Devlet kuşu

KÜLTÜR ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, 9 Mart tarihinde Ticaret Odası’nın düzenlediği toplantıda Çeşme projesi konusunda bilgilendirmelerde bulundu ve toplantıya katılan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin sorularını cevapladı.

Haberin Devamı

 


Öncelikle belirtelim ki “Çeşme Projesi” Ege’nin Turizm Merkezi ana projelerinin ilk etabı. Daha sonra sırada “Didim” var. Dikkat edilirse özellikle “proje” kelimesini kullanıyoruz. Zira şu aşamada Sayın Bakan’ın ifadesi ile konunun tüm bileşenlerinin katkısıyla 2021 yılının son çeyreğine kadar proje olgunlaştırılacak ve kesin bir “plana” dönüştürülecek.

DÜŞÜK KAMULAŞTIRMA
Bahse konu projede en önemli katkıyı “kamu” yapıyor. Kamuya ait hazine arazileri projeye tahsis ediliyor. Yaklaşık 95 milyon metrekarelik kamu arazisi ve binde iki oranı ile ifade edilen kamulaştırma ile birlikte proje gerçeklik tabanına oturtulacak. Cumhurbaşkanı’nın turizm yatırımlarını stratejik öneme haiz olarak ilan etmesinin somut yansımaları tahsislerle ortaya konmuş olacak.
Bakan Ersoy tecrübeli bir turizmci işadamı kimliği ile sözkonusu arazinin bölümlenmesi yapıldıktan ve ÇED ve benzeri izinleri alındıktan sonra yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisine sunulacağını ve ihale yoluyla uzun vadeli tahsislerden en kötü senaryoda 1 milyar dolar gelir elde edileceğini açıkladı.
Bunun alt yapı yatırımlarında kullanılırken artan kısmın Kemeraltı gibi İzmir içi projelere aktarılacağını ifade etti. Ayrıca, yatırımcıların takribi 20 milyar dolar yatırım yapacaklarını söyledi.
Yatırımların, 2021 yılında ihaleler yapıldıktan sonra 2023 yılında tamamlanacağının planlandığı ve 100.000 kişiye istihdam sağlanacağı ifade edildi.

Haberin Devamı

ÇEVRE HASSASİYETİ
Bakan, hassasiyetleri bildiklerini, bu yüzden yatırım geneli için “çevre sertifikasyonu” alacaklarını ve ayrıca bölge genelinin yanısıra her bir yatırım için de bu belgeyi arayacaklarını belirtti. Proje sunumunda bilişim merkezlerinden görkemli müzelere, pek çok detayın olduğunu, 20 adet golf sahasının planlandığını ifade etti. Amacın 12 aylık bir devamlılık sağlamak olduğunu söylerken, golf turizminin önemine vurgu yaptı. Golf sahalarının zaten kıt olan su kaynakları ile nasıl sulanacağı sorusu üzerine, ihtiyacın yüzde 50’si için bir problem olmadığını, kalan yüzde 50’nin yarısının dev bir arıtma ile geri kazanılan atık suların “sulamada” kullanılacağını, diğer kısmın ise deniz suyundan “osmos” suretiyle dönüştürülerek elde edileceğini ifade etti.
Bu arada termal kaynakların otellere tahsisi ile kış turizminin önünün açılacağını belirtti. Bakan, tahsis edilen arazi çok fazla olmasının getirdiği imkân sayesinde projenin tamamında yatay yapılaşma olacağını belirtti. En fazla zemin üstü iki kata müsaade edileceğini, kottan kazanım olmayacağını, kıyıların turizm tesislerine kapatılmayacağını ve önlerinden yol geçeceğini, bir anlamda Cannes ve Nice gibi bir yer planladıklarını ifade etti.
Pek tabii daha çok şey konuşuldu.

Haberin Devamı

DEVLETTEN BÜYÜK KATKI
Kısaca hep serzenişte bulunduğumuz İzmir’e “kamu yatırımı” yapılmıyor söylemi nihayet karşılık buluyor, denilebilir. Sayın Bakan daha sonra Sayın Tunç Soyer’le de bir araya geldiler.
Tunç Başkan projeyi olumlu karşılarken, özellikle Bakan beyin işaret ettiği birlikte çalışma iradesinin çok değerli olduğunu ifade etti.
Hayatın idamesi için yatırım şart. Bu anlamıyla turizm yatırımları en tercih edilendir. Böyle bir yatırıma doğrudan itiraz etmek kabul edilebilir bir şey değil. Tabii ki proje tüm yönleri ve ilgili taraflarıyla tartışılıp olgunlaştırılmalıdır. Projenin hayata geçirilmesi İzmir’e çok şey kazandıracaktır. Bu bir devlet projesidir. Devlet milyonlarca metrekare hazine arazisini tahsis ederek esasında en önemli katkıyı yapmaktadır. Bahse konu yatırımlar tamamlandığında kent içi ekonomisine etkileri de müthiş olacaktır. Özetle bu proje bu kentin yakın tarihindeki en önemli atılımlarından biri olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları