Paylaş
Tutarın azlığı konusunda hemfikiriz. 1000 TL aylık giderleri yanında devede kulak olabilir. 3 kere tekrarlanabileceği gerçeği 9 aydır iş yapamayan sektör çalışanlarını tabii ki tatmin etmeyecektir.
Ama başlangıca değil bu aşamada olası sonuca bakmak gerekir.
“Masa başında yazıyor, oh ne rahat” diyecek olanlar varsa, sizin arkadaşlarınızın birçoğu benim de tanıdığım.
Maddi sıkıntılarına, gelecek kaygılarına, markete giderken istedikleri borçlara en az sizler kadar şahidim. Online satış sitelerinden enstrümanlarını birer birer satışlarını gördüm, isyanlarına çoklukla ben de kulak verdim.
Kabus gibi bir dönemden geçiyorlar. Birçok müzisyen ve sahne çalışanı kayıt altında değil ama maddi desteğe ihtiyacı var. Hem onları sisteme kaydetmek hem de yardım ve sonrasında gelmesi muhtemel devlet desteklerinden faydalanmalarını sağlamak için bir yerden başlanılması şart. Yanılıyorsam düzeltin, siz değil miydiniz “Devlet bir el atsın” diyen...
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yunus Emre Enstitüsü, pandemi sürecinde mevzuatı değiştirmeden yardım yapamayacağı için “Müzik Susmasın” projesini başlattı. MSG ise kendi projesini bakanlığa sundu: Müzik Birleştirir
Çağrıya göre, haftalık veya günlük yevmiye ücretiyle çalışan, herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar başta olmak üzere, işini kaybeden veya işleri durma noktasına gelen ses ve enstrüman sanatçılarıyla sektör çalışanlarının projeye katkıları karşılığında ödeme yapılacak.
Aynı zamanda üretilen eserlerin geleceğe aktarılması için dijital bir arşiv oluşturulması sağlanacak.
Yani proje bu bir dijital arşiv. Projelere başvurular, 25 Aralık’a kadar alınacak.
Projeler kapsamında sunulacak kayıt için net 1000 TL olmak üzere, açılması planlanan sonraki çağrı programlarına dahil olunmasıyla toplam 3 bin lira destek verilecek.
Bu yardımın bilinen kısmı ama gözden kaçan kısmı ise “bir proje karşılığında bu yardımın yapılacağı” gerçeği.
Güvencesi olmayan ama geçimini müzikle temin eden kişilerin belge sunması, 18 yaşından büyük olması, sanatının icrasını, sektör çalışanları da icra ettikleri mesleğe ilişkin bilgi veya anılarına dair bir video göndermesi gerekiyor.
MSG bunu farklı disiplinlerde de yapabileceğini başkan Candan Erçetin aracılığıyla iletti.
Amaç ihtiyaç sahiplerinin tespitini sağlamak, bundan sonrası içinse bir veri tabanı oluşturmak.
“Bahsi geçen rakam ya da toplam 3 aylık destekle bir şey değişmez” diyorsanız, değiştirecek hamle yapılmasına imkan sağlamalısınız.
Yoksa bu adımı desteklemeden olacakları bilemezsiniz.
Heyecanlandırıyor
Can Kazaz’ın müzikal olarak kendini yeniden yorumladığı son albümü “Kızılgerdan” yayınlandı. R&B ve elektronik müzikle alternatif pop türünde karşımızı çıkan albümde “Yaz Bitince”, “Bir Delinin Kaç Cehennemi Olmalı”, “Kızılgerdan” ve “Sabahlar” dışında Anıl Piyancı ile yaptıkları “Başka” ile “Güzel Olur” öne çıkan şarkılar... Eğer Kazaz’ın ilk iki albümünün lezzetini arıyorsanız “Kızılgerdan” ve “Bir Delinin Kaç Cehennemi Olmalı” şarkılarının akustik versiyonlarıyla idare etmek durumundasınız.
Kazaz’ın müzikal yolculuğu heyecanı arttırarak devam edecek gibi...
Yeni projenin ilk ürünü
Ediz Hafızoğlu ve Barış Çakmakçı ilk ortak çalışmasını yayınladı. Hafızoğlu’nun “Nazdrave”nin yanına kattığı “Kaskadyori” isimli bu yeni projenin ilk single’ı “Yıldızlar”ın söz müziği sanatçının kendisine, vokal ve gitar Çakmakçı’ya ait. Pandemi üretimlerinden olan şarkı “Kaskadyori”nin de en az “Nazdrave” kadar iyi bir iş...
İzlanda sesleri
İstanbullu elektronik/ambient müzik bestecisi Elif Yalvaç, yeni albümü “Mountains Become Stepping Stones”u çıkardı. Sanatçı, ilhamını kuzey ülkelerine yaptığı yolculuktan alıyor, karşılaştığı manzaranın güzelliğini, tedirginliğini
ve tekinsizliğini
konu ediniyor. Albümdeki 12 şarkıda yer yer İzlanda’da kaydettiği mekan sesleri ve “game boy” sound’u var.
Karantina kiti
Mavi, 6 şarkısını akustik olarak yorumladı. “Karya Kayıtları” adını taşıyan albümün Bodrum’da yeniden kayıtlarının yapılması bir yaz havasını da albüme katmış. Berkant Çelen’in düzenlemeleriyle naif bir dinleti haline alan albüm karantina destek kitiniz olacak.
Modern caz
Gitarist Eylül Biçer’in ilk albümü geçtiğimiz ay yayınlandı ancak benim için yeni bir keşif oldu. Caz, rock ve elektroniği bir araya getiren eklektik yapısıyla “Byblos” adını taşıyan 3 şarkılık albüm aslında bir yolculuk. Can Çankaya ve Berke Özgümüş’ün eşlik ettiği albüm 21. yüzyılın modern cazını sizlere sunuyor.
Ne dinledim
∆ Mavi-Silmesinler İzlerimi (akustik)
∆ Ansızın Bi İnfilak-Keşke Burada Olsan
∆ Kool Jane-Palavra
∆ Moawk, Dilan Balkay-Kush
∆ Buşra Aştı-Hoşgeldim
∆ Deli Müjgan-Benim Güzel Dertlerim
∆ Ediz Hafızoğlu, Barış Çakmakçı-Yıldızlar
∆ Yiğit Seferoğlu-İstemez
∆ Melisa Karakurt-Nefes
∆ Umut Kaya-Bırak Bazı Şeyler İçimde Kalsın
∆ Ece Mumay-Hengame
∆ Güneş,UZI-Dua
∆ Can Bonomo-Yine Karşılaşırsak
∆ Islandman, DJ Divo, OliO, Kenneth Bager-Aku Membawa
∆ PPM, Er-Seen-Resurection
∆ In Houdies, Netam-Hold On
∆ Levent Ozbay-Healer
∆ Kaan Zelen-Jive Coffee
∆ silhouwaves-stellar
∆ Sercan Debelec-Luma
∆ Kaan-Morning Light
∆ Blakhol-Again
Paylaş