Ortadoğu demokrasisi

14 Mayıs’ta iki konuda seçim yapacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimi basit. Yarıdan bir fazla olan aday ya birinci, olmadı ikinci turda seçilecek. Milletvekili seçimleri ise daha karışık. Seçim sisteminin sağladığı imkânlardan yararlanmak isteyen büyük partiler, ittifak ettikleri ile algoritmatik listeler oluşturdular. Yarışan tarafların oylarının birbirine yakın oluşu küçük partilerin pazarlık güçlerini artırdı. Hal böyle olunca; güçlü partilerin gerek örgütleri, gerekse seçmenleri nezdinde milletvekili sıralamalarına dair itirazlar oluştu.

Haberin Devamı


Buna bir de parti içi tercihlerde hayal kırıklığına uğrayanlar eklenince, memnuniyetsizlerin sayısı hepten arttı. Neticede karar vericiler kısıtlı yerlere çoklu dengeleri gözeterek bir liste yapma durumunda kaldılar.

İTTİFAK TEK SEÇENEKTİ
Büyük partiler kazanmanın gereği olarak ittifaklara yönelme durumundaydı. Dolayısıyla küçük partilerin seçilecek yerlerden aday gösterilmeleri şaşırtıcı değildi. Bölge insanı yerine genel merkez atamalarının listelerde ön alması yine tepkiyle karşılandı. Bunun sebebi parti içi hiyerarşilerin her zaman nazara alınması kuralıdır. Yanı sıra, hayatın diğer alanlarında başarılı olmuş kişilerin siyasete entegrasyonunun listelere paraşütle indirilmesi dışında bir seçenek yoktu.Tüm bu olgular yüzünden her dönemde vekil tercihleri ve sıralamaları tabiatı gereği bir mutsuzluk ve kızgınlık vesilesidir. Pek tabii bu eleştirileri de nazara alan demokratik sistem değişiklikleri yapılabilir.

Haberin Devamı

DEMOKRATİK DÜZENLEME ŞART
Cumhuriyetin artık ikinci yüzyılındayız. Evrensel demokratik standartlar hemen her konuda merkeziyetçi belirlemelere mesafeli bakar. Bu anlamıyla Siyasi Partiler ve Seçim Mevzuatı’nı demokratik esaslara göre düzenlemek gerekir. Tabii ki bu topyekûn bir demokratik yapılandırmanın sadece bir boyutudur. Bu çerçevede gücünü doğrudan partili seçmenden alan, onların tercihleri ile belirlenmiş milletvekilleri bahse konu tartışmaları büyük ölçüde çözer.
Bu sisteme, bölgelerden bağımsız, yeterli sayıda Türkiye vekilliği eklenebilir. Ancak hiçbir siyasi parti yönetim anlayışı maalesef mevcut durumu demokratikleşmeye yakın durmuyor. Delegeyle parti yönetimi belirlemek, ya da delege marifetiyle ön seçim yaparak vekil sıralaması oluşturmak da pek çok zaaf içerir. Biz seçmenlere düşen Sayın Kılıçdaroğlu’nun zamanında söylediği gibi “tıpış tıpış” sandığa gitmektir. Ortadoğu demokrasisi böyle bir şey.

Yazarın Tüm Yazıları