Paylaş
Adına; ister “İzmir Futbol Holding A.Ş”, ister “Kent Değerleri Holding A.Ş” deyin, bu projeye inananlar böylesi bir yapıya, hisse karşılığı ortak olabilirler. Bu yapı vakıf şeklinde oluşturulursa, bir ortaklık ve karşılığında “hisse şeklinde” bir değer edinimi olamayacağı için “bağış” sınırları içinde motivasyon ve katılım düşük kalacaktır. O sebeple, düzgün yapı A.Ş’dir. Bu yapı İzmir sporu adına, tarihi kulüpleri yönlendiren ve zaman içerisinde kulüp hisselerini satın alarak, onların hakim ortağı olacağı bir hedef ve misyona sahip olacaktır. Bu yapıda oluşturulan kaynaklar tamamen rasyonel bir yönetim modeli ile kulüplere yönlendirilecektir. Bu çerçevede, belirlenmiş kurallar üzerinden ve aktarılan fonlar karşılığı A.Ş statüsündeki kulüplerden sermaye artışı ile hisse sahibi olunacaktır.
Hiç şüphesiz, bahse konu fonlar “matematik eşitlik” esasına göre değil, iyi yönetilen kulüplerin performansı üzerinden paylaştırılmalıdır. Bu yöntem, doğrudan bir bağış, yardım olmadığından Yeni Spor Yasası’nın belediyelere yönelik kısıtlanması kapsamında da değerlendirilmeyecektir. Tabii, bu konuda pek çok farklı öneri oluşturulabilir. Bu konunun önemine inanılıyorsa, olgunlaştıracağı en uygun platform “İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu”dur.
-----
Endemiktir kulüplerimiz
İZMİR’de spor kulübü sayısının fazla olduğu hep konuşulur. Hatta tek bir “İzmir Gücü” takımı oluşturularak kaynakların birleştirilmesinin gereği tartışılır. Açık söyleyelim, bu konu “olmayacak duaya amin” demektir.
Böylesi bir mutabakatın hayata geçmesi hayaldir.
Hani kulüpler parasızlık nedeniyle, yeri gelir onlarca yıl tozlanabilir ve körelmiş izlenimi verebilirler. Ama bu kadim markaların yok olacağını düşünmek bile abestir. En muhtaç halinde bile taraftarın vazgeçilmezidir. Diyeceğimiz; kentin hafızasında, en diplerinde o “har ateş” hep yanar. Derken birileri sahiplenir ve mücevher tekrar parıldamaya başlar. Bu kulüpler müstakilen hep var olmaya devam edeceklerdir. İstanbul, bırakın üç büyükleri, Kasımpaşa’dan Karagümrük’e geçmişin değerlerini sahipleniyorsa aynı durum asırlık çınarlarımız için de geçerlidir. Birleştirme çabaları “rasyonalite” kaldırmaz.
Kulüplerimizin her biri “Endemik” değerlerimizdir.
Paylaş