bu!

Her şeye rağmen inanmayanlar, II sayılı KDV Listesi A/5’e bakabilirler.

Daha önce hem kurutulmuş hem de dondurulmuş olan meyve ve sebzeler, yüzde 18 KDV’ye tabi idi. 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren, kurutulmuş meyve ve sebzenin KDV’si yüzde 18’den 8’e düşürüldü. Dondurulmuş meyve sebzenin KDV’si ise değişmedi yine 18’de kaldı!..

"Peki niye böyle yapıldı, dondurulmuşla kurutulmuşun, 10 puanlık farkı ne?" diye soracak olursanız, doğrusu biz de anlayamadık. Araştırdık, bilene de rastlayamadık.

ŞEKERİ SUYA ATINCA

Daha önce de yazdık.

Şekerin, KDV’si yüzde 8. Suyun KDV’si de yüzde 8

Şekeri suya atıyorsunuz yani likit su oluyor o zaman KDV’si yüzde 18...

İster inanın, ister inanmayın gerçek durum bu!..

SIKTIRIRSAN 18  SIKTIRMAZSAN 8

Portakal, greyfurt, elma, nar ve havuçla ilgili de anlamadığımız bir olay var.

Markete gittiniz; portakal aldığınızda KDV’si yüzde 8. Portakal değil de portakalın suyunu alırsanız, KDV’si yüzde 18 oluyor. Şimdi diyeceksiniz ki "Portakalın KDV’si yüzde 8, aynı portakalı sıkıyorsunuz KDV’si yüzde 18, bu nasıl oluyor?" Haklısınız. Bunu da anlamıyoruz. Sorduğumuzda anlayana da rastlayamıyoruz. "Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet" gibi bir şey!..

Portakalı sıktırırsan 18, sıktırmazsan 8... Sadece portakal değil; greyfurt, elma, nar ve havucu sıktırırsan, KDV’si yüzde 18, sıktırmazsan yüzde 8...

Nasıl, fıkra gibi değil mi?

Likit yumurtanın KDV’si, yüzde 18’den 8’e indirilirken, yukarıdaki diğer likit durumlar ile güneşe ve buza yatırma durumları, nasıl olduysa unutulmuş!..

Yataksız yorgan ne işe yarar

BİR süre önce, tekstil ve hazır giyimde KDV oranları yüzde 18’den 8’e indirildi.

İndirimden havlu, bornoz, perde, çarşaf, yastık, yorgan, battaniye, uyku tulumu ve benzeri tekstil ürünleri yararlandı. Ancak kararnameye parantez içinde (yataklar hariç) ibaresi eklendi.

Böyle olunca, yatağın KDV’si yüzde 18, yorganın ve çarşafın KDV’si yüzde 8 oldu.

Yataksız yorgan ve çarşaf olmayacağına göre, yorganın KDV’si yüzde 8’e indirilirken, yatağın KDV’sinin yüzde 18’de bırakılmasını anlayan var mı?

Aynı semtte oturan iki kişi

MEYHANEDE iki kişi sohbet ediyorlarmış. Genç olanı sormuş:

- Arkadaş, sen hangi semtte oturuyorsun?

- Ben mi? Aydınlıkevler’de oturuyorum.

- Yapma yahu.. Ben de Aydınlıkevler’de oturuyorum. O halde aynı semtte oturmamızın şerefine içelim...

Kadehler boşalınca, diğeri sormuş;

- Sen Aydınlıkevler’de hangi sokakta oturuyorsun?

- Uzayan Sokak’ta oturuyorum.

- Yapma yahu... Ben de Uzayan Sokak’ta oturuyorum. O halde, gel aynı semtte ve aynı sokakta oturmamızın şerefine içelim.

Kadehler boşalmış. Ardından;

- Arkadaş, sen Aydınlıkevler’de Uzayan Sokak’ta hangi apartmanda oturuyorsun?

- Ben mi? 10 numaralı Gül Apartmanı’nda oturuyorum.

- Yapma yahu, ben de 10 numaralı Gül Apartmanı’nda oturuyorum... O halde aynı semtte, aynı sokakta ve aynı apartmanda oturmamızın şerefine içelim.

Biraz sonra kadehler yine boşalmış. Ardından;

- Yahu arkadaş, sen 10 numaralı Gül Apartmanı’nda kaç nolu dairede oturuyorsun?

- Ben mi... 7 nolu dairede oturuyorum.

- Yapma yahu... Ben de 7 numaralı dairede oturuyorum. O halde aynı semtte, aynı sokakta, aynı apartmanda ve aynı dairede oturmamızın şerefine içelim.

Konuşmaları izleyen bir müşteri dayanamayıp, barmene sormuş;

- Bu nasıl oluyor? Aynı semtte, aynı sokakta, aynı apartmanda ve üstelik aynı dairede oturdukları halde birbirlerini tanımıyorlar!

- Sen onlara bakma arkadaş. Onlar aslında baba ile oğul ama iki kadeh içince, sarhoş oluyor ve birbirlerini tanımıyorlar!..


ZAMANIN DEĞERİ

ZAMAN akıp gidiyor gününüzü değerlendirmeye bakın.

Bir yılın değerini anlayabilmek için sınıfta kalan birine sorun.

Bir ayın değerini anlayabilmek için prematüre bebeği olan bir babaya sorun.

Bir haftanın değerini anlayabilmek için haftalık bir dergiye,

Bir dakikanın değerini anlayabilmek için treni henüz kalkmış birine sorun

Bir saniyenin değerini anlayabilmek için kaza yapan kişiye sorun.

Bir milisaniyenin değerini anlayabilmek için olimpiyat kazanan bir kişiye sorun.

(Teşekkürler Burçin Bozdoğanoğlu)

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Geleceği satın alabilecek tek şey bugündür.

Samuel Johnson

Yazarın Tüm Yazıları