Paylaş
Rakamlar ortada... 2024’te bağımsız sanatçılar ve küçük plak şirketleri toplamda 5 milyar dolardan fazla gelir elde etti. ‘Bağımsız müzisyen olarak para kazanılmaz’ klişesi çöpe gitmek üzere. Türkiye’de de kendi müziğini üreten, doğru pazarlama stratejileriyle hareket eden sanatçılar için uluslararası arenada büyük bir potansiyel var. Ama hâlâ atılması gereken adımlar var.
Spotify raporuna göre, platformdaki en az 1 milyon dolar kazanan sanatçılar 17 farklı dilde müzik yapıyor. Bu, Türk müziğinin global çapta daha fazla yer edinebilmesi için doğru yatırımların şart olduğunu gösteriyor. Yani mesele sadece büyük hitler çıkarmak değil, sadık dinleyiciler yaratmak. Ne kadar çok dinleyiciye ulaşılırsa, telif gelirleri de o kadar yükseliyor.
Raporda en çok dikkat çeken detaylardan biri de şu; 1.000 doların üzerinde kazanan sanatçıların yarısından fazlası gelirlerinin büyük kısmını yurtdışından sağlıyor. Tabii başka ülkelerde dinlenme başına alınan telifin farklılığı da bunda rol oynuyor. Bunun için ülkelere göre abonelik ücretlerini de hesaba katmak gerek. Burada şu soruyu sormak gerekiyor; Türkiye’deki sanatçılar neden global pazarda hak ettiği yeri bulamıyor?
Dünya müzik sahnesinde fark yaratmak için sadece viral şarkılar yetmiyor, doğru strateji ve planlama gerekiyor.
Eskiden müzik sektöründe ‘büyük isimler pastayı paylaşır, geriye pek bir şey kalmaz’ anlayışı hâkimdi. Ancak streaming dünyası, bu paradigmayı tersine çevirdi. Artık daha az bilinen ama sadık bir dinleyici kitlesine sahip sanatçılar da sürdürülebilir gelir elde edebiliyor. Örneğin Spotify verilerine göre 100 bininci sıradaki sanatçının geliri son 10 yılda 10 kat artarak 6 bin dolara ulaştı. Yani niş kitleye hitap eden sanatçılar için bile fırsatlar var.
Son yıllarda Türkiye’de yerli/yabancı konser patlaması yaşanıyor. Ancak streaming gelirleri açısından bakıldığında sanatçıların bu platformlardan yeterince kazanıp kazanamadığı büyük bir soru işareti. Fırsat buldukça bunun da altını çizmekte fayda var. Şu açık ki, uluslararası pazara açılmadan büyük paralar kazanmak pek mümkün değil. Büyük plak şirketleri ve bağımsız sanatçılar, Türkiye’deki dinleyici kitlesini büyütmenin yanı sıra global sahnede nasıl yer alacaklarını da düşünmek zorunda.
Sonuç mu? Streaming ekonomisi, müzisyenler için eski sistemden çok daha adil bir yapı sunuyor. Ama bu fırsatları değerlendirmek için oyunun kurallarını iyi bilmek gerekiyor. Türk müziği globalde parlayabilir mi? Evet ama ancak doğru hamlelerle! 2024 müziğin sınırlarını zorlayanların yılı oldu. 2025 ise bu devrimi sürdürenlerin yılı olacak gibi görünüyor.
Dikkat çekenler
◊ Perdenin Ardındakiler’in 2026 yılında yayınlanması planlanan üçüncü albümü ‘Buğulu’nun ilk şarkısı “Son Bir Kere” yarın dinleyici ile buluşacak. Sözleri Doruk Ereşter’e ait eserin bestesi, prodüktörlüğü ve mixi ise Direnç Utku Kaçmaz’a ait. Aşka dair bir umutsuzluğun temasıyla yola çıkan ikili, dingin bir şarkıyla bizi karşılıyor.
◊ Show of Hands Müzik Festivali, 23-26 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek altıncı edisyonuyla müzikseverleri bir araya getirmeye hazırlanıyor. Doğaçlama müziğe odaklanan festivalde Büşra Kayıkçı, Han Bennink, Berke Can Özcan, Michel Godard, Hakon Kornstad, Arve Henriksen, François Couturier, Joris Roelofs, Louis Sclavis, Soheil Peyghambari ve Tania Giannouli gibi yaratıcı isimler solo ve duo performanslarıyla izleyicilerle buluşacak. Festivalin ev sahibi ise ARTER.
◊ Gripin, “Kim Tutar Beni” adlı yeni şarkısını yayınladı. Üretimine hız kazandıran grup, sözleri Murat Başdoğan ve Birol Namoğlu imzalı şarkısında duygusal yönü ağır basan alternatif rock türüne odaklanıyor. Kendi yapıl şirketlerinden çıkan bu şarkı, yeni gelecek olan eserlerin de başlangıcı.
◊ Ozan Tekin’in Türker Süer’in 81. Venedik Film Festivali ve 2024 Toronto Uluslararası Film Festivali gibi dünya çapında ses getiren film festivallerinde prömiyerini yapan ilk uzun metrajlı filmi “Gecenin Kıyısı” için yaptığı özgün film müzikleri yarın yayınlanıyor. Krautrock ve 70’ler ile 80’lerin elektronik müziğinden etkilenen Tekin, filmin esrarengiz dünyasının özüne iniyor.
◊ Onur Özdemir, yıllar sonra Sakin grubunun mirasını yeniden dinleyicileriyle “raksedip yarın yokmuşçasına” albümüyle buluşturacak. Yeni düzenlemesiyle “İlk Yara” şarkıyı 2025’e getirmiş bile.
◊ Alaska, Kreşendo’nun Benim Şehrim Benim Sesim projesi kapsamında çıkardığı ilk şarkısı “Fanus”un ardından, şimdi yeni teklisi “Oyuncak” ile yoluna devam ediyor. Elektronik altyapı kullanımı ve çello solosu ile şekillenen şarkı, samimi sözleri ve yoğun duygusuyla Alaska’nın müzikal dünyasına yeni bir pencere açıyor.
◊ Fatma Turgut’u “Yok Dönüş Geri”de alternatif pop’ta görüyoruz. Söz ve müziği Ozan Ünlü’ye, düzenlemesi ise Ozan Tügen’e ait olan şarkı Turgut’un duru vokaliyle bizi baş başa bırakıyor.
◊ Selin Baycan, 8 şarkıdan oluşan “Aşina” isimli albümünü yayınladı. Alternatif pop türündeki bu albümde çeşitli ruh hallerine 90’ların penceresinden bakıyor. “Kaybolan Ne Var” ve “Kaçışın Yok” albümün parlayan yıldızlarından.
◊ Sren, üçüncü single’ı “Yalnızız”ı yayınladı. Shoegaze, indie ve post-rock türlerini harmanlayarak yeni nesil bir alternatif rock deneyimi sunan ekip uzun yıllar dinlenesi bir şarkıya imza atmış.
Ne dinledim
◊ Engin- “Messer”
◊ Kristal Kit- “Tüm Bildiklerim”
◊ Cem Pilevneli- “Parti Bitti”
◊ Aisu- “Ya”
◊ Derya Yıldırım &Grup Şimşek- “Yarın Yoksa”
Paylaş