Beklentiler kırılamıyor

KASIM ayı enflasyon oranları açıklandı.

Haberin Devamı

 

Görülen gerçek, enflasyon bir türlü dizginlenemiyor.

Faiz yüzde 50 mertebesinde olmasına, döviz kuru örtülü olarak baskılanmasına rağmen fiyatlar artış eğilimini koruyor.

TÜİK’in kasım ayı tüketici enflasyonu aylık yüzde 2.24, yıllık yüzde 47,09 oldu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) açıkladığı aylık oranlar sırasıyla yüzde 3.07 ve yüzde 4.06.

Yıllıkta İTO yüzde 57.99, ENAG ise yüzde 86.76 ölçüyor.

Alınan bunca tedbire rağmen ancak “bir arpa boyu yol” alınmış görünüyor.

Bunun en temel sebebi enflasyonun düşeceğine dair beklentilerin oluşamamış olması.

Halk programın ciddiyetine ikna değil.

Ana gerekçe, kamunun yeterince tasarruf anlayışına geçmemiş olması.

Yanı sıra, asgari ücretin mevcut seviyesinin açlık sınırını işaret etmesi nedeniyle OVP'ye uyumlu bir artışın mümkün olamayacağının bilinmesi.

Haberin Devamı

Bu nedenle insanlar programın delineceğini görüyor ve ona göre fiyatlama davranışları oluşturuyorlar.

Aralık ayı pek çok iş kolunda yıllık sözleşme zamanıdır.

Zam talepleri en az yüzde 60'lar seviyesinde.

Meslek odaları açıkladıkları yıllık tarifelerinde aynı tutum içindeler.

Asgari ücrete yapılan zam yüzdesi genelde piyasa için kerteriz olur.

Şayet program disiplini asgari ücretli üzerinden sürdürülmeye kalkışılırsa, bunun sürdürülebilir olacağına ihtimal vermiyoruz.

Her türden mal ve hizmet fiyatları alıp başını giderken yüzde 25-30'lar seviyesinde asgari ücret artışı o kararı alan siyasi iradeyi çok olumsuz etkiler.

Ayrıca medyada 2025 yılı için erken seçim söylentileri sıkça yazılıp çizilirken, bu kararın enflasyona etkisini her kesim şimdiden öngörüp, tutum oluşturuyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek acaba ne düşünüyor?

Bir kere, faizlerin indirilmesi herhalde söz konusu olamaz.

Hatta, el yükselterek artırılması bile şaşırtıcı olmaz.

Bütçe dengeleri için vergileri daha bir yüklenebilirler.

Ama tüm bunlar o meşhur “beklentileri” düzeltmek için yeterli olur mu, şimdilik pek mümkün görünmüyor.

Her şeye rağmen, bu seviyelerin korunması bile önemli.

Haberin Devamı

Bu sebeple ekonomi yönetimi çabalarında ısrarlı olmaya devam etmeli.

 

***

 

Batırdık, kenara çekilelim

 

HER 7 yılda bir yeni bir nesil geliyor.

Öte yandan; bilgi toplumunun ve teknolojinin biçimlendirdiği yepyeni hayatlar oluşuyor.

Ancak yaşlılar gençlere yerlerini bırakmakta direniyorlar.

21 yüzyılı temsil eden değerler “insan” odağından besleniyor.

Genç nesiller bu durumun farkında.

Koyu dindarlık, katı milliyetçilik, onların taze ruhlarında izahat bulmuyor, ikna edici olamıyor.

Artık ülkemize de genç nefesler lazım.

Yönetim kademeleri, baştan başa “ihtiyar kokuyor.”

Gençlere, taptaze umutlara, bahar esintisine acil ihtiyacımız var.

Aksi halde çürüyoruz.

Haberin Devamı

Her yönüyle bayatlamış, meraksız, vasat, paslı ve köhnemiş zihniyetler, artık geriye çekilmeli.

Ne birikimlerinin bir işe yaradığı var, ne de kirlenmiş tecrübelerinin.

Memleketi getirdikleri hal ortada.

Hayatın her alanında, istisnasız, eksiksiz, medeni ülkeler liginde en diplerdeyiz.

Hiç ayrıcalık yapmadan, tüm üst kuşaklar olarak sınıfta kaldık.

Nedenini, niçinini tartışmak, özeleştiri yapabilmek mümkün.

Ama ne sorgulama niyetimiz var ne de donanımımız müsait.

Bizler maalesef bu toprakları, kadim kültürü, insan dokusunu, bereketini, tabiatını, ne hak edebildik ne de koruyabildik.

Tabii ki gidecek başka yerimiz yok.

Ama lütfen artık bir soluklanalım ve ağır yaralı güzel ülkemizi gençlerimize teslim edelim.

Yazarın Tüm Yazıları