Son dönemece girildi

Parti merkezinin kamuoyu araştırmaları yaptırdığı biliniyor.
Kamuoyu araştırmaları en “meşhur” adaya avantaj sağlar.
Dolayısıyla bir fikir vermesi yönünden tek kriter olmamalıdır.
Bu arada, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mersin adayı PM’de son anda değiştirildi.
Buradan hareketle Genel Başkanın tek belirleyici olmadığı anlaşılıyor.
Diğer bir faktör de İYİ Parti...
Seçilen adayın ittifak yapılan partiye de ters bir isim olmaması lazım.
Yanı sıra ittifak gereği 30 ilçeden bazılarının İYİ Parti’ye bırakılması icap ediyor ki, bu mecburiyet çarşıyı karıştıracaktır.
Neticede İzmir hakikaten çok zor bir denklem.
Son dönemlerde Tuncay Özkan’ın ismi çok geçiyor.
Tuncay Bey, düşünceleri nedeniyle bedeller ödemiş bir şahsiyet.
Bu sebeple de milletvekili yapılarak ödüllendirilmiş bir isim...
“Ötesi”, yani Büyükşehir adaylığı için bir “kefaret” baskılanmasına girilmemeli.
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur çok tecrübeli bir yerel yönetici.
Dolayısıyla Büyükşehir Başkanlık makamını dolduracak bir isimdir.
Abdül Bey, Narlıdere’de pragmatik, usulden ziyade, esasa yönelik anlayışla hizmet yürüten “faydacı” bir yönetim modeli uygulamıştır.
Tunç Soyer ise kamuoyu nezdinde, hatta Kılıçdaroğlu nazarında başlangıçtan beri veliaht aday olarak dillendirilen bir isimdi.
Ancak, gerek Aziz Kocaoğlu gerekse babası Nurettin Soyer’in MHP iddianamesini hazırlayan kişi olması sebebiyle İYİ Parti yönünden, çifte rezervli bir aday olarak görülüyor.
Murat Bakan; bu süreçte en sessiz ve derinden giden aday.
Parti Meclisi nezdinde desteğinin güçlü olduğu biliniyor.
Bize göre şansı yüksek.
Alaattin Yüksel gerek kişisel kaliteleri, gerekse Aziz Kocaoğlu’nun işaret ettiği kişi olarak her zaman önemli bir aday.
Ancak son dönemlerde fazla seslendirilmiyor.
Kıyıda bekleyen Mehmet Ali Susam, Kamil Oktay Sındır gibi isimler son birkaç günde çok konuşulabilir.
Özellikle Mehmet Ali Susam’ın esnaf teşkilatı sebebiyle İzmir ilçelerinde tıpkı Aziz Kocaoğlu gibi karşılığının olması onun elini güçlendiriyor.
Bu arada, Diyarbakır’da, HDP’nin de dahil olduğu çok sayıda Kürt bileşenleriyle birlikte hareket edeceklerini ve mevcut iktidara muhalif bir tutum içinde olacaklarını açıkladılar.
Yanı sıra ekonomik kriz, oy verecek kitleleri bunaltıyor.
Bu iki unsur yerel seçimlerde CHP’nin lehine işleyecek faktörler olarak değerlendirilmelidir.

-----

Kısa notlar

SEÇİM demek değişim demektir. Kimileri koltuğunu kaybedecek yerine yenileri gelecektir. Yeniler eskileri aratacak mıdır?
İşte son dönemlerin en popüler kalıbı...
“Gelenin gideni aratmadığı tek yer Victoria Secret defileleridir.”
Sabancılar’ın Malta’dan vatandaşlık alması mevzu çok çalkalandı.
Bakın bu eğilim yeni değildir. Hatırlayın Tansu Çiller bile çifte vatandaştı.
İmkanı olan insanlar için bu neviden çabalar hani “cepte dursun” kabilinden “B” planıdır, soyut tedbirdir, bazen sadece “vize” alma ıstırabına son vermektir, çocuklarına yönelik yatırımdır...
Yani, bu hakkı elde edenin arkasına bakmadan kaçma durumu yoktur.
Geçenlerde AK Parti ve MHP’nin desteği ile Sarıkamış şehitlerini anmak için kalabalık bir etkinlik yapıldı.
Sarıkamış Enver Paşa’nın, bağlı olarak İttihatçıların sebep olduğu bir yanlışlıktı. Aynı İttihat ve Terakki, cumhuriyetin alt yapısıdır. Şimdi ne oldu da iktidar CHP’nin bile unutmak istediği trajedi üzerinden siyaset yapıyor? Bu gidişle 10 Kasım için kıyasıya bir mücadele başlarsa şaşırmayacağız.