Virüs molası

Örneğin, para ödeyerek üye olduğunuz dizi film kanalları veya internet üzerinden yapılan alışverişleri tüketicisine ulaştıran organizasyonlar daha değerli hale geldi.
Bu arada uzun zamandır tirajları pek olumlu gitmeyen medya sektörü özellikle dijital ortamda tekrar ivme kazanmaya başladı.
Pek çoğumuz evlere mahkum hallerimizle, tabletler ve akıllı telefonlarla daha fazla vakit geçirir olduk. Haliyle düzgün habercilik yapan mecralar daha bir “tıklanır” oldu.
Yerel bazda da kalitesini sürdüren medya kuruluşları bu gelişmelerden payını alıyor.
Örneğin, bizim ısrarla sahiplenilmesi gereğine vurgu yaptığımız haftalık “Gözlem” gazetesi internet haberciliğinin gözdesi konumuna gelmiş.
Gazetenin sahibi Çetin Gürel’den aldığım bilgiye göre, aylık bazda sanal okuyucu sayısı 1 milyon kişinin üstüne çıkıyormuş.
Bunlar bir fikir gazetesi için çok iyi rakamlar.
Pek tabii, bu başarıların sektöre yönelik bir yarara dönüşebilmesi için reklam verenlerin ilgilerini artırmaları gerekiyor.
Mamafih şu anda salgın nedeniyle iş dünyası soluklanmış durumda.
Ama bugünler geçtiğinde farkını kanıtlamış medya mutlaka okunulur olmanın semeresini görecektir.
Bu arada bir hususu vurgulamak istiyoruz.
Tamam, dijital medya giderek önem kazanıyor.
Ancak zannedilmesin ki, yazılı basın, diğer değişle “kâğıda dokunarak” okunan gazete tarih sahnesinden silinecektir.
Dünyadaki gelişmelere bakıldığında böyle bir durum yok.
İnsanlar alışkanlıklarına değer veriyor ve geleneklerine sahipleniyorlar.
Pek çok kişi gazete okumanın zevkini akıllı telefonunun küçük ekranına sığdırmak istemiyor.
Gazete, savuştururmuş gibi kıraat edilmez ve zamandan tasarrufa “kurban” verilmez.
Evde kaldığımız bugünlerde pek çoğumuz hayatı “çılgın koşuşturma” olarak sürdürmenin anlamsızlığının farkına vardı.
Neyse, hemen her konuda tüketmenin ve yenisine iştahlanmanın mutluluk getiremeyeceğini, biraz da “virüs molası” sayesinde kavrıyoruz.
Bazen “şer”den “hayır” doğar dedikleri bu olsa gerek...