Yeni dengeler oluşurken

 YETERİNCE derdimiz yokmuş gibi, bir de Ukrayna sorunu oluştu. Pek tabii bahse konu istila, esas itibari ile ABD ile Rusya arasındaki bir çekişme. Medyada tarafların ellerindeki kozlara dair uzun uzadıya yorumlar yapılıyor.

Haberin Devamı


Hiç şüphesiz “Batı”nın olası ekonomik yaptırımlar silsilesinde imkânları daha fazla. Ama şunu asla unutmamak gerekiyor. Neticede Rusya da bir nükleer güçtür. Dolayısıyla meseleleri tırmandırmanın mutlaka bir sınır vardır.
Ayrıca geçmiş tecrübelerden biliyoruz ki krizin ekonomik faturası rahatsız edici boyutlara ulaşırsa “piyasa aldırmazlığı” denen pragmatik boyut bir anda devreye girer.
Final tahlilde Ukrayna, taraflar açısından stratejik bir öneme sahip olsa da tarihi olarak Rus etki sahasında kalmış bir bölgedir. Bu sebeple ABD “suyu ters akıtmaya” muktedir olamayacağı için, başkaca tavizlerle barış dengelenmesine razı olabilir. Benzer durum zaten Kırım’da yaşanmıştı. 21. yüzyılın ilk çeyreği tamamlanırken hiç kimse bu gezegende süper güçlerin uzun süreli sıcak savaşını bekleyemez.
Neticede, vurguladığımız gibi karşılıklı nükleer denge söz konusudur. Bu öylesine önemli bir faktördür ki ABD ve NATO’nun ileriye gitmesini, bağlı olarak prestijini büyük ölçüde aşağıya çeken bir sonuç doğurması, kuvvetle muhtemeldir. Türkiye reel politiğin gereklerine uygun davranmalı ve tarafların hiç birine angaje olmadan bir denge politikası yürütmelidir. Putin, sosyalist dönemin cömertliğinden vazgeçmiş bir Rusya perspektifi hedefleyerek, Çarlık döneminin topraklarına yayılmış bir ülke hayalini yeniden yazmaya çalışıyor. Kim bilir, belki de güçlenmiş bir Rusya, yeniden belirleyici bir rol peşindeki Almanya ile ABD ve Çin karşısında yepyeni bir ittifak filizlendirebilir.

Yazarın Tüm Yazıları