Güney Kore’den Türkiye’ye biletli online konser

Erken dönemde 26 dolar, ardındansa 35 dolar olan bilet fiyatıyla 20 milyon dolar kazanç sağlayan bu konser, şu ana kadar en çok bilet kesilen online konser olma özelliğini taşıyor.
Güney Koreli grup, Amerika merkezli canlı yayın şirketi Kiswe Mobile’le yaptığı ortak yayın sayesinde sorunsuz bir konser geçirdi.
100 dakika uzunluğundaki bu konserde izleyenlere de 6 ayrı ekrandan diledikleri açıdan konseri izleme imkânı sunuldu.
Özetle dinleyiciler seçtikleri koltuktan konser izliyormuş gibi bir havaya da girdi.
Grup üyeleri de seyircinin yüzünü görerek şarkı söyleme hissini özlediklerini dile getirdi getirmesine ama bu konserin dünya çapında bir başarıya imza attığını yadsımadılar.
O esnada Türkiye’de…
Bizde de bir süredir konuşulan “Online konser/festival yapıp bilet keser miyiz?” fikrine uygun olarak bir deneme yayını haberi geldi.
Pandemi döneminde telefon ekranından bedava canlı yayınlar izlemeye alışan müzikseverlerin karşısına “ücretli online konser” sunma fikri çok doğaldı.
Mor ve Ötesi’nin solisti Harun Tekin doğum gününde, kendisine hediye gibi gelen şarkıları bu pazar “Hediyeler” isimli konserinde akustik olarak seslendirecek.
Yaklaşık 75 dakika sürmesi planlanan ve sadece bilet alanların izleyebileceği etkinlik myopenstage.com adresinden canlı olarak yayınlanacak.
Kendi deyimiyle “Sektöre bir hediye de vermek” istediğini söyleyen Tekin, bilet satışından elde edilen gelirin yarısını İhtiyaç Haritası ile paylaşacak.
Tekin, Can Kazaz’la yaptığı Instagram canlı yayınında “Kayıtlı müzik sudan ve gübreden ucuz. Durum böyleyken canlı müzik yapılamaz olsun, evden yapılan da bedava olsun, başka ne vereyim abime” dedi. Bu dönemle ilgili duyduğum en doğru tanımlamalardan biri bu cümle oldu.
Kazaz da bu sürecin başında müzisyen arkadaşlarına destek olmak için Patreon sitesinde bir proje oluşturmuştu.
Muvaffak olamadı ancak denedi en azından. Konsere dönelim...
Tekin’in dediği çok net bir başka cümle de şu: “Bu süreçte sadece biletli etkinlikler durdu.” Bu büyük bir ekonominin durması demek. Müzik dinlerken müzisyenin, şarkı söyleyenin, sahneyi hazırlayanın para kazanması fikri nedense akıllara bir yatmadı.
Hele ki bu dönemde “bedava izlediğimiz şeye neden para vermeliyiz ki” fikri yaygınken bu deneme yayını daha da önem kazandı.
İcracı müzisyenler, sahne ekipleri bu dönemde para kazanmadı, kepenk kapattı. O zaman “bu konserler olmalı” diyerek ben de sadece 12 TL tutan biletimi aldım.
Bu yeni yöntem umarım Türkiye’deki müzik sektörü çalışanlarına destek olabilir. Hatta umarım, “Bunu neden yapıyor?” demek yerine “Biz nasıl destek olabiliriz, biz ne yapabiliriz?” diyaloğu açılır.
Yeni modelden hareketle umuda hız vermenin tam zamanı. Biz neden yapmayalım?

Güçlü kadının sesi

Kabul ediyorum, ne yapsa sevdiğim ender insanlardan biri Nova Norda. “Çıplak” isimli dizi için bestelediği “Beteri Yok Uslanmaktan”, geçtiğimiz hafta yayınlandı. Ekin Beril ile yaptığı çalışmalarından tanıdığımız prodüktör Caner Anar ile çalışan Nova Norda, yine güçlü kadının elektropop’taki karşılığı olmaya devam ediyor.

Öğrenecek çok şey var

Sertab Erener’in 13’üncü albümü için bir hafta dinleme süresi biçtim kendime.
Erener’in hazmı kolay şarkılarının yanı sıra zamanla anlaşılan eserleri “Ben Yaşarım”da da sıralanmış.
Emre Kula’nın besteleri, Sezen Aksu, Can Bonomo, Doğan Duru ve Ersel Serdarlı’nın yanı sıra kendi sözlerinden oluşan 14 şarkılık albümde “Farzet”, “Sormaz”, “Koyudur Karanlığı” ve “Bu Dünya” öne çıkan şarkılardan.
“Belki de Dönerim” ve “Anca Gidersin” ise bildiğimiz ancak albümde yeniden hayat bulan iki şarkı.
Erener’in alternatif müzik üretimine olan bakışı ve oradaki üretimleri kendine has seslendirişi hem cesur hem de kendinden emin olduğunun kanıtı. Birçok ismin kendisinden öğreneceği çok şey var.

Melankolik

Uzun zamandır albüm beklentisi içerisinde olduğumuz İlayda Dülek ya da yeni adıyla Nemf, nihayet “1997” isimli 6 şarkılık EP’sini yayınladı. Söz, müzik, düzenleme ve prodüksiyonda imzası olan Nemf, synthpop ağırlıklı albümünde hayatına keskin bir bakış atıyor ve bizi de bu akışa davet ediyor. “Güneş Gibi”, “Götür Beni Mavilerine” gibi 6 şarkıda melankoli ve dansı birlikte sunuyor.

Radar: Kaan Aydın

Tam bir yaz EP’siyle yeni bir ismi tanıştırmak isterim: Kaan Aydın. Aydın’ın 4 şarkılık “Ha!” isimli EP’si blues tınıları olan bir indie albüm. EP’deki tüm söz ve müzik sanatçıya ait ve dört şarkının dördü de tatili ayağınıza kadar getiriyor. “Fazla Uzatmadan” ve “Şehirsiz Anarşi” EP’nin öne çıkan iki şarkısı.

Ne dinledim?

Nova Norda-Beteri Yok Uslanmaktan
Brumend-Alnite Alrite
Raven-Blinding Lights
Farazi-Love
Galiga Piya-Is Nature Speaking
Sepya-Tuzak
Gökalp Ergen-Geri Dönme
Kırıka-Harabi
Deniz Güngör ft Serdar Barçın-Lodos
Esra Güner-Rainy Day
Cazzip Project-Skyrunner (Journey to Horizon)
Sonic Boom-Please

Tek günlük tatil

Prodüktör Farazi’nin “Fervent” isimli son çalışması yaz tatilini başlatıyor. 5 parçalık bu enstrümantal EP ile resmen ayağınızı suya sokuyormuşsunuz hissi yaşıyorsunuz. Yol, güneş, aşk, kamp ateşi ve sahilde sabaha karşı biten tek günlük tatil keyfi sunan bu EP, kolay dinlenen bir çalışma. Favorim “Love” olsa da hepsi rahatlatan şarkılar.