Paylaş
Ciddi anlamda bu işi ele alan “İncili” ve “Yedy” her yıl ulusal bazda düzenli rehber çıkartıyor.
Dünya ölçeğinde en bilinen rehber “Michelen”.
Michelen, mekânları üç yıldız üzerinden değerlendirir.
Onlardan üç yıldız almak başın göğe ermesi anlamındadır.
Bu yerlerin seçimi kimliği gizli müfettişler marifetiyle, önceden haber verilmeksizin yapılır.
Bazı rehberlerde müfettiş seçimlerinin yanı sıra halk oylamasına da müracaat edilir.
İzmir’in de gastronomik rehberleri vardır.
Bunların içinde en bilineni İzmir Gurme Guide’dır (İGG) ve “Bir adım öne çıkanlar” diye isimlendirdiği ödüllerini her yıl vermektedir.
10 yıllık geçmişi olan İGG, mekânları pek çok kategoride seçici kurulları ile değerlendirir ve finale kalanları halk oyuna sunarak seçimini kesinleştirir.
Esasında bu neviden yayınlar, bizim gibi giderek artan “şikemperver”ler için “lezzet ihbarı” niteliğindedir.
Bu arada vurgulamak gerekirse; rehberler her yönüyle eksiksiz, her mekânı kavrayan, mükemmel çalışmalar olmayabilir.
Ama ilgilenenlere büyük bir kolaylık sağlarlar.
İzmir özellikle “sokak lezzetleri” yönünden sınırsız zenginlikler sunan sürprizli hazinedir.
Beri yandan son dönemlerde Urla ve Çeşme’de elit kategoride şahane restoranlar açılmaya devam ediyor.
Mesela “Od Urla”, yeni bir mekân olmasına rağmen sözü edilen ulusal rehberlerin radarına hemen girebilmiştir.
Bu arada belirtelim ki, dünyanın en iyi restoranlar listesine İstanbul’da bulunan “Mikla” adlı mekân, düzenli olarak dahil olmaktadır.
Bu yıl “Yedy” gastronomi rehberi de sadece bu mekâna “üç yıldız” vermiştir.
Hani çok daha farklı ve özel konseptlere sahip “Urla” mekânları, bize göre “Mikla” gibi şehiriçi restoranlarının altında yer almayı hak etmemektedir.
Dileğimiz, ayrı bir sınıflama ile değerlendirilmeleri ve “üç yıldız, beş inci” her neyse haklarının kendi kategorileri içinde teslim edilmeleridir.
-----
Otoyol medeniyettir
HAFTA içinde Çandarlı’ya kadar açılan Kuzey Otoyolu’nu kullanma fırsatımız oldu.
Otoyol hakikaten inanılmaz bir zaman tasarrufu.
Yıllardır Çiğli, Menemen, Aliağa trafiğini yaşamayı kader bellemiş, yaz aylarında eklenen Foça trafiği ile kâbusa dönüşen hat bundan böyle yaşattığı ızdırapları tarihe gömüyor.
Hani yasal limitler dahilinde bir hızla Karşıyaka – Çandarlı arası yarım saat mertebesine inmiş durumda.
Çandarlı’ya kadar yol ücreti 20 TL.
Tıpkı İstanbul Otoyolu’nda olduğu gibi, maalesef insanlarımız henüz bu imkâna fazla itibar etmiyorlar.
Yol boyunca tek tük araca denk geldik.
Neyse, kim ne derse desin, ne ölçüde kullanılırsa kullanılsın bahse konu otoyollar, başta endüstriyel kuruluşlar olmak üzere bölgemiz için muazzam bir kazanımdır.
Hani, yapım maliyetlerini, geçiş ücretlerini tartışabiliriz, ama zamanlamasını, sağladığı ekonomik tasarrufları, konforunu, tartışmak hakkaniyetli gelmiyor, ötesinde takdiri gerektiriyor.
Paylaş