İbre Rusya'ya döner

MACERA filmlerinde çok geçer. Büyük bir çölü geçmeye çalışılırken “ölüm noktası” geri dönüş kararı için son yerdir. Devam halinde her türlü riski alarak hedefe ulaşmak durumundasınızdır. Zira, suyunuz ve yiyeceğiniz sizi ancak idare edecektir.Bu girişi neden yaptık?

Haberin Devamı


Rusya- Ukrayna savaşında Rusya’nın pozisyonu ölüm noktasını geçmiş bir görünüm arz ediyor. Beri yandan, Ukrayna’nın arkasında duran Batı’nın durumu, bu denli olmasa da pek farklı değil. Gelinen noktada Rusya’nın dönüş yaparak yenilgiyi kabullenmesi, bunca sosyal, siyasal, maddi yüklenimden sonra, mümkün gözükmüyor. Böylesi bir durumda ne Putin kalır, ne de Rusya. Rus talepleri kabul edilirse bu defa NATO ve Birleşmiş Milletlerin caydırıcılığı yok olur. Bunların sadece laf üreten “boş bir kovan”dan farklı olmadıkları sonucuna ulaşılır. Rusya bu operasyonda haklı mıdır, yoksa haksız mı, bu konu bahsi diğerdir. Meselenin bu yönünü ihmal ediyoruz. Ama Rusya’nın bu savaştan istediklerini alarak çıkması, beraberinde diğer büyük devletler için gözlerine kestirdiklerine dair “çökme” kültürünün meşruiyeti demektir. Artık, hiç kimse Çin’in Tayvan’ı işgaline engel olamaz, Küba ABD’ye “mum” olur.... vs.
Bir “Ali Kıran Baş Kesen” dönemi başlar ki, bu hal gezegenimiz için pek hayırlı olmaz. Vurguladığımız gibi, özellikle Rusya’nın geri adım atmasını beklemek, gerçekçi durmuyor. Ekonomik yaptırımların bu ülkeyi etkileyeceği çok açık. Ancak bıçak kemiğe dayanırsa, zihinlere nükleer güç opsiyonu devreye alınır mı, şüphesi geliyor.
Nitekim Rus yetkililer de bu hususu telaffuz etmeye başlamışlardır. Böylesi bir durum, tabii ki tam anlamıyla bir felakettir. Batı, değerlendirmelerini hiç şüphesiz yapıyordur. Açık olan, bu silaha ilk başvuran Batı olmayacaktır. Onlar, ekonomik yaptırımlarla Rusya’yı soluksuz bırakma yöntemini zorlayacaklardır. Zaten eskinin Varşova Paktı üyelerini NATO ve AB çatısına dahil etmişken Ukrayna’da ısrarcı olmayabilirler. Putin, muhtemel satrancını bu esas üzerinden oynuyor.
Bu anlamıyla, nükleer silahların kullanımına dair bir “inandırıcılık” peşinde olacaktır. Neticede bu işten Rusya’nın kârlı çıkması daha muhtemel gözüküyor. An itibari ile terazinin kefelerine baktığımızda, Rusya bekasını tartıya koyarken, Batı stratejik çıkarları ile ağırlık oluşturma çabasındadır. Bu sebepten o ürkütücü joker, yani nükleer kart sadece Rusya’nın alabileceği bir risktir. Batı, günün sonunda yorulacak ve bu travmayı önemsizleştirmeye çalışacaktır.
Bundan böyle “yapanın yanına kar kalır” deyimi süper güçlerin yeni şiarı olacak gibi duruyor.

Yazarın Tüm Yazıları