Paylaş
80’lerde “Gördün mü bilmem kim albüm çıkardı, Türkiye’de bir bende var”, “Kasedi var ama veremem” şeklinde baş gösteren, günümüzde “İnan sadece ben dinliyorum” narsistliğinde devam eden bu “sevdiğin müziği paylaşmama” hali devam ediyor.
Bu yazının ilham kaynağı ise kasım ayında yeni albümünü çıkaracak olan Can Kazaz.
Şarkıcı, geçtiğimiz günlerde Komplike Dergi için “Lütfen Ünlü Olma: Sadece Biz Bilelim” başlığıyla bir yazı kaleme almıştı.
Değindiği noktalarda kesin yargılarda bulunmaktan kaçınıyordu ama konuyu 12’den vurmuştu. İnsanlar neden sevdiği kişiyi objeleştirip bencillik yapıyordu ki? Kazaz, genel olarak sevdiği müziği başkasına dinletmek istememe halinin kibir olup olmadığını sorguluyordu. Peki ya “seni kendime sakladım”cılara başka bir perspektiften bakarsak...
Müziğine bayıldığınız isimlerin, sevdikleri işten para kazanması sizin elinizde. Onların müziklerinin elden ele dolaşması da sizin elinizde. Daha çok konsere çıkıp daha uzun süre müzik yapmalarına imkan vermek de yine sizin elinizde. Tüm bunlar müziklerini uzun vadede yapabilmeleri için sizin yaptığınız bir yatırım. Ya da yapmadığınız...
Kazaz yazısında “İnsan ünlü olduğu için kalitesizleşmez, zaten kalitesizse ünlü olunca bu görünür hale gelir” diyerek aslında belirli bir tanınırlığa ulaşmanın yararı olduğunun altını çiziyor.
Beğendiğiniz şarkıyı, şarkıcıyı, albümü, konser bilgisini paylaşmak sizi sıradanlaştırmıyor, kültürünüzden gram götürmüyor.
Ama siz ona bir itici güç oluyorsunuz.
Çok da zor değil
Duhan Demirci’nin single’ı “Derin Yerler”, alternatif müzik sevenlere daha elektronik bir seçenek sunuyor. Günümüz alternatif müzik rüzgarına iyi bir örnek teşkil ederken aynı zamanda Oscar and The Wolf tadında müzikler yapmak çok da zor değilmiş, bunu açık seçik göstermiş oldu.
90’lardan günümüze
İzmirli Longaz, 2018 çalışmalarına “Tavşan”ı da ekledi. İlk ep’lerinin ardından “Alaska” ve şimdi de “Tavşan” ile yollarına emin adımlarla devam ediyor. 90’ları günümüz sound’uyla birleştiren grubun arayış içindeki parçası fazlasıyla samimi...
Haydi dansa
Elz and The Cult’un İstanbul’daki sahne başarısı, gözlerin her yeni şarkısınaa hızla çevrilmesini sağladı. “Faith in Me” parçasıyla adını daha çok duymaya başladığımız darkwave grubu, karanlık müziğini dansa ve cana yakın kılıyor.
Amerika’nın sesi
Yüksek Sadakat’ten tanıdığımız Selçuk Sami Cingi, Becky Goodman ile kurduğu YouLovePearls grubuyla bu kez Amerika’dan sesleniyor. Albümdeki romantik komedileri anımsatan müzikler, dinleyeni Amerika havasına sokuyor. Albümün sürprizi ise Cengiz Baysal ile Lale Kardeş’in davulları.
İyot kokusuna özlem
Ceylan Ertem’den “Seni Senin Gibiler Sevsin” albümünü bekliyorduk, bir ilke imza attı ve single çıkardı.
Sözleri Ertem’e, bestesi ve düzenlemesi ise Cenk Erdoğan’a ait “Mavi Çocuklar”, Ertem’in klasikleşen yorumuyla dramatik bir etki yaratıyor.
Şarkı hem güneşi, tuzlu suyu, iyot kokunu özleyenleri kendine çekiyor hem de yanı başındaki maviliği görmeyenleri...
Kalibre belli
Melisa Karakurt, Evrencan Gündüz ile yaptığı şarkının ardından kendi sesini duyurmaya başlamıştı. 2017 Nardis Jazz Vokal yarışmasında finalistler arasındaydı. Bu yüzden “Onlarca Yüzlerce” adlı single’ı çıkar çıkmaz dinlediklerim arasındaydı.
Karakurt şarkısı ile kalibresini belli ederken, bu yolda naif ama güçlü bir şekilde ilerleyeceğini gösteriyor.
Elektronik yakıştı
Ece Mumay da odasından çıkarak İngilizce sözlü elektronik müziğe geçtiğine göre dağılabiliriz. Sadrican Sağdur ile yaptıkları “Dark in the Night” herkesi piste çağırıyor. Mumay’ın sesi çok yakışmış bu türe, devamı gelsin.
Can Gox tadında Müslüm Baba
Bu köşeyi okuyanlar arasında “Ben hiç Müslüm Gürses dinlemem ya” diyen varsa, onlar kenara çekilsin bir...
Müslüm Baba’nın “Senden Vazgeçmem” şarkısı rock serpintisiyle Can Gox tadını almış durumda. Bu versiyonunu fazla sert bulanlara önerim, şarkının sözlerini bir kez daha okumaları... Gürses’in sözleri müzikten de sertti her zaman...
Yarı duygusal yarı neşeli
Dolu Kadehi Ters Tut’un son albümü “Akustik Takılmacalar”, ilk albümleri tadında, akustik bir sound’a sahipb Ayrıca esprili bakışlarını kaybetmeden yer yer duygusal bir imaj çizmişler. Özellikle kelime oyunlarına meraklıysanız, mutlaka seversiniz...
Radar
Bu haftanın radarında bir udi bestekar var. Mehmet Polat hem ud çalıyor hem de kendi bestelerini yapıyor.
Hollanda’da Embracing Colours grubuyla verdiği canlı konseri Soundcloud hesabına koyması sayesinde kendisinden haberdar oldum. Batıya Doğu neden bu kadar egzotik geliyor anlamak hiç de zor gelmiyor o zaman. “Ageless Garden” albümü hayatın kaçma kovalamacasında dinlendiren tarafıyla sizi etkileyecektir.
Ne dinledim
◊ Mehmet Polat - Aftab
◊ Okay Kaya -
Habitual Love
◊ Ceylan Ertem -
Mavi Çocuklar
◊ Melisa Karakurt - Onlarca Yüzlerce
◊ Duhan Demirci -
Derin Yerler
◊ Ece Mumay -
Dark in the Night
◊ Longaz - Tavşan
◊ Can Gox - Senden Vazgeçmem
◊ Dolu Kadehi Ters Tut - Anlamı Yok
◊ Elz and The Cult - Faith in Me
◊ YouLovePearls -
City Runnin
Paylaş