Paylaş
Z jenerasyonu dışındakiler hatırlar, gençlik döneminizde sevdiğiniz şarkılardan sonra yeni şarkı dinlemek, beğenmek oldukça zordu.
Bir lezzeti çok sevince hep favorinize eliniz gider. Bu da yeni çıkan isimler için oldukça kısıtlayıcı bir durum yaratıyordu.
Kabul görmek, beğenilmek, yaptığın işin sindirilmesi zaman alır.
Dijital müzik platformları nedeniyle bu sürecin kısaldığını düşünmek ise naiflik olur.
Tabii ki platformların hayatımıza büyük katkıları oldu.
Müzisyenler ve yorumcular için telifle ulaşılabilir oldu.
Bizler de dünyanın müziğini cebimize sığdırdık. Ama bunun negatif yanı hiç mi olmadı?
Wall Street Journal’ın haberine göre müzik üretimi o kadar arttı ki sanatçılar bugüne kadar sahip oldukları eserlerden daha çoğunu üretmeye başladı.
Günümüzde üretimin, beklenti ve dolaylı baskı yüzünden katlanması sağlandı.
Dolaylı baskıdan kasıt, şirkete bağlı olsun ya da olmasın sektör hızına yetişmeye çalışmak, unutulmamak, daha çok gündeme gelmek dolayısıyla daha çok dinlenmek.
Birçok sanatçının ana para kaynağı hâlâ konserler.
Pandemiyle beraber de online konserler...
Dinlenme oranları bu canlı performanslara giden yolda çok önemli oldu. Sık üretim, sık paylaşım, single yayınlamak platformlarda belki görünür olmayı sağladı ama dinleyicileri zora sokan kısır bir döngüye de neden oldu.
Hal bu olunca dijital müzik platformları oldu mu size Twitter, Facebook, TikTok hatta Instagram gibi sosyal medya mecraları. Sıklıkla bitmemiş hissi veren, mix mastering’i resmen tevekkül ile yapılmış şarkılar karşımıza çıkmaya başladı.
Bazı şarkıları dinlerken, “Daha taslak bu” diyorsunuz.
Müzik, en nihayetinde bir sanat...
Sırf hızlı üretim yüzünden trikotaj atölyesi tadında işlerle karşılaşmak istemiyoruz.
Ve müziğin sanatsal çizgisinden çıkmasını sağlayan işlere de...
Sözün özü, platformlardaki hıza erişmek için atılan aynı hızlı adımlar bir basamak yukarıya değil yerinde saymayı da getirebiliyor hatta bir basamak aşağı düşmeye de...
Nicelik değil niteliğin tuttuğu müzik camiasında, rüzgardan rüzgara savrulmamakta fayda var.
Gece kulüpleri açılıyor
Evet, gece kulüpleri açılıyor ama New York’ta ve yüzde 33 kapasiteyle. Nisan ayında ülkemizde de beklenen bu açılma söylentilerini New York’ta vali resmen söyleyince, burası için de umutlandım. Şarkıcı ve gruplar için bir ümit, müzik adına heyecanlandım. Yine de bu karar “aman sağlıklı olsun da” dedirtiyor.
Yeniden hoş geldin
Görkem Karabudak, solo olarak ilk single’ı “Akılsız Başın Sürgünü” ile yarın karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Çilekeş, Bubituzak gruplarının yanı sıra birçok alternatif başarılı ismin arkasında müzisyen olarak gördüğümüz ve sıklıkla prodüktör koltuğunda kendini bulan Karabudak, tabiri caizse indie, eklektik, elektronik ne ararsanız içinde barındıran taş gibi bir şarkı sunmuş. Karabudak’a yeniden “hoş geldin” demek muhteşem.
Başarılı olacak
Haziran ayında yayınlanması planlanan Barış Demirel’in ilk solo albümü “Mutluluklar”dan ilk şarkı çıktı. Trompetiyle solo ve ortak çalışmalarda sıkça adını duyuran Demirel, Da Poet prodüktörlüğünde “Sal Beni” isimli bir şarkı da kaydetti. Sesini de oldukça beğendiğim Demirel, sözlü müzik konusunda en az enstrümanındaki kadar başarılı olacak.
Kızlar toparlanın
HLAG Türkiye Temsilcisi Leyan Senay organizatörlüğü ile Hit Like A Girl (HLAG) Türkiye kadın davulcular yarışması başlıyor. Yarışma, profesyonel ve amatör kadın davulcuların uluslararası platformlarda gelişimlerine katkıda bulunmak, daha çok kadını müzik yapmaya teşvik etmek amacıyla bu yıl ilk defa Türkiye’de düzenlenecek. hitlikeagirlcontest.com üzerinden yapılan başvurular 12 Nisan’da son bulacak.
Black metal projesi
Jakuzi’den tanıdığımız Kutay Soyocak’ın black metal projesi Vox in Rama’dan ilk tekli “Within The Womb” geçtiğimiz hafta yayınlandı. Vox in Rama’nın ilk EP’si öncesinde haberci niteliği taşıyan şarkı, 90’lara minik bir yolculuk yaptırıyor. Akustik şarkılardan illallah gelenler ve trash sevenleri için birebir.
Sınırlar genişliyor
İrem Candar’ı Türkçe şarkılarıyla tanımıştık fakat şimdilerde İngilizce bir single çıkardı. Candar’ın Hakan Mortaş ile yaptığı şarkısı “Twisted” geçtiğimiz hafta yayınlandı. 4 şarkıdan oluşan ve mayıs ayında çıkması planlanan elektronik tabanlı EP’sinin habercisi single, Candar’ın sınırlarını genişletecek gibi gözüküyor.
Ne dinledim
Ne dinledim
· Efza-Gen
· Görkem Karabudak-Akılsız Başın Sürgünü
· Zen-G, İsmail Tunçbilek-Hüküm
· Cemal Burkay Şen-Uzaktayım
· Fikri Karayel-Bitmezse Kış
· Black Sea Storm-Ayrıldın Ben
· Füreya-Alacaklıyım Senden
· Emir Bermuda-Bonibon (akustik)
· GOSS-Sapa Yol
· Soft Analog, Anatolian Sessions-Kaybolur
· Erkan Oğur-Ben Dervişim Diyene
· Mavi Gri-Senin Hakkında
· Olta, Veys Çolak-Ömür Boyu Yalnız
· Volkan Başaran, Simge Gezmiş-Aşkın Karanlık Yüzü
· Hazel-Dünya
· Sakiler-Adımız Ayyaş
· Jehan Barbur-Suç
· Contra-Pusu
· Ufuk Beydemir-Hiç
· Fatma Turgut-Ben Vardım
· Cursed In Eternity-No More Mornings
· Deniz Cuylan-Object of Desire
· Öykü Doğan-You Will Never Be Mine
· Overslept-Summer
· Vox in Rama-Within The Vomb
· Monday in Neptune, Zeynep Sazak-It ain’t Enough
· Ikaru-Ankyra
· GeevaFlava-Lagoon
· Emir Taha-Bad Reception
İstanbul mozaiği
Zen-G’nin bugün çıkan albümü “ZENGBEJ” muhteşem bir İstanbul mozaiği. Rap sevmezseniz pop ya da arabeskle sizi yakalıyor. İsmail Tunçbilek’le “Hüküm”, Bayhan ile işbirliği “İstanbul” başta olmak üzere Khontkar, Ati242 ve Asil ile yaptığı toplam 7 şarkıda da Zen-G müziğini zenginleştirdiğini gösteriyor.
Paylaş