Paylaş
Yanısıra, 28 yıldır İzmir Caz Festivali’nin de düzenleyicisidir. Bu çılgın tempolu vakfın kültüre katkıları bunlarla da sınırlı değil. İki yılda bir düzenlediği Ulusal Beste Yarışmaları ile 22 yıl boyunca çok sesli müziğimize bu sayede 160 senfonik eser kazandırılmıştır. Ustalık sınıfları eğitimi, Dans eğitimi, Türk müziği enstrümanlarının korunması ve gelişmesini amaçlayan MÜZİKSEV etkinlikleri, yetenekli öğrencilere yurtdışı bursları ile müthiş bir kültür vakfıdır İKSEV. Bu vakfın pek çok bileşenleri olsa da bu kuruma tüm zamanını, entelektüel birikimini, hatta hayatını vakfeden Filiz Sarper; hakedilmiş tanımlamasıyla bu kentin tartışmasız “Kültür Azizesi”dir.
Filiz Sarper ve çalışma arkadaşlarına hakikaten İzmir müteşekkirdir.
Bu yıl 35. düzenlenen Uluslararası İzmir Festivali 7 Haziran’da başladı ve 20 Temmuz’da sona erdi.
Tam 10 etkinlik; Efes-Celsus Kütüphanesi, İzmir Agora, Çeşme Kalesi gibi tarihi ortamlarda ve büyülü bir ambiyansla seçkin sanatçılar tarafından icra edildi. Sevgili Nihat Demirkol yetkin üslubu ile bahse konu etkinliklerin pek çoğunu Hürriyet Ege’deki sütununda sanatseverlerle paylaştı. İKSEV, hiç tükenmeyen heyecanlı koşusunda ve giderek artan kalitesi ile kentimizin çok önemli bir “inci”si. Bu vakfın kuruluşundan itibaren destek olan tüm kurum ve kuruluşlara minnetimizi ifade ediyoruz.
TEMEL AYCAN ŞEN’DEN
Sevgili Temel Aycan Şen de düşünce ve duygularını aşağıdaki satırlarda ifade etmiş. “Uzun yıllardır takip ettiğim ve 10 yılı aşkın süredir elimden geldiğince, karınca kararınca destek olup izlemeye çalıştığım Uluslararası İzmir Festivali ve Filiz Sarper ile ilgili bir kaç şey söylemek istedim ben de... Bu yılki festivalin son konserinde Çeşme Kalesi’nde Fado keyfini yaşarken düşünmüştüm aslında bunları. Ne iyi etmişler de kıymetli büyüklerimiz bu vakfı kurmuşlar. Aramızdan ayrılanların mekânları cennet olsun.Sonra da Filiz Sarper Eczacıbaşı gibi bir ele teslim etmişler görevi.
Şahit olduğum son yıllarda gördüm ki, Filiz hanım her zamanki mütevaziliği ve zarafeti ile bu işi hakkıyla yapıyor ve İzmir’de kimilerinin adını ilk kez duyduğu dünyaca ünlü isimleri şehrimize getiriyor. Her yıl festival öncesi destek olabilecek kişilere çağrı yapıyor, katkı ve görüşlerini istiyor ve tüm bunları sanki kendisine istermişçesine bir mahcubiyet ve çekingenlikle yapıyor. Sonuçta; az, çok demeden aldığı katkılara kişisel çabalarını da ekleyip senenin finalinde yine bir başarı öyküsü ile festivali tamamlıyor.
KİMLER GELDİ İZLENDİ
Kimleri getirmedi ki bu festival; hayranlıkla takip ettiğimiz harika yorumcuları hem de İzmir’imizin harika köşelerinde, Efes, Agora, Çeşme gibi tarihin etkileyici sahnelerinde bizlerle buluşturdu. O önemli sanatçıların sadece kendilerinin gelmesini değil bazen bir uçak bazen bir gemi dolu hayranı ve takipçisinin de İzmir’e gelmesini ve şehrimizin tanımasına sebep oldu İzmir Festivali. Ve en önemlisi bıkmadan, usanmadan, yılmadan her yıl aynı heyecanla tam 35 yıldır sahnelere renk kattı bu seçkin festival.
Özetle, yıllarca tekrarlanan başarılara ve dünyada duyulan markalarına hasret şehrimizin ve ülkemizin
İzmir’in kurtuluşunun 100. Yıldönümü’nde, plaka numarası ile eşleşen 35. yılına denk gelen İzmir Festivali özel bir kutlamayı hak eden bir iz bıraktı yine bu yıl. Genç bir Türk bestecisinin eserinin dünyaca ünlü orkestraların performansına dahil edilmesi de ileride daha da çok ses getirecek bir gurur kaynağımızın başlangıcı olarak geçti kayıtlara.Özel bir tebrik ve gelecekte daha çok destek dileklerimle, Filiz hanım başta olmak üzere yıllar boyu katkı koyan herkese bir İzmirli olarak teşekkürü borç bilirim. Umarım şahsi ve kurumsal katkı ve organizasyonlarla hepimiz en az bu çalışmalar kadar İzmir’imiz ve ülkemiz için elimizi taşın altına sokma ve gurur duyulacak işler yapma fırsatı yaratabiliriz.”
Paylaş