Paylaş
Ama 1960, 71 veya 80 darbeleri ölçüsünde ürpertici bir yapıdan söz edilemez. Bu toprakların normali, son zamanlar hariç, silahlı kuvvetlerinin vesayeti üzerinden şekillenmiştir. Devletin harcı “irtica ve bölünme” sendromları üzerinden karılmış, bu unsurlara yönelik bir “tehdit” algılandığında “balans ayarı” gecikmemiştir. 28 Şubat’çılar da, tıpkı öncekiler de olduğu gibi, hak bildikleri yolda kendi kültürlerine uyumlu bir müdahalede bulunmuşlardır. Hiç şüphesiz bahse konu “hadsizlikleri”, evrensel demokratik standartlarda kabul edilemez bir tutumdur. Bu duruma itiraz oluşturmak, “demokrasi tembeli” sivil siyasete düşerdi ama olmamıştır.
Sonraları AK Parti iktidar süreci başladı. Bu dönemde meşhur FETÖ kumpas davaları ile 28 Şubat dönemi sorgulandı. Ama kısa zamanda anlaşıldı ki düzmece bir hukuk oluşturulmuştu. Şimdi ise 24 yıl sonra yeniden bilinen mahkûmiyet infazları gündeme geldi. An itibari ile toplumun önemli bir kesiminde “şartların zorlandığı” duygusunu gözlüyoruz. Mevcut iktidarın rövanşist olmaya ihtiyacı yok. Güçlüler dahil bu ülkede herkes “cam evde” oturduğunu bilmelidir. Her yönüyle hukukun üstünlüğünün tesis edildiği bir düzen bu memleket için henüz bir projedir. Hal böyle olunca, kendi doğrularımızdan hukuk oluşturmak yerine beyaz sahifeler daha anlamlı ve güvenilirdir.
-------------
GÖZLEM 31 YAŞINDA
GEÇENLERDE Yeni Asır’ın 127. kurtuluş yıldönümüydü. 26 Ağustos’ta da Gözlem Gazetesi’nin 31. yılı kutlandı. Gözlem, bildiğiniz gibi haftada bir yayınlanan siyaset ve ekonomi gazetesidir. Her daim Cumhuriyet değerlerini savunmuş, yüzü çağdaşlığa yönelik saygın çizgisi bir İzmir değeridir.
Yıldönümü münasebetiyle İzmir’de 40 kanaat önderi Gözlem’e dair duygu ve düşüncelerini paylaşmış.
Böylesi bir sevgi ve saygıya ulaşılmasının arka planda Çetin Gürel, Öcal Uluç gibi abide basın duayenlerinin varlığı ana faktördür. Gözlem, haftalık yayın organı olması sebebiyle resmi ilanlarından pay alamıyor, yaşadığı ağır sıkıntılara rağmen okur desteği ile dik ve onurlu duruşunu sürdürüyor ve İzmirlilerin iftihar vesilesi olmaya devam ediyor. Böylesi kurumların sürekliliğini temin için her kesime görev düştüğünü ısrarla hatırlatmak istiyoruz.
Sevgili Gözlem ailesini kutluyor ve nice 30’lu yıllara diyoruz.
Paylaş