Paylaş
Yeşil eriğin tuza değdiği anlar, kazara giyilmiş yün çoraba acımasızca tasfiye duygusu yaşatırken, vefasızlığın yaşamın temel gerçeği olduğunu hatırlatır bizlere.
Esasına bakarsanız, baharda siyaset de işte tam böyle bir şeydir. Geçen pazartesi tüm ülkede milletvekilleri adayları belli oldu. Bermutad, son derece dar bir çevre kendinden menkul “basiretleri” ile yeni dönem parlamento profilini onayladı.
Aylardır kim yakışır, kim liyakatlıdır diye yaptığımız tartışmalar, listeler açıklandığında “çöp” oldu.
* * *
Galiba demokrasi öncelikli olarak şahsi egoların törpülenebildiği şövalye kaliteler gerektiriyor.
Her nasılsa yetkilemiş yapıların bir engizisyon mahkemesi şehvetinde sadece kendinden olana ön açtığı bir anlayış, herhalde idealize ettiğimiz “değişimi” yansıtmıyor. Galiba parlamentonun böylesi bir karambolle belirlenmesi ile demokrasi kalitesi arasında “müstahak” kelimesi ile ifade edilen bir üst üste oturmuşluk hali var. Hiçbirimiz aslında, böylesi Meclis’in demokrasinin belkemiği olduğuna inanmıyoruz.
* * *
Bağlı olarak başkan, “uslu çocuklarını” seçerken zihinsel nepotizm tavan yapıyor.
Bakınız bu ülke insanları milletvekillerine saygı duymaya muhtaçtır. İki kademeli dar bölge seçim sistemiyle demokrasi kantarından geçen “düello galiplerine” hasrettir.
Yüksek seçim barajları ile telef olmuş oylardan bilistifade beleş mebuslara tepkilidir.
Lider sultasının demokrasiyi bir çadır tiyatrosuna dönüştürdüğünün bilincindedir.
* * *
Öyle anlaşılıyor ki, doğrunun aşikarlığına rağmen bazı şeyler yanlış devam ediyorsa bu durumu egoların insafına terk etmek, pişkinliklere celallenmek çözüm getirmiyor. Tek tek bireyler olarak yapabileceklerimiz cürümümüzle sınırlıdır.
Demokrasi bir yönüyle tartışma kültürü demektir.
Bu durumun icra edileceği en üst seviye Meclis zeminidir. Şayet yine içimizde bir yetersizlik duygusu oluşuyorsa; görev, başta STK’lar olmak üzere medyaya, yerel insiyatiflere, akıllı ve düşünen insanlara düşüyor.
Önümüzdeki süreçlerde, bu kente, bu ülkeye dair pek çok konuda ötelenmiş sorunların mutlaka çözümünü dayattığı zamanlar geliyor.
* * *
Sevgili mebus adayları, dememiz o ki...
Üzerinizde bir vicdan baskısı oluşturmaya çalışıyoruz. Rozetlerinizi takınca işiniz bitmiyor. Amirlerinize ve bizlere sorumluluklarınızı delege ederek gölgede top sektirme şansınız yoktur.
Takipteyiz...
Lütfen “mahcup etmeyi” deneyiniz.
Paylaş