Asrın felaketi

TÜM bir bölgenin kaderini değiştiren, resmi rakamlara göre kırkbin’i aşkın kişinin öldüğü, yüzbinlerce insanın yaralandığı, evinden barkından, kök saldığı topraklarından olduğu deprem felaketi üzerinden üç hafta geçti.

Haberin Devamı


Mezopotamya ve Ortadoğu coğrafyasında artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
Yıkıma uğrayan muhteşem bir kültür mirası içlerimizi öylesine acıtıyor ki “yaşandı, önümüze bakalım” diyebilmek mümkün olamıyor.

HİÇBİR HESABA SIĞMAZ
Çeşitli kurumlar, uzmanlar bir takım zarar hesaplamaları yapıyorlar. Buldukları çok yüzeysel, felaketi takdir edemeyen düşük rakamlar. Mesele sadece yıkılan binaların, iş yerlerinin yenilenmesi, onlara dair iş ve zaman kayıpları değil. Yitip gidenler, fiziki ve psikolojik tahribata uğrayanlar hayatları boyunca yaşadıkları yerlere, ülkeye kim bilir ne değerler katacaktı. Bu kayıpların, bırakın insani yönünü, ekonomik karşılığı hangi hesaba sığar? Her biri bir kadim insanlık hazinesi olan yerleşim yerlerinin büyük ölçüde tahrip olan tarihsel dokusu, kimliği... nasıl geri getirilecek? İş, aş, ev olmayınca insanlar içleri kan ağlayarak, acıları ile birlikte ata topraklarını belki de dönmemek üzere terk ediyorlar.

Haberin Devamı

ÜLKEMİZİN SORUMLULUĞU
Bir büyük göç dalgası, bir “demografik katastrof” tüm ülkeyi bekliyor. Ege Bölgesi de bu göçten payını alacaktır. Yüzbinlerce insan, aileleri ile birlikte iş, ev, okul ihtiyacı içinde olacak. Çok kapsamlı bir ulus dayanışması her bir fert itibari ile ülkemizin sorumluluğudur. Merkezi hükümetimizin Afad ve Kızılay üzerinden çok yüksek tutarlarda bağış organizasyonları gerçekleştirdi. Özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin doğrudan bağışçı ile depremzedeyi buluşturan kampanyasında 350 milyon TL’ye ulaşılması müthiş bir dayanışma göstergesiydi.
Medyanın sıklıkla kullandığı “Asrın Felaketi” hakikaten tam anlamını bulan bir tanımlama. Maddi zararı birkaç milyar dolar mertebesinde hesaplayanlar çok yanılıyor. Adına, ister “deprem vergileri” deyin, ister imkanları olanlardan istenecek “servet vergisi”, ... neticede devlet uzun yıllar boyunca vatandaşına güçleri ölçüsünde vecibesini yükleyecektir
Bu süreçlerde kamu otoritesi son derece şeffaf, rasyonel, hızlı ve adil olmalıdır. Harika bir bahar başlangıcında demokrasiyi taçlandıracak seçimleri keyifle beklerken başımıza gelene bakın.

Yazarın Tüm Yazıları