Anahtarı yanlış yerde aramak

HACETTEPE Üniversitesi’nden bir profesör arkadaşımız, başlıktaki benzetmeyi yaparak, üniversitelerdeki bir uygulamayı anlatıyor.

"Bir kamu kuruluşunun yapacağı eleman alımı için soru hazırladık. Bunun için üniversite döner sermayesine 1.000 TL yatırıldı. Bunun yüzde 70’ini üniversite kesti ve 300 TL’si de bana ödendi.

Bir süre sonra baktım, bana ödenen 300 TL de maaşımdan kesilmiş. Araştırdım, karşıma Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün genelgesi çıktı. ’Maaşın içinde ek ödeme bulunan memurdan, döner sermayeden aldığı para kesilir’ diyor.

Tam sizin yazdığınız
’Ağa ve Arabacısı’ fıkrasına benziyor.

Peki, ben bu çalışmayı niye yaptım? Çalışanı, üreteni cezalandırmak yerine, ödüllendirmek gerekmez mi?"

ANAHTARI ARAMAK


Nasreddin Hoca, kaybettiği anahtarı ararken, yanına yaklaşan biri, "Ben de yardım edeyim" diyerek, anahtarı nerede kaybettiğini sorar. O da yanıtlar;

- Şu ilerideki dağın eteğinde kaybettim.

- Peki Hocam, anahtarı niye orada aramıyorsun?

- Orası karanlık, orada aramak işime gelmiyor. Onun için burada arıyorum.

Fıkrada olduğu gibi, bu ülkede vergi alınabilecek çok sayıda kaynak varken, anahtar yanlış yerde aranıyor. Bazı faaliyetlerde ve gelirlerde, milyon TL hatta milyar TL kazananlar, bir kuruş vergi ödemezken, üniversitelerde ele geçen sembolik bir paranın yüzde 100’ünü kesmek, hem şık olmuyor hem de adil!..

Anamın ve karımın düşündüğü

İKİ arkadaş, Hamdi ile Mahmut, beraberce bir iş seyahatine çıkmışlar. Hamdi, Mahmut’un her gece yatmadan önce "Allahım, anamın düşündüğü düşman başına, karımın düşündüğü benim başıma" diye dua ettiğini fark edip sormuş;

- Arkadaş senin anan bu kadar kötü bir kadın mı, senin karın bir melek mi? Halbuki normal olarak insanların anaları iyiliklerini ister!

Hamdi gülümseyerek cevap vermiş;

- Kardeşim şimdi anam oturup düşünüyordur. ’Benim Hamdi’nin başına bir iş mi geldi, bir kaza mı geçirdi?’ diye. Halbuki karım ’Bu herif kim bilir şimdi hangi kadınla eğleniyordur, neler beceriyordur?’ diye düşünür. Onun için anamın düşündüğü düşman başına, karımın düşündüğü benim başıma der dururum.

(Teşekkürler Abdi KORKMAZ)

Ressam

ÖZELLİKLE tabloları ile tanınan ressam, atölyesinde kız arkadaşı ile sohbet ederken, eşinin geldiğini pencereden fark eder. Bir anda suratının şekli değişir ve kız arkadaşına dönerek seslenir;

- Karım geliyor çabuk soyun!..

(Teşekkürler Güler V. VELİDEDEOĞLU)

Taşı delmek

"Taşı delen, suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir."

Brezilya Atasözü

(Teşekkürler Prof.Dr. Nevzat SAYGILIOĞLU)

Havale

TRABZONDA yaşayan Temel, bir gün bankaya gider ve hesabından başka hesaba havale yatırmak ister. Şubeye girer ve der ki:

- Havale yatirmak için celmistum.

Şubedeki görevli memur kendisine "Sistem off da der.

Bizim Temel atlar ve ilgili bankanın Trabzon Of Şubesi’ne gider...

(Teşekkürler Yıldırım ACAR)

Evlilik

Evli bir çiftin aynı konuda "Evet" dediği son yer, nikah masasıdır.

Ne zaman ve nerede evlendiğinizi anımsarsınız ama niçin evlendiğinizi hatırlayamazsınız.

Masallarda; çiftler birbirlerine aşık olurlar, evlenirler ve yaşamlarının sonuna kadar mutlu yaşarlar. Bunlara masal denilmesinin nedeni de budur zaten...

Bak şu doktorlara

SİGARA içmeyi yasaklayan doktorların durumu "Dediğimi yap, gittiğim yoldan gitme" sözünde olduğu gibi...

İngiltere’de her 100 doktordan 4’ü

Avusturya’da her 100 doktordan 1’i

sigara içerken, Türkiye’de her 100 doktordan 35’i sigara içiyor. Uzman doktorlarda bu oran yüzde 40’a yükseliyor.

Hemen belirtelim, İngiltere’de toplumun yüzde 22’si, Avusturya’da yüzde 20’si, Türkiye’de ise yüzde 30’u sigara içiyor.

Fıkra gibi

"Çamurlu sokak aramak için mercekle, Romen Diyojen gibi dolaşılmaz." (Başbakan’ın 4 Şubat günü İstanbul’daki metro açılış konuşmasından)

Hafızanızı yoklayın. Bu cümledeki "iki küçük hata" ne?

1) Romen Diyojen Bizans İmparatoru. Doğru isim, Atina’da elinde fenerle dolaşan düşünür Diyojen olacaktı.

2)
Elinde mercekle dolaşan dedektif Sherlock Holmes. Oysa Diyojen elinde fenerle dolaşıyordu.

Sadakat

Sadakatin tanımı nedir?

- Fırsat yokluğu! (Teşekkürler Hasan ENEY)

Ne nedir


Söylenti: Ses hızından bile hızlı dağılan haberler.

Sözlük: Boşanmanın, nikahtan önce geldiği tek yer.

Evlilik: Erkeğin lisansını yitirip, kadının master (lisans üstü) olduğu bir sözleşme. (Teşekkürler Nurcan DUMLU)

Memurla politikacı farkı

Memur; aybaşında aristokrat, ay ortasında demokrat, ay sonunda tepetaklaktır.

Politikacı; seçim zamanı demokrat, Meclis’te aristokrat, seçilemeyince tepetaklaktır.

Bir maçta en çok gol

1992-1993 sezonunda, Fenerbahçe’nin Karşıyaka’yı 7-1 yendiği maçta, Tanju Çolak 6 gol atmıştı.

Tepki

Klasik Tepki:

Sıraya geç kardeşim.

Neoklasik Tepki:

- Kardeşiim sıraya geçiver.

Realist Tepki:

- Sıra var.

Modern Tepki:

- Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa’da...

(Teşekkürler Resul KURT)

Filler

Filler hangi okulu severler?

Filoloji

Filler bir yere nasıl giderler?

Kafile

Fillerin yedikleri et?

Bonfile

Filler pazara giderken ne alırlar?

File

(Teşekkürler Erdoğan YILDIRIM)

Burada olur


Nüfus sayım günü sokağa çıkma yasağı nedeniyle bomboş otoyolda (Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yoktur ve olamaz) sayım görevlisi "bariyerlere çarpıp ölmez. Burada ölür, Gebze’de...

(Teşekkürler Nur EKESAN)

Hırsızın böylesi

ADAMIN arabası çalınır. 2 gün sonra araba geri gelir ve bir not vardır içinde; "Özür dilerim arabanızı aldım ama karım doğum yapacaktı... Kendimi affettirmek için yarın tiyatroya eşiniz ve sizin için 2 bilet aldım, hatamı telafi etmek için ben de orada olacağım, lütfen kabul edin."

Adam duygulanır, eşiyle tiyatroya giderler, adam yoktur ama memnun eve dönerler. Ev soyulmuştur ve duvarda bir not vardır; "Abi tiyatro nasıldı?"

(Teşekkürler Engin EREM)

GÜNÜN SÖZÜ

Başarılı bir hayat, keman çalmaya benzer; her gün düzenli olarak üzerinde çalışmak gerekir.

Jackson Brown
Yazarın Tüm Yazıları