Faiz değil riba haram

SAYIN Cumhurbaşkanı’nın “faiz enflasyona sebep olur” yaklaşımını benimsediği biliniyor. Bu anlayışa paralel TCMB gösterge faizleri yüzde 8,5’e kadar düşürülmüştü. Bu politikayı eleştirenlere karşı faizin düşürülme gerekçesinin dinsel bir temele dayandığını defalarca ifade etmişti.Ancak işler umulduğu gibi gitmedi. Bunun üzerine ekonomide yeni bir ekip oluşturuldu. Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanı, Hafize Gaye Erkan ise Merkez Bankası Başkanlığı’na getirildi. Yeni Bakan ekonomide “rasyonaliteye dönüyoruz” dedi. Hafize Gaye Erkan da ilk icraat olarak TCMB faizini seviyesini yükseltti.

Haberin Devamı


İşte bu noktada faizin hangi koşullarda bir “Nas” olduğu ve “haram” sayılacağı tartışmaları tekrar gündeme gelecek.
Bazı İslami otoritelere göre Kuran’da yasaklananın faiz değil “riba” olduğu ifade ediliyor. Onlara göre, bir borç-alacak ilişkisi olmadan faizden söz edilemez. Böylesi ilişkide, verdiğinden fazlasını almak “haram” olarak ifade ediliyor. Kuran “artan fazlalığın” bırakılmasını emrediyor. Artan fazlalık ise elde eden nezdinde oluşan reel getiridir diye değerlendiriliyor. Bu manada, “kâğıt paranın” bir mal olmadığı, değer kaybının faiz adı altında telafi edilmesinin haram addedilmeyeceği, ifade ediliyor.
Ancak, yasak olanın “katlamalı (bileşik) faiz” olduğu, bu halde değer kaybını aşan fazlalığın haksız bir “sömürme” yarattığı, bunun da “riba” sayılacağını belirtiliyor. Riba’nın “tümsek” anlamında “rabbe”den geldiğini bir ek bilgi olarak belirtelim.
Özetle; yüzde 15 olarak açıklanan TCMB gösterge faizi enflasyonun altındadır, bu haliyle alacaklıyı mağdur edebilecek bir seviyedir ve ribaya hayli mesafelidir.

Yazarın Tüm Yazıları