Türk müziği dünyaya nasıl duyurulur

Dört gün süren etkinlikte, Türk müzik endüstrisinin konuşulduğu “Turkish Music Goes Global” (Türk Müziği Dünyaya Açılıyor) adlı bir de panel yapıldı.
Ahmet Asena (MÜYAP), Metin Uzelli (The Orchard Türkiye) ve Harun Tekin’in (MSG) yer aldığı, Türk müziği ve endüstrisini konu alan etkinlik, daha sonra Midem’in YouTube kanalı üzerinden de yayınlandı. Sektör için önemli verilerin ve çözümlerin konuşulduğu bu toplantıyı sizinle de paylaşmak istedim.
Türkiye’nin dünya sahnesinde potansiyelinin masaya yatırıldığı panelde, Türk müziğinin online dinleme sitelerindeki genişlemesinin yüzde 14.8 olduğu açıklandı.
Dinleme sitelerinde 4 milyon üyenin bulunduğu, bunların yalnızca 1 milyonunun paralı üyelik olduğu bilgisinin yanı sıra aylık YouTube tıklanma oranının 29 milyon olduğu Ahmet Asena’nın sunumunda yer alan bilgiler arasındaydı.
Asena sunumunda bilinirlik, işbirliği, koordinasyon ve aktivasyonun önemine dikkat çekti.
Koordinasyon konusunda Türk dizilerinde müzik kullanımı ve turizm kampanyalarının üzerinde dururken; yapılacak kültürel yayılma planlarının ise gerek kısa gerekse uzun vadede olması gerektiğinin altını çizdi.
Metin Uzelli ise Türk müziğinin şimdiden başarı yakalamaya başladığını, dinleme sitelerindeki rakamın yüzde 20’sinin Türkiye dışındaki ülkelerden geldiğini iletti.
Harun Tekin de sunumunda Türkiye’nin önde gelen yeni ve eski isimlerini katılımcılarla paylaşarak Türk müziğinin çeşitliliğini gözler önüne serdi.
Ezhel’den Gaye Su Akyol’a, Moğollar’a hatta yerel türkü kayıtlarına kadar olan örnekler katılımcılarla paylaşıldı.
Özellikle “Sürpriz elementi olan tanıdık sesler” bölümü dikkat çekenler arasındaydı.
Panel sonunda Türkiye için gerekli olan çözümler de konuşuldu ki en çok dikkatimi çeken burası oldu. Dijitalleşen müzik sektörünün yeni haline adapte olan Türk müzik dünyasının yeni yatırımcılara, yeni oyunculara ve stratejilere ihtiyacı olduğu mesajı çok netti.
Metin Uzelli’nin işaret ettiği nokta ise dünyanın Latin Amerika müziğine olan ilgisinin yakında Türkiye pazarı için de geçerli olacağı öngörüsüydü. Bu tahmini, önümüzdeki yıllarda dijital dinleme pazarına girecek yeni uluslararası mecralar olacağı takip etti.
Kısa vadede Türk müziğinin yükselişinin formülü ise basit. Asena, Uzelli ve Tekin öncelikle Türkçe konuşan, ardındansa Türk kültürüne ilgi duyan ülkelerde yapılacak yatırım ve işbirliği ile ivme kazanılacağı görüşünde.
Panel alışılmış karamsar tutumlardan uzaktı.
Bu pozitif yaklaşımıyla bile önümüzdeki süreçte Türk müziğinin yükseleceği konusunda umut vermeye yetti de arttı bile.

Geliri bağışlandı

Geçen hafta sosyal medyada en çok konuşulan müzik konularının başında Radiohead’in hack’lenmesi vardı.
Thom Yorke’un minidisk arşivindeki kayıtlar çalındı. Grup kendilerinden 150 bin dolar para isteyen hacker’lardan intikamını, fidyeye konu olan “OK Computer” dönemindeki 18 saatlik kayıtları Bandcamp’e koyarak aldı.
“MINIDISCS (HACKED)” başlıklı bu 18 kayıt, 18 pound fiyatla satışa sunuldu.
Grubun gitaristi Jonny Greenwood “İklim bozulmasına, biyolojik çeşitlilik kaybına, insanın var oluş risklerine ve ekolojik çöküş riskine karşı protesto etmek için şiddetsiz direniş yapan sosyo-politik hareket olan Extinction Rebellion’a gidecektir” diyerek gelirin adresini de belirtti.
Yayınlanma planı olmayan
bu albüm, hacker’lar sayesinde hem grubun sevenleriyle buluştu hem de iyi bir amaca hizmet
etmiş oldu.

15 yıl beklenen albüm

Fırat Altunmeşe’yi oyuncu olarak tanıyanlar rap’e gönül verdiğini de unutmasın. “F.A.” adıyla yayınladığı ilk albümü “Şimdi Benim Zamanım”,
15 yıl beklediği anı müjdelemiş durumda.
Rahat bir havası var, zorlamıyor, ittirmiyor, öyle akıyor sözler. Trap konusunda fena bir örnek değil.

Yeni bir Ege Çubukçu

Ege Çubukçu yeni şarkısını iki versiyon halinde yayınladı. “BADD’ trip” isimli şarkının sözü ve bestesi kendisine ait. EDM, hip hop soslu bu şarkı Çubukçu’nun farklı bir tarafını görmek gibi olmuş.

Wihi’den Türkiye turnesi

Kore müzikleri ve dizilerinden nasibini alan biri olarak böyle haberler vermeye bayılıyorum. Daha önce İstanbul’da klip çekmeye gelen, konser de veren Wihi (birçoğunuz onları Edis’le çektirdikleri fotoğrafla gördü aslında) Türkiye turnesine hazırlanıyor.
Türk hayranlarını çok seven, sık sık Türkiye’ye gelmek istediklerini dile getiren hatta Türkçe parçalar cover’layan grup üyeleri 16 Temmuz’da Profilo Kültür Merkezi Büyük Sahne’de konserlerine başlayacak. Ardından Samsun, Ankara, Adana, Antalya, İzmir ve Bursa’ya gidecekler. 27 Temmuz günü Kadıköy’deki konserleriyle turne sona erecek.
Bu ilgiye şaşırıyorsanız olayın çok gerisinde kaldınız demektir, çünkü haberimiz olmayan daha birçok turne gerçekleşiyor ülkemizde. Sessiz sedasız ve dolu salonlarda.

Neşeli üslup

İlk olarak Gider Gider ile adını duyduğumuz Mert Gider, uzun bir aranın ardından solo kariyerine adım attı. İlk icraatı ise “Şenol Abi” şarkısı oldu. Şarkılarında trajikomik bir üslup kullanan Gider, yakın dostu Mert Tunçmakas’ı ise aranjör koltuğuna oturtmuş. Karanlık şarkılara neşeli bir üslup katıyor, ben beğendim.

Radar

Pop müziğe yeni adım atanlarda elektronik dokunuşlar devam ediyor. Bu hafta Bilge Su bu anlamda radarıma takılanlardan.
“Yaralı” adlı şarkısının sözü Suat Kavukluoğlu, müziği Oğuz Çetiner imzası taşıyor. Düzenlemede ise Çetiner şarkıyı alternatif popa yaslayarak muazzam bir iş yapmış. Bilge Su’nun sesini de tavrını da sevdim. Bakalım devam şarkıları nasıl olacak.

Ne dinledim?

◊ Yaşlı Amca - Anla Hain
◊ Sedef Sebüktekin - Ara
◊ Islandman - Dimitro
◊ Ege Çubukçu -
BADD’ trip
◊ Yüksek Sadakat - Beklediğim Ne Varsa Sensin
◊ F.A. ft. Dedi K, Berrak Pabuççuoğlu - Bebeğim
◊ Bilge Su - Yaralı