Acı reçete

İZMİR Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener ve Ak Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın asgari ücretin artırılmamasına dair açıklamalar yapmaları, muhalif eleştirilerle sersemlemiş ekonomi yönetimine bir nebze destek olmuştur. Bu netameli konuda hiç sesini çıkartmayıp, ölü taklidi yapmak işin kolayıdır. Zira bu konunun “iki ucu...” da sıkıntılıdır. Bir yandan artacak ücret maliyetlerinin iş dünyasına olumsuz etkisinin ifade edilmesi, diğer yandan pahalılık altında ezilen kitlelere duyarsız izlenim verme pahasına doğru bildiğini seslendirme. Ancak net olan gerçek; geçmişin hataları bugün “acı reçeteyi” gerektiriyor.

Haberin Devamı

 

Bu tünelden disiplinli bir program uygulayarak çıkılabilir. Tabii ki asgari ücretle geçinenlerden fedakârlık beklenmesi izahı ve izanı zor bir konudur ama işler bu noktaya gelmişse böylesi bir tedbirler manzumesi bir mecburiyete dönüşmüştür. Bu hale düşülmesinin sebebi hiç kuşkusuz emekçiler ve dar gelirliler değil. Ancak şu aşamada suçlu arama tartışmalarından öte bir durum söz konusu. Sebep olanlar zaten siyasi bedel ödediler. Konumuza dönersek; asgari ücret artırıldığı zaman enflasyonist tetiklemeye yol açıyor. Zira bu gelir seviyesinde harcamaların tamamı tüketime yöneliyor, haliyle tasarruf söz konusu olamıyor.  Diğer faktör ise, asgari ücret artışı, her seviyedeki ücretlerin yanı sıra, mal ve hizmetlerde de yeniden fiyat ayarlamalarına vesile kılınıyor ve enflasyon sarmalı besleniyor. Bunun yanında; imkânı olan özel sektör kuruluşları yaşanan enflasyona çalışanları ezdirmemek veya kritik önemdeki personellerini muhafaza etmek adına ara zammı tercih ediyorlar. Mamafih böyle işletme sayısı ne kadardır, bilemiyoruz.

Haberin Devamı

Asgari ücret halen net 515 dolar mertebesinde. Giydirilmiş haliyle bu rakamın brüt tutarı, kıdem tazminat payı da dahil 1000 dolarlara yaklaşmaktadır. Bu seviye Mehmet Şimşek’in de ifade ettiği üzere gelişmekte olan ülkeler skalasında en üstlerdedir. Temel mesele, asgari ücretin yetersizliğinden ziyade fiyatlama davranışlarının tamamen bozulmuş olmasıdır. Yüksek faizle baskılanan döviz fiyatı esasında asgari ücreti de döviz bazında olduğundan daha yüksek göstermektedir.

Türk Lirası’nın endaze kaybı, asgari ücretin iki katını dahi makul bir semtte bir ev kirası bedeli için bile yeterli kılmıyor. Piyasa oyuncularının fırsatçı tutumlarla fiyatlarını arttırdığı bir ortamda, ekonomik istikrarın sağlanması ancak sıkılaştırıcı bir program uygulamasıyla mümkün olabilir. Bu çerçevede asgari ücrete ara zam bu geliri elde edenlerin refahına bir katkı olmayacaktır.  Pek tabii enflasyonun günah keçisi sadece bu zam olgusu değildir. Kamunun elektrikten köprü ve otoyol ücretlerine yaptığı zamlar enflasyon programıyla ne ölçüde uyumludur, bu husus da ayrı bir tartışma konusudur.

Haberin Devamı

Özetle; tüm yollar, beklentilerin düzeleceği bir ekonomik istikrar programının disiplinli uygulanması gereğine çıkmaktadır.

Yazarın Tüm Yazıları