Göçmenler de insandır

GÖÇMEN meselesi bir türlü zihinlerde bir yerlere oturtulamıyor. Hümanistik açıdan yaklaşmak, göçmenlere göre daha batıda olan ülkelere çok zor geliyor. Bu sebeple bunlara net tavır koyan aşırı sağcılar toplumdan destek buluyor ve iktidar oluyorlar. Sol ve sosyal demokratlar suskun çaresiz ve çelişkili tutumlar içerisindeler.

Haberin Devamı

 


Dünya demografik trendleri açık. Batı ülkelerinin en fazla 100 yıl içerisinde bu soruna uygarlık birikiminin gerektirdiği doğru ve kabul edilebilir çözümleri önerme imkanı bile ortadan kalkacak. “Bana ne çoğalmasınlar” yaklaşımı sorunu ötelemekten ve başını kuma gömmekten başka bir yaramıyor.
Çözüm geliştirmek beklenir ki bu noktada solculardan gelsin. “Doğmamış çocukların hakkı” diyerek kürtajı savunan muhafazakâr anlayışlar, konu göçmenler olunca onların insan varlığını kolaylıkla reddediyorlar. Yakın zamanlarda Ege’de, Akdeniz’de, Teksas’ta bunun örnekleri yaşanıyor. Bugün dünya genelinde hak arayışlarını sadece göçmenler ve ezilenler yapabiliyorlar. Türkiye’de bu tavırları sol vicdanlar sahiplenebilirdi, ama heyhat! Acaba bir özeleştiri yapıyorlar mı?
Bu arada bir hususa dikkat etmek gerekiyor. Göçmenlerin çığlıkları aşırı sağın desteğiyle sanki köpürtülüyor.
Kendilerini iktidara taşıyacak provakatif duruşları son derece açık. Bu oyunu Türkiye ve özellikle Fransa’nın iyi düşünmesi gerekiyor. İskandinav ülkeleri zaten aşırı sağ teslim oldular. Bu olgu “ama ancak” aşamasını çoktan geçti. Göç baskısında olan ülkeler için insan odaklı net yaklaşımların zamanı, savsaklanmaya tahammül gösterilemeyecek şekilde gelmiştir. Gelişmiş ülkelerin, özellikle de bazı şirketlerin sermaye birikimleri göçmenlerin taleplerini kendi memleketlerinde çözmeye muktedirdir. Batı, artık sürdürülemez hale gelmiş “servet dokunulmazlığını” bir kenara bırakıp, imkanlarının bir kısmını, “lütfederek” bu insanlar için seferber etmelidir.

Yazarın Tüm Yazıları