‘Garson devlet’ olamadık

İNSANLIĞIN “Devlet” denilen aygıtla ilgili sıkıntısı giderek artıyor.

Haberin Devamı

 

Devlet, toplumsal düzeni ve huzuru sağlasın diye vardır.
Bu yüzden bir “servis” organizasyonu olarak düşünülmüştür.
Erbakan hoca “garson devlet” kavramını kullanırdı.
Ama ipin ucu, maalesef sadece bu coğrafyada değil, tüm dünyada kaçmaya başladı.
Devletin direksiyonuna geçen muazzam bir gücün sahibi oluyor.
Bu gücün farkına varan ve konforuna alışan yöneticileri iktidarlarından vazgeçirmek sıradan insanların haddi olmaktan çıkıyor.
Bu topraklar Osmanlı sülalesinin kontrolünde 700 yıl yaşadı.
Hani, resmi söylemler tabii ki farklı olacak, ama özünde bir korku imparatorluğu idi.
Tasfiye edebilmek kolay olmadı.
Sonrasında da kural hiç değişmedi.
Devleti eline geçiren, “mülkün” sahibi fikriyle hareket etti, kendi bildiğince ülkeyi yönetti.
Bu şekliyle, demokrasi koca bir yalan.
Muktedirlerin, ellerindeki imkanlarla kitlelerinin sayısal desteği temin etmesi, bahse konu yalanın en kolay kısmı.
Böylece dekor tamamlanmış oluyor.
Neticede; renkler soluyor, özgür irade yok oluyor, insanlar yaşam sevincini ve heyecanını zamanla yitiriyor.

-----

Negatif ayrıştırıyoruz

Haberin Devamı

2019 seçim yılı olacak.
Tecrübelerle sabittir ki, ekonomik büyümenin yüksek olması siyasetçiye prim yaptırır.
Peki, “yüksek büyüme” elde edebilmek kolay bir iş midir?
Hani, atı çatlatmayı, motoru patlatmayı göze alırsanız, anlık performansa ulaşmanız ne ölçüde mümkünse, aynı prensip ekonomi için de geçerlidir.
Ekonomist Mahfi Eğilmez, geçenlerde okurlarıyla paylaştığı değerlendirmesinde tam bu konuyu işlemiş.
Mahfi Bey, Türkiye’yi benzer özelliklere sahip Brezilya, Endonezya, Güney Afrika ve Hindistan’la kıyaslıyor.
Başlangıç tarihi olarak FED Başkanı Bernanke’nin tahvil alımlarının azaltılarak sonlandırılacağını anons ettiği 22.05.2013’ü esas alarak; enflasyon, cari açık, Merkez Bankası rezervleri ve dış borç parametreleri üzerinden, 23.03.2018 tarihine göre mukayeseli tablolar hazırlamış.
Ulaştığı sonuç; Türkiye, bahse konu ülkelerden ekonomik anlamda negatif ayrışmış.
Diğer ülkeler enflasyonlarını kontrol altına alırken, rezervleri yükseltmişler, cari açık ve dış borçlarını GSMH’larına göre düşürmüşler ve tüm bu çabalarının sonunda, Türk Lirası ABD Doları karşısında yüzde 115 değer kaybederken, aynı dönemde diğer ülkeler kendi paralarının değer kaybını yüzde 38 ortalamada tutmayı başarmışlar.
Türkiye, ekonomisini sağlam olmayan kaynaklarla ısıtmayı tercih edince, tabii ki, yüksek büyüme oranları yakalanabiliyor.
Ama bu saadet maalesef sürekli kılınamıyor.
Bu sebeple büyümenin maliyetlerinin seçim menzilinden önce oluşması, hiç de düşük bir ihtimal gibi gözükmüyor.

-----

Pizza ve burgerciler

Haberin Devamı

YEME içme mekanlarına yönelik kişisel listemize bu hafta pizzacılar ve burgercilerle devam ediyoruz.
Liste sadece kişisel deneyimlerimize dayanıyor.
Muhtemelen, bilmediğimiz, atladığımız çok iyi başka yerler de vardır, o mekanlara dair peşin özürlerimizi iletiyoruz.
Evet, listemiz şöyle:

PİZZACILAR
Hippico (Mistral Çarşı), Peperino (Narlıdere), Luna Romana (Urla), Pizza Locale (Alsancak, Bornova, Çeşme, Narlıdere, Urla), Mezzaluna (Çeşme, Konak Pier), Ristorante Pizzeria Venedik (Alsancak).

BURGER MEKANLARI
Rock’N Burger (Bornova), B’ready (Alsancak), Akbıyık (Çamdibi), No: 7 (Karşıyaka, Alaçatı)

Yazarın Tüm Yazıları