Paylaş
Bu tür yatırımlar, sonrasına yönelik müthiş bir ekonomik sinerji zeminini oluşturur. Ülkenin kutuplaşma ortamı bu gerçeği gölgelememelidir. Bu manada önce iktidara yönelik bir hak teslimi yapmak gerekiyor.
Hep ”İzmir bir liman kentidir” der ve onun bu özelliğinin Akdeniz havzasına damgasını vurmasını isteriz. Böylesi bir yürüyüş sadece Alsancak limanıyla olamaz. Şimdilerde Aliağa, birkaç yıl sonra Çandarlı liman bölgeleri ile bu hedefe ulaşmak mümkün. Bu büyük yarış muhtemelen Bandırma’ya açılım planlayan İstanbul ile kıyasıya bir rekabet sonunda şekillenecek.
Liman; ulaşım kolaylığı, maliyet imkanı demektir. Bu anlamıyla otoyollar, köprüler, demir yolları bütünleyici rol oynarlar. Lojistik imkanların gelişmesi her türden yatırım için öncelikli tercih şartıdır. Ekonomik aktivite beraberinde iş ve aş demektir. Yöneticilerimiz artan nüfusun geçimi ve refahını düşünmek ve planlamak urumundalar. Tabii ki finansman maliyetleri bu tip yatırımlarda en uygun koşullarda olmalıdır. Meselenin bu boyutunu tartışmak muhalefetin en doğal hakkıdır. Ama önce bir sevinmeli ve gururlanmalıyız. Kuzey Ege’nin gelişmişlik anlamında makus talihine dair çok önemli bir mesafe alınmıştır. En kritik husus bahse konu lojistik ağının örülmesiydi.
Medyada Çanakkale köprüsü için “yeni bir kara delik açılıyor” manşetiyle verilen sunum zamansız olmuştur.
Neyse, muhteşem bir Cumhuriyet eseri olan Çanakkale Köprüsü hepimize kutlu olsun.
Paylaş