Paylaş
Ne futbolcuların, ne bazı yöneticilerin, ne de tesiste çalışan personelin yüzüne bile bakmıyormuşsun. Mizacın bu olabilir ama hoca olarak düzgün konuşmalısın.
BURADAN Bernd Schuster’e sesleniyorum. Dinamo Kiev gibi, Beşiktaş’ın kalitesinden çok düşük bir takıma hem de kendi sahanda yeniliyorsun. Camianın en büyük beklentisi olan Avrupa macerasına takım erken havlu atıyor. Ligde lider Trabzonspor’un 15 puan gerisine düşmene ve buna karşılık sezon başından beri takıma futbol adına hiçbir katkın olmamana rağmen, seni Beşiktaş taraftarı sürekli destekledi. Ama sen ne yaptın? Beşiktaş taraftarına karşı büyük bir saygısızlık.
“Taraftarımız haklı” demeliydin
Dinamo Kiev maçı sonrası “Böylesine kötü bir gece yaşattığımız için bu takımın sorumlusu olarak taraftarımızı anlıyorum. Hepsi çok haklı” demen gerekirken sen kalkıp tepkisini ortaya koyan Beşiktaşlılar için, “Beğenmeyen stada gelmesin” diyorsun. Bu lükse asla sahip değilsin. Derhal, Beşiktaş taraftarından özür dilemelisin. Özrün kabul edilir veya edilmez. Onu bilemem. Ama, benim tanıdığım Beşiktaş taraftarı bunda sonra seni kesinlikle bağrına basmaz, sana destek de çıkmaz.
İmzayı atınca değişiyorsunuz
Türkiye’ye gelmek için her yolu deniyorsunuz. Sözleşme yapana kadar hiçbiriniz ağzınızı açmıyorsunuz, imzayı attıktan sonra ise bambaşka bir yapıya bürünüyorsunuz. Aldığım duyumlara göre ne futbolcuların, ne bazı yöneticilerin, ne de tesiste çalışan personelin yüzüne bile bakmıyormuşsun. Hadi diyelim ki bu senin mizacın. Ama, bir takımın teknik direktörü sağlıklı konuşmak zorundadır.
Dolayısıyla ben seni ve verdiğin kararları hiç de sağlıklı görmüyorum.
Fenerbahçe galibiyeti bile seni affettirmez
BEŞİKTAŞ Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetimine de buradan sesleniyorum. Bu kadar büyük fedakarlıklar yapıyorsunuz, böylesine flaş transferlere imza atıyorsunuz ve bu takımı oluşturuyorsunuz. Ama hocanız bu takımla uyum sağlayamadı. Sağlayacak gibi de gözükmüyor.
Yarın akşam Beşiktaş’ın önünde kritik bir Fenerbahçe derbisi var. Bu zorlu 90 dakika camiayı mutlu edecek bir maç. Tabii ki kazanıldığı takdirde. Ama, bu maçtan 3 puan alınsa ve kara bulutlar biraz olsun dağılsa bile bu galibiyet dahi Schuster ile Beşiktaş taraftarının arasını düzeltemez.
İnönü Stadı’nın tribünlerini Beşiktaş taraftarı yarın yine dolduracak o muhteşem şovunu yine yapacaktır. İyi günde olduğu gibi kötü günde de takımına sahip çıkacaktır. Ancak, bu seni yanıltmasın Schuster. Onlar sana değil, formalarına sahip çıkacaktır. Bu yüzden Fenerbahçe maçında iş futbolculara düşüyor. Çıkın ve kendinizi taraftarınıza affettirin.
Schuster hep çılgındı
· Aralık 2008: Real Madrid’deyken İspanyol basınına, “Barcelona’yı yenmemiz mümkün değil” dedi.
· Ekim 2010: Beşiktaş-Sivas maçından sonra gazetecilerle, “Evet sistemimiz yok” ve “Türkiye Ligi çok kolay” diyerek dalga geçti.
· Ekim 2010: Kendi futbolcusu Fatih Tekke’ye küfür etti.
· Ekim 2010: Trabzonlu gazetecilere basın toplantısında, “Siz Avrupa’da oynamanın ne demek olduğunu anlamazsınız” dedi.
· Kasım 2010: Konyaspor ile 2-2 berabere kaldıkları maçtan sonra, “Rakiplerimiz 1960’lı yılların futbolunu oynuyor” diye konuştu.
· Kasım 2010: Trabzonspor ve Bursaspor’a, “Ligin zirvesindeki takımlar defans yapıyorlar ve hata bekleyerek gol atıyorlar” diyerek taş attı.
· Ocak 2011: Belediye maçında yardımcı hakem Serkan Ok’a küfür etti ihraç edildi. 3 maç ceza aldı.
· Ocak 2011: 2-1 kaybettikleri Belediye maçından sonra, “Pasif bir takıma karşı oynadık” diyerek yine rakibi kötüledi.
· Şubat 2011: 1-0 yenildikleri Ankaragücü maçının ardından “Türkiye’de 10 defans oyuncusuyla sahaya çıkan takımlara karşı mücadele ediyoruz” dedi.
Paylaş