Salisilik asit ve glikolik asit arasındaki farklar
Kontrollü bir şekilde peeling yapmaya yardımcı olan salisilik asit ve glikolik asit, günümüzde birçok cilt bakım ürününün içeriğinde yer alıyor. Adı bu kadar popüler olan bu iki asit, her ne kadar cildimizdeki ölü derilerin arınmasına yardımcı olsa da aralarında bazı farklılıklar da bulunuyor. Hadi gelin, bugün bu asitlerden hangisinin size uygun olduğuna ve ne işe yaradıklarına bir göz gezdirelim.
Kozmetik sektöründe kullanılan birçok asit çeşidi bulunuyor ama son yıllarda salisilik asit ve glikolik asit içeren ürünler, oldukça popüler bir hale geldi. Yüz temizleyicilerinden toniklere, serumlardan maskelere kadar birçok üründe karşımıza çıkıyorlar. Her ikisi de temel anlamda cildimizdeki ölü hücreleri arındırmaya yardımcı oluyor ama aralarında bazı farklılıklar da var. Bu nedenle asitlerin ne işe yaradığını ve nasıl kullanılması gerektiğini bilmek önemli. Aksi takdirde cildinizin daha pürüzsüz görünmesini sağlamak isterken, cilt sağlığınızın bozulmasına ve lekelerinizin artmasına neden olabilirsiniz.
AHA VE BHA NE ANLAMA GELİR?
Cildimizi pürüzsüzleştirmeye yardımcı olan cilt bakım asitleri; Alfa Hidroksi Asitler (AHA) ve Beta Hidroksi Asitler (BHA) olmak üzere iki kategoriye ayrılır. AHA, suda çözülen bir tür peeling asididir ve derinin dış tabakasının yenilenmesine yardımcı olarak cildin pürüzsüz görünmesini sağlar. AHA içeren ürünlerin bilinçli bir şekilde kullanılması ise deride lekelerin kaybolmasına ve güneş hasarının azaltılmasına yardımcı olur. Nemlendirici özelliğine de sahip olmaları nedeniyle kuru ciltler için önerilir. BHA ise yağda çözülen asitlerdir ve gözeneklerde biriken fazla yağın kontrollü bir şekilde azaltılmasını sağlamak amacıyla kullanılır. Bu nedenle akneli ciltlerin tedavilerinde yaygın olarak tercih edilir. Ayrıca doktor kontrolünde kullanıldığında cildin kırışmasını engelleyerek, pürüzsüz bir görünüm elde edilmesine de yardımcı olur.
CİLDİNİZE ENERJİSİNİ GERİ VERİR
Şeker kamışından yapılan ve AHA grubu içinde yer alan glikolik asit, hücre yenilenmesini hızlandırma ve kolajen üretimini artırmada etkilidir. Güneşin zararlı ışınları nedeniyle oluşan lekeleri geçirme, sivilce izlerinden kurtulma ve cilt yaşlanmasını önlemeye yardımcıdır. Cilt yüzeyindeki ölü hücre tabakasını kaldırma özelliği sayesinde cildinizin daha sağlıklı ve parlak görünmesine destek olur. Tüm bu marifetlerinin yanı sıra cildinizi nemlendirip, kurumasını da önler.
KİMLER GLİKOLİK ASİT KULLANABİLİR?
Bu tarz bileşenlere sahip bir ürün kullanmadan önce cilt tipinizin ve sorununuzun ne olduğunu iyi belirlemeniz gerekir. Çünkü tercih edeceğiniz asitler, cilt yapınıza göre değişkenlik gösterir. Mesela glikolik asit, kuru ve hassas ciltler için önerilmektedir. Çünkü cildinizin nem seviyesini artırarak, kuruma eğilimini dengeler ve cilt bariyerini güçlendirir. Günümüzde içeriğinde glikolik asit bulunan tonik, peeling, yüz maskesi, serum, nemlendirici ve yüz temizleyici gibi birçok ürün bulunmaktadır.
GLİKOLİK ASİT KULLANIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Diğer asit çeşitlerinde olduğu gibi glikolik asit de cildinizi güneşe karşı hassas hale getirir. Bu nedenle dışarıya çıktığınız zamanlarda mutlaka güneş koruyucu krem kullanmayı ihmal etmemelisiniz. Ürün kullanımı sonrasında cildinizde herhangi bir kızarıklık, yanma ya da tahriş gibi bir sorun ile karşılaşmıyorsanız, ürünü gece rutininde haftanın bir ya da iki günü kullanabilirsiniz. Cildiniz alıştıktan sonra ise 3 veya 4 gün kullanım yapılabilir. Ancak bu tarz ürünler, kontrolsüz bir şekilde cilde sürüldüğü zaman istenmeyen yan etkilere yol açar. Bu nedenle uzman hekim önerisiyle ürünleri kullanmanız daha doğru olacaktır.
SALİSİLİK ASİT NE İŞE YARAR?
Günümüzde cilt bakımı denildiğinde ilk akla gelen bileşenlerden biri olan salisilik asit, yağda çözünebilen yapısı sayesinde gözeneklere nüfuz eder ve tıkanıklıkları ortadan kaldırır. Bu özelliğiyle cildin daha pürüzsüz görünmesini sağlar. Beta Hidroksi Asitler (BHA) grubuna dahil olan salisilik asit, cilt sağlığının korunmasında gerçekten önemli bir role sahiptir. Mesela ciltteki aşırı yağ birikimini azaltma yeteneği ve antimikrobiyal özelliğiyle akne oluşumunu büyük ölçüde engeller.
CİLDİNİZE NEFES ALDIRIN
Hava kirliliği, makyaj kalıntıları, cilt yağlanması ve ölü derilerin varlığı nedeniyle cildimizin gözeneklerinde tıkanıklık oluşur. Bu durum ise bizlere siyah nokta, sivilce ve yağ bezeleri gibi cilt problemleri olarak geri döner. Salisilik asit kullanımı da burada devreye girer. Çünkü bu asit, gözeneklerin tıkanmasına neden olan ölü derileri ve kalıntıları temizleyerek, cildinizin nefes almasına yardımcı olur. Bu özellikleri nedeniyle kozmetik alanında her yerde karşımıza çıkar. Antibakteriyel jeller, akne tonerleri, peeling, sabun, cilt maskeleri gibi ürünlerde sıklıkla kullanılır. Eğer akneli ve yağlı bir cildiniz varsa, salisilik asit sizin için uygun bir seçenek olacaktır.
SALİSİLİK ASİT CİLT BAKIMINDA NASIL KULLANILIR?
Salisilik asit içeren cilt bakım ürünlerini kullanırken de çok dikkatli olmak gerekir. Cilt tipinize ve sorununuza uygun dozu uygulayabilmeniz için uzman bir doktora danışmanız en güvenli yol olacaktır. Çünkü bu asidin sahip olduğu peeling özelliği bilinçsiz kullanımlarda ciltte tahrişe neden olabilir. Ayrıca leke oluşumuna engel olabilmek için de kesinlikle güneş kremi sürmeyi unutmamalısınız.
