Paylaş
TAVLA oynamayı bilmeyen pek azdır. Bu oyun, öyle bazılarının iddia ettiği gibi zara bağlı şans oyunu değildir. Şüphesiz şansın rolü büyüktür. Ancak kötü tercihlerle şekillendirilmiş ele, iyi zar fayda etmez. Buradan hareketle diyebiliriz ki, tavla şansı yönetebilme oyunudur.
Pokerin tavladan da bir üst özelliği vardır. Tavlada şansını yönetirken o anda karar verirsiniz. Oysa pokerde meseleye bir de zamanlama boyutu girer. Psikolojiden sosyolojiye diğer tüm bilimler de cabasıdır. Diyelim, açık poker oynuyorsunuz ve kapaktan iki as geldi. Şimdi, daha üç kağıt açılacak ve siz dört kez konuşabileceksiniz.
İşte olasılıklar
Bu noktada bir durum tespiti yapıldığında, şunları söyleyebiliriz: A-Şanslısınız, çünkü en iyi kağıtla bir başlangıç yapmışsınız. B- Elinizi erken belli ederseniz, herkez kaçar, hiçbir şey kazanamazsınız. C- Vuruşunuzu son ele saklarsanız, bu arada sizi geçme şansını rakiplerinize tanımış olursunuz ya da oyunu küçük tutarak son ele geldiğinizde, vuruşunuza itibar edilmezse, kağıdı heba etmiş olursunuz. D – İlk üç pot boyunca, acaba oyunu finale “sürükleyen” mi olmalısınız, yoksa rakiplerin potlarına aynen icabet eden mi? E- Rakipleriniz blöfçü mü, sağlamcı mı?, siz blöfçü mü tanınıyorsunuz, sağlamcı mı? Yoksa oyun küçükken hep blöfünü yakalatan, büyüyünce sağlam oynayan kurnaz mısınız? F - Rakiplerinizin ve sizin o günkü ruh haliniz nasıl? G – Size iki as gelmişken rakiplerinize düşen kağıtların gelişimi ne? H – Acaba daha antrede rest çekmek en tahrik edici oyun tarzı mı olur? I – Seansın başında mıyız, sonlarına mı yaklaştık? O esnada karlı mıyız, yoksa zararlı mı? İ – Büyük vuruş yaptığım rakibim seansı kazasız belasız mı kapatmak istiyor, yoksa yaralı aslan mı? J – Rakipler, ne kadar zeki, akıllı, soğukkanlı, deli, çılgın?...
Bu tespit ve soruları sonsuz sayıda artırabilirsiniz. Tüm olasılıkları birlikte değerlendirdiğiniz de, şansınızı zamanlamayla harmanlarken “acul” ve “bayat” konumuna düşmeyeceğiniz dapdar bir koridorda yürümek durumda kalacağınızı görürsünüz.
Hatta, pişmeden bayatlayabilmenin de hayatın mümkünlerine dahil olduğunu bedelleri ödeyerek öğrenebilirsiniz.
Size önerim hayatınızı tavlacı gibi yaşayın, rahat edin.
Akil adamın gizli güncesi
- Aman Allah’ım 62 kişiy akil adamlar heyetine seçildim. Bu ne büyük onur.
- Bakalım görevimizi nasıl yapacağız? Herhalde bizleri seçenlerin elinde başta bizleri de ikna edecek bir şablon vardır.
- Yahu, bize “aslansın, kaplansın, ne yapacağınızı en iyi siz iyi bilirsiniz” dediler de, “bu akan kan dursun, barış gelsin” dışında elimizde ne malzeme var, bilemiyorum.
- Esasında diğer akillere bakıyorum da, hepimiz farklı flamalara sahip dukalıklar gibiyiz. Bizim şöhretimiz biraz da her birimizin aykırı insanlar olmasıdır. Ortak tavır bana hayal geliyor. Hatta biz iki ayı tamamlamadan kendi içimizde de birbirimizle garanti kapışırız.
- Hani bizim şablonumuz yok, öyle anlaşılıyor, galiba hükümetin de bir sihirli formülü yok. Olsa zaten bize söylerlerdi.
- Yahu biz ne netameli konuya bulaşmışız. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. Kendini sokağa itilmiş, arkadan kapı kapatılmış biri gibi hissediyorum.
- Kaç gün oldu, “valla merak etmeyin iyi olacak” dışında daha etkileyici bir cümle geliştiremedim. Karar verici desen değilim. Taahhüt desen, görev iki aylık, olmaz. Yani, biri sorsa tam “Aziz Nesin, sen nesin” halleri.
- Şuna bak ya, bir de akil adam olacak, resmen bizi rezil ediyor. Yok valla ben bu adamla yan yana aynı fotoğrafa girmem.
- En iyisi dayanmak. Yaparmış gibi görünmek. Bu işte İsa’ya da Musa’ya da yaranamazsın. Biz torunlarımıza miras bırakacağımız bir göreve seçildik sanmıştık, durduk yerde birileri bizi sürekli dövüyor.
- Bir askerde şafak saymıştım, bir de bu görevin tamamlanması için. Sabır, sabır, sabır.
1912 Karşıyaka Derneği
AKİL adamlar sadece siyasette var değil. Çok daha öncesinde, camiasının önde gelenlerinin oluşturduğu ve tüm ülkeye model olacak bu dernektir 1912 Karşıyaka Derneği.
KSK’nın 100. yıl etkinlikleri kapsamında kulübe kazandırdıkları altyapı tesislerinin yanında, dernek yöneticileri bir dizi “vefa” toplantıları organize ediyor.
İlk önce 70 yaş üstü camia büyüklerini onurlandırmıştı. Bu defa 1940 ile 1945 yılları arasında doğan ve ömrünü KSK’liliğe adayan büyükler için 25 Nisan 2013’de Vilayetler Birliği’nde 2. vefa gecesi düzenleniyor.
Kalite ayrıntılarda gizlidir. Bu incelikli tutumları için, başta, başkan Sait Gürsoy olmak üzere herkese teşekkür ederiz.
Paylaş