Ayağı taşa takılan at

İşte böyle bir dönemde, gelin kızın, damadı hiç mi hiç tanımadığı bir düğün sonrası, damat gelini ata bindirmiş ve köye doğru yola koyulmuşlar.

Yolda giderken, ayağı taşa takılan at aniden tökezlemiş ve gelin düşecek gibi olmuş. Damat, tok bir sesle;

- Varan biir...

demiş. Aradan on dakika geçmiş geçmemiş, gelinin bindiği at yine tökezlemiş. Damat bu kez daha yüksek bir sesle;

- Varan ikiii...

demiş ve yola devam etmişler. Ancak yeni gelini almış bir korku "galiba çok sert ve sinirli biriyle evlendim, vay benim başıma gelen..." diye düşünürken, atın ayağı bir kez daha taşa takılıp tökezlemez mi, damat iyice sinirlenmiş ve hırsla;

- Varan üüüç...

diye bağırdıktan sonra, silahını çekip atı beyninden vurmuş.

O anda, atla birlikte yere düşen yeni gelin panik halinde damada bağırmış:

- Sen deli misin, manyak mısın nesin, hiç ayağı taşa takıldı diye zavallı at öldürülür mü?

Damat gayet soğukkanlı bir şekilde, silahını kılıfına yerleştirdikten sonra, gözlerini de biraz kısarak geline bakmış ve ...

- Varan biiir...

demiş.

KAMYONCUNUN TAŞA TAKILMASI

Taşımacılıkta da sona doğru yaklaşılıyor. Bir taraftan kontak kapatma eylemleri, diğer taraftan Ulaştırma Bölge Müdürlükleri önünde uzamaya başlayan "yetki belgesi" alım kuyrukları.. 25 Şubat 2006’ya kadar yetki belgesi alanlara, özel bir indirim var. Bu tarihten sonra, belge parası artıyor. Uluslararası taşımacılıkta, belge parası 200 bin YTL’ye kadar ulaşıyor yani felaket başlıyor...

Örneğin, bu tarihten sonra ülke içinde, nakliyecilik yaptığı 20 bin YTL değerindeki kamyonuna belge almayan taşımacıya;

- Her tespitte 5’er bin YTL ceza kesilecek.

- Üçüncü tespitte, fıkradaki gibi "varan üüüç" denilecek ve 165 bin YTL ayrıca ceza kesilecek!

Araç sahiplerini perişan edecek ve taşımacılığı belli tekellere yönlendirecek olan bu uygulama, çok kişinin başını ağrıtacak...

Mücevheratçıların parası yok

MÜCEVHERATÇI denilince akla hemen pırlanta, elmas, yakut, zümrüt gibi değerli taş satanlar geliyor.

Daha önce yazdık, 1 Ağustos 2004 tarihinde yürürlüğe giren bir yasa ile pırlanta, elmas, yakut, inci ve zümrütün, yüzde 18 olan KDV’si sıfıra indirildi. O gün bu gün sıfır oran uygulanıyor (Bkz. KDV Yasası Md. 17/4-g).

Vergi Barışı Yasası ile pırlanta, elmas, yakut, inci, altın ve ziynet eşyası satanlara bir kolaylık sağlandı ve "faturasız mallarınızı" beyan edin ve sembolik bir vergi ödeyerek, yasallaştırın denildi.

2005 yılında, "Vergi Barışı Kıymetli Maden ve Ziynet Eşyası" beyanı nedeniyle, 2 milyon 136 bin YTL (2 trilyon 136 milyar TL) tahakkuk ettirilmiş. Bunun ancak 79 bin YTL’si yani yaklaşık yüzde 4’ü tahsil edilebilmiş.

Demek ki, mücevheratçıların parası yok!..

Bisikleti nereden bulmuş

İKİ mühendislik öğrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar:

"Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun?"

Diğeri cevap verir:

"Dün tek başıma dolaşırken bir yandan da okulu bitirince ne iş yapacağımı düşünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kız geldi ve yanımda durdu. Bisikleti çimlerin üzerine bıraktı ve üzerindeki bütün giysileri çıkarttı. Sonra da bana "Hangisini istersen al" dedi.

Diğer öğrenci, arkadaşını doğrularcasına başını sallayarak;

"- İyi seçim yapmışsın, elbiseler belki sana uymayabilirdi."

(Teşekkürler Ahmet Akpınar)

İNSANOĞLU

9 ay 10 güne kadar ağlamaz...

10 yaşına kadar sevimli yaramaz...

20 yaşında gençliğinin kıymetini anlamaz...

30 yaşında hayatını yaşar ama parası olmaz...

40 yaşında anlar ki parasız yaşanmaz...

50 yaşında yolun yarısı kaygılanmaz...

60 yaşında sağı solu belli olmaz...

70 yaşında bir işe yaramaz...

80 yaşında duymaz anlamaz...

90 yaşına kadar muhtemelen yaşamaz...

100 yaşında tarih olur unutulmaz...

Yalnız istisnalar kaideyi bozmaz...

GÜNÜN SÖZÜ

Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür.

Cucong