Paylaş
Billie Eilish, ödül töreni tarihinde en genç Grammy alan sanatçı, dört ana dalda da uzun zaman sonra ilk kez dört ödülü toplayan isim oldu. Bunu yapan ilk kadın sanatçı olması ise cabası.
18 yaşındaki Eilish karşısında devasa müzik stüdyolarında kayıt alan isimlerle yarıştı. Evde kaydedilen albümü “When We All Fall Asleep, Where Do We Go?” ile yılın albümü ödülünü almakla yetinmedi, 22 yaşındaki abisi Finneas O’Connell da yılın prodüktörü ve yılın kaydı ödülünün sahibi oldu.
Abi-kardeş, aileleriyle yaşadıkları evin bir odasına kurdukları (o odada abi Finneas yatıyordu hatta) mini stüdyoda bu albümü kaydetti. Evde kayıt yapma nedenleri Finneas’ın sözleriyle “ev bir stüdyoya göre daha iyi ışık aldığı” içindi. Tabii büyük paralar vermeyecek olmaları da bir artıydı.
Kayıtlar tamamlanınca son adım olan mix’i ise Rob Kinelski’ye göndermişlerdi. Finneas, yatak odasındaki kayıt cihazlarının çok pahalı olmadığının da altını albümün hit olması sürecinde sıklıkla çizmişti. Sonuç iki kardeş eve 10 Grammy ile döndü.
Bu yüzdendir ki Finneas “yılın şarkısı ödülü”nü kardeşiyle birlikte kucaklarken “Bu ödül yatak odalarında müzik yapan bütün çocuklar için” dedi.
Jacob Collier de YouTube’da başladığı acapella yolculuğunu Grammy’e taşıdı. Bu yıl “en iyi aranjman, enstrümantal ya da acapella” dalında “Moon River” şarkısıyla ödül kazandı. Yetinmedi “en iyi aranjman, enstrüman ve vokalde” de Lionel Richie’nin “All Night Long” şarkısının coverı ile ödülün sahibi oldu. Grammy’de bu yıl rap kategorisinde ödül kazanan yeni isimlerin ise “rap” türünde müzik yapmadığı da eleştiriler arasında yerini aldı.
Sonuçta Grammy gösterdi ki, iyi müziğin nerede kaydedildiği önemini kaybetti. Abbey Road Stüdyoları’na gidip şarkı kaydetmek artık elzem değil.
Önemli olan doğru aletlerle iyi müzik kaydetmek.
Gerisi teferruat.
Muhteşem uyum
Su İdil’in ilk albümü “Anlat Bana” çıktı. Yetenek timsali bir vokal performansına sahne olan albümde, müzisyenlerin muhteşem uyumuyla bir caz kulübünün içinde kendinizi müziğe bırakıyor gibi hissediyorsunuz.
“Söylerdim” (Söz ve müzik Kenan Doğulu) ve “Ses Ver Çocukluğum” (Müzik Çağrı Sertel) şarkıları hariç Onur Aymergen’in bestelerine Su İdil sözleri eşlik ediyor. Albümde Ozan Musluoğlu, Çağrı Sertel ve Robert Mehmet İkiz’in katılımıyla müzikal bir zenginlik oluşmuş. “Chaos Never Stops” ve “Remember”ın eserlerinin İngilizce sözlü olması ise albümün bütünleyici unsurlarından. Sanırım bir süre daha Su İdil hayranlığı yapmaya devam edeceğim.
Hem karamsar hem umut dolu
Claire Crowley ve Mert Bereket’in kurduğu Miss Crowley, ilk albümü “When The Sun Changes Its Colour”ı 31 Ocak’ta yayınlıyor. Indie-pop’un o sakinliğini sevenlerdenseniz Claire Crowley ve Mert Bereket’in kurduğu Murat Çopur, Gülşah Erol ve Kerem Öktem’in de katılımıyla çok sesli bir ekip olan Miss Crowley’nin bu ilk albümünün hastası olacaksınız. Hem karamsar hem umut dolu olmak bu albümü dinlerken olası.
Aydan reenkarnasyona
Murda ve Ezhel’in ikinci işbirliği “Bi Sonraki Hayatımda Gel” geçen cuma yayınlandı. İkilinin aya gitmekle yetinmediği işbirlikleri bu kez reenkarnasyona bağlanıyor.
Şimdiden sokaklarda bolca duyduğumuz bu şarkının sözlerinde trap’e, beat’te ise reggeaton’a doyuyoruz.
Canlısını meraktayım
Geçen hafta “Perdenin Ardındakiler”le ilk kez tanıştım. “Düşüş” isimli 5 şarkılık EP’leri sayesinde üç yıllık bu gruba müşerref oldum. Doruk Ereşter ve Direnç’ten oluşan Ankaralı indie ikilisi, depresyon körükleyecek beş şarkıda şehirli insanın bitmeyen yalnızlığını konu edinmeye devam ediyor. Şarkılar, yer yer alternatif pop’a seğirtiyor, ister istemez canlı versiyonlarını da merak ediyoruz. “Sen Evden Giderken” şimdiden favorim.
Keyifle dinleniyor
Batu Akdeniz’in eforu karşılığını görmeye devam ediyor. “Yarın Yokmuş Gibi” EP’de Akdeniz, single olarak yayınladığı parçalar da var. EP, çok katmanlı ve türler arasında dolanan şarkılardan oluşuyor. Rock temeline oturttuğu bu eserler, keyifli bir dinleme de vadediyor. Batu Akdeniz’i radarınıza eklemeyi ihmal etmeyin.
Kalbimi kazandı
Jabbar, yeni EP’si “3leme” ile kalbimi kazandı. Caz, hiphop ve pop’u bir potada eriten Jabbar, “Yaz Beni” şarkılarında Grogi’yi ağırlayarak küçük bir şaşkınlık yaratıyor. “Sen Git” ve “Hep Olsan”da ise bilindik melodileriyle karşımıza çıkıyor. Güneşli kış günlerine yaraşan sıcaklıkta bu üç şarkıyı kolayca seveceksiniz.
Yabancı olsa beğenirsiniz ama
“Dial” diye bir şarkı dinledim geçen cuma. Bu şarkıyı Wiz Khalifa yapsa beğenirdiniz ama şarkı G-tops tarafından söyleniyor. Bora Gündoğan’ın G-tops ismiyle yayınladığı bu yeni şarkı yabancı rap sanacağınız kadar iyi. İngilizcesi rahatsız etmediği gibi beat’ini de beğendim.
Radar
Bu hafta ‘radar’da Sponse’yi seve seve ağırlıyorum. Burak Samra, Cem Çolak, Emre Küçükkurt ve Kerem Küçükkurt’tan oluşan Brit havalarını grunge ve modern rock esintisiyle kulağınıza üfleyecek olan ekip Climb ve Pentagram’dan tanığımız Gökalp Ergen prodüktörlüğünde çıkardıkları ilk single “Wake Up Son” şarkısıyla güzel bir başlangıç yapıyor. Sponse ilerleyen günlerde iki yeni single daha çıkardığında tarzlarını ve tavırlarını daha rahat anlamamız olası.
Ne dinledim?
Sponse-Wake Up Son
Mine Çağlıyan-Black&Blue
G-Tops-Dial
Dramaphone, Sera Vasaş-Falling Out (No)
Farazi-Winds
Perdenin Ardındakiler-Sen Evden Giderken
Keçi K.-Sorarım Size
Abkountry, Aga B, Ahmet Üstüner, Pangea Beatz, Yiğit Seferoğlu-Bi’ Şey Yok
Açık Seçik Aşk Bandosu-Yüzündeki Ürkek Güzellik
Emre Oktayoğlu-Uzak Yakın
Su İdil-Gel Git
Jabbar-Sen Git
İkiye On Kala-Dağlar Dağımdır Benim
Emre Aydın-Yalnızım Dostlarım
Murda, Ezhel-Bir Sonraki Hayatımda Gel
Zeynep Bastık-Çukur
Yeri Yok-Elimde Değil
Congulus-Meteoroid
Paylaş