Biraz da kadınları dinleyelim

“Müzik Endüstrisindeki Kadınlar: İmkanlar ve Dezavantajlar” adını taşıyan, Amerika’da yapımcı, şarkıcı, prodüksiyon ekibinde yer alan ve müzik gazeteciliği yapan 2 bin kadınla bir araştırmaya imza attılar.
Erin Barra, okulun Şarkı Yazımı Bölümü’nde doçent, Becky Prior Kurumsal Araştırma bölümünde yardımcı direktör ve Sharon Kramer Kurumsal Araştırmalar bölümü dekanı. Hal böyle olunca, 2 bin farklı etnik yapıda ve yaşta kadınla yaptıkları anket sonucunda katılımcıların dörtte üçünden fazlasının cinsiyet ayrımcılığı yaşadığını öğrenmiş, cinsiyetin istihdam konusunu olumsuz etkilediği kanısına varmışlar.
Özetle “Erkekler daha kolay müzik sektöründe iş buluyor” diyorlar.
Aynı katılımcılar yine de sektörde çalışmaktan büyük keyif aldıklarını söylemiş... Katılımcıların dörtte üçü işlerinden memnun, iş yaptıkları yerde rahat olduklarını ve destek gördüklerini de belirtmiş. Kadın yöneticilerden destek gördüklerini hatta birçoğunun mentörlüğü sayesinde yükseldiklerini ifade etmiş.
SEKTÖRDE SORUNLAR
Haziran 2018’de ankete başlayan ekibi en çok katılım coşkusu şaşırtmış. Katılmaları için anket gönderdikleri her bir kadın çalışan, sektördeki diğer dostlarıyla da paylaşmış. Araştırmada yer alan Erin Barra, kendisi gibi sektörde cinsiyet ayrımcılığı yaşadığını söyleyip (özetle erkeklere öncelik verildiği) tüm yaşanan zorluklara rağmen işinden son derece memnun olan kadınları görünce kendi gibi hisseden çok kişi olduğunu duyduğuna sevindiğini ifade ediyor. Raporda en etkilendiğim kısım ise kesinlikle “sektördeki kadınların yüzleştiği sorunlar” grafiği oldu.
Grafiğe göre cinsiyet ayrımcılığı ve tacize (sözlü-fiziki) uğrayanlar yüzde 45’lik dilimde. Kariyer konusunda erkeklerle eşit şansa sahip olmadığını düşünenler yüzde 12, finansal açıdan durumu kötü bulanlar yüzde 10, yaş ayrımcılığına uğrayanlar yüzde 3, ırk ayrımcılığına uğrayanlar ise yüzde 2.
Diğer yüzdeler ise destek, iş-hayat dengesi, liderlik ve mentörlük gibi alanlar. Bu araştırma genel durumu örneklemek için yeterli verilerle bezenmiş olduğundan, grafikteki taciz ve cinsiyet ayrımcılığı bölümü dehşet verici duruyor. Günün sonunda kadınıyla erkeğiyle yine de müziği, müzikle gelen bütün işleri sevdiğimiz gerçeğini değiştirmiyor.

Pop camiası sırtını dayasın
İlk albümünü 2013 yılında “Ben Hala Rüyada” ismiyle yayınlayan Oğuzhan Koç’un 7 yıl aradan sonra çıkardığı “Ev” albümüne direndim ama başaramadım. Albümde zengin aranjelerle bezeli beş yeni toplam 16 şarkı bulunuyor. Kaliteli aşk acısı yaşatan Koç, söz yazarı olarak da “A+” alıyor. Albümde düzenlemelere imzasını atan Çağrı Telkıvıran, Zeynep Bastık ve Berkay, sound’undan da sorumlu. Dikkate almakta fayda var. Pop camiası daha sık Koç ve Telkıvıran’ın kapısına dayanmalı.
Indie bu albümde
Son Feci Bisiklet’in yeni albümü “Sistemik” 11 Şubat’ta yayınlandı. Açıkçası, Zeytinli Rock Festival’de geçtiğimiz yıl dinlediğim açılış şarkısı “İstasyon”, “Acaba albümü sevemeyecek miyim?” diye düşündürmüştü. Albümün devamı ise bu fikirden hemen sizi uzaklaştırıyor. “6Patlar”, “80”, “Uyku” gibi şarkıları barındıran albüm 8 şarkılık bir türler arası geçiş. Grup indie şemsiyesi altında denemedik tür, sokmadık keyif bırakmıyor. Sesin tertemiz oluşu, sahnede çaldıkları gibi albümde de şarkıların can bulması ise çalışmanın bonusu.
Samimi
Anıl Aydın’ın yeni teklisi bu kez YouTube’da canlı performans videosuyla geldi. Sözü müziği kendisine ait olan ‘I No Longer’da samimi bir sunum ve şarkıyla karşılaşıyorsunuz. Bir söz yazarı ve müzisyen olarak Aydın’ın daha çok kişiye ulaşacağına en baştan ikna oluyorsunuz. Bir açın, gerisi size kalmış.
Özlemişiz
Aylin Aslım’ın 7 şarkısından oluşan “Akustikhane Kayıtları” yayınlandı. Ne yalan söyleyeyim, sesini özlemişiz. Akustik falan dert etmedim 30 dakikalık Aylin Aslım keyfini yaşadım.
Sakin geri mi dönüyor
Tabii ki hayır, ama kesinlikle bir şeyler oluyor. Onur Özdemir, Onurr ya da Sakin grubunun eski solisti Onur Hürriyet.com.tr yazarlarından Hikmet Demirkol’un “All Access” isimli yeni YouTube kanalına konuk oldu. Hem Sakin mevzusuna bininci kez açıklama getirmiş oldu hem de “Küçük Prens”, “Semender Dürtüsü” gibi sadece demo olarak kalan Sakin şarkılarını akustik olarak seslendirdi. Programda Sakin’in şarkılarını söyleyeceği bir “tribute band” olacağını da açıkladı. Adı da “Sakin Tribute Band” olacak.
Neden bu kararı vermiş, neden kendine gelen yorumlara karşı koyamamış hepsini de bu yayında anlatmış. Keyifle izleyin.
Yer yer Mosso yer yer Fado
Melek Mosso, geçtiğimiz hafta kendi adını taşıyan 5 şarkılık bir EP yayınladı. Şarkılarını kendi yazan Mosso, alternatif pop alanında 5’te 4’e imza atıyor. Rap düeti “Tükettim” albümün bütünlüğünden uzakta kaldığından beni bu EP’ye yabancılaştıran tek şey oluyor. Mosso’nun güçlü sözleri ve yer yer Fado’ya kaçan yorumu bu albümün de beğeni toplamasını sağlayacak unsurlar.
RADAR
İsmi Selin Geçit ama sahne ismi olarak Selin’i kullanıyor. Adını belki de 2015 yılında Vodafone FreeZone 18. Liselerarası Müzik Yarışması’nda “en iyi kız solist” birincisi olduğundan da anımsıyorsunuzdur. Geçtiğimiz yıl “It’s Just a Feeling”ten sonra geçtiğimiz haftalarda “Heart in Two” isimli bir single yayınladı. Bayılmamak elde değil. Çok güzel bir ses. Kendi sözünü müziğini yazan bir diğer başarılı kadın şarkıcı özetle. 98 doğumlu olan Selin, Londra’daki British and Irish Institute of Modern Music’te okuyor. Nilüfer Yanya’nın ardından İngiltere’de çıkan kızlarımıza kulak kesiliyorum. Siz de radarlarınızı açsanız iyi olur.
Ne Dinledim
∆ Onurr-Küçük Prens
∆ Son Feci Bisiklet-80
∆ Aylin Aslım-Ölünür De
∆ Sansar Salvo, Can Kazaz-Hezeyan
∆ F.Ö.K.-Saniyeler
∆ Can Kazaz-Keşke Uyuyabilsem-Yuken Edit
∆ Yiğit Seferoğlu-Dert Değil
∆ Retrobüs-Platonik Vecihi
∆ Emrah Demiralp-Yalandan
∆ Sufle-Herkes Kadar
∆ Burakbey-Sarbeni
∆ Patron-Seni Sevmiyorum
∆ Deer From Space-Burn Bayby
∆ Ali Bakgör-Hunt Me
∆ Melek Mosso-Olmaz Mı
∆ Hasan Azze-Sar Başa
∆ Güneş Özgeç-Güneş Yüzüm
∆ Ertolog-The Def
∆ Selin-Heart in Two
∆ Seda Erciyes-Başa Sarıp Dur