İki yaş sinema için erken mi

Rüzgar’ın ilk sinema macerasını olaysız geçirdik. Öyle cool takıldı ki, taktı 3D gözlüğünü, kuruldu koltuğuna, patlamış mısırını koydu bacak arasına, olası tuz krizine karşı suluğu da sağda aportta, bir saat gıkını bile çıkarmadı. Bu kez olaysızlık olaydı!

Haberin Devamı

Omo’dan aradılar. “12 Ağustos’ta Disney Pixar’ın Arabalar 2 adlı filminin galasını yapacağız. Rüzgar’la gelmek ister misiniz?” diye sordular. “İstemez miyim, çok isterim” dedim demesine ama Rüzgar hayatında hiç sinemaya gitmemişti ki!
Tabii ki her şeyin bir ilki vardı. İki yaş sinemayı denemek için gayet uygun bir zamandı. Hem söz konusu film ‘Arabalar’ olunca fazla düşünmek boşunaydı. Neden mi? Çünkü her erkek çocuğu gibi bizimki de bir araba sapığı oldu çıktı. Dedesiyle, babasıyla, dayısıyla daha doğrusu tuttuğuyla otoparka iniyor, saatlerce arabanın içinde rınrın rınrın diye oynuyor. Nasıl mutlu nasıl mesut anlatamam. Naynayını da (müzik) açıyor, direksiyonu bir o yana bir bu yana çeviriyor, el frenini indirip kaldırıyor, anahtarı kontağa takıp çeviriyor ve o motor sesiyle kendinden geçiyor. Evde de en sevdiği oyuncaklar tabii ki arabalar. Hiç üzerinden inmediği küçük bir akülü arabası vardı hatta. Kontağına kendi plastik anahtarı değil de gerçek araba anahtarı soktuğu için bozuldu. Tamire gitti ama yapılamadığı için bir daha geri gelmedi.
Özetle, ‘Arabalar 2’ filmi bizim için çok önemliydi, izlemeyi denemese çok aklım kalırdı. Bence Rüzgar’ın Şimşek McQueen ve Mater ile tanışma zamanı gelmişti.

Haberin Devamı

YETİŞKİN BAŞINA BİR ÇOCUK

Gala çocuk saatine ayarlı olarak 18.30’da başladı. Abartmıyorum sinemanın yüzde yetmişi çocuktu. Her yetişkin başına iki çocuk düşüyor gibi duruyordu. Erkek nüfusu kadınları ezici bir üstünlükle geçiyordu. Zaten Rüzgar “abii, abii” demekten o gün helak oldu, yavrum. Önü, arkası, sağı, solu ‘abii’ doluydu. Neyse, patlamış mısır ve sularımızla salona girdik. Girerken dağıtılan üç boyutlu gözlükleri aldık ve yerimize oturduk. Hiç şaşırmadı, korkup kafasını boynuma falan da gömmedi. Etraftaki çocuk ve fazlalığından olsa gerek onlar ne yapsa onu yaptı. 3D gözlüğünü taktı, koltuğa kuruldu, patlamış mısırını bacak arasına aldı, olası bir tuz krizine karşı suluğunu da yanına koydu ve filmin başlamasını bekledi.
Sabahtan beri onu filmin başlama anına hazırlıyordum. Işıkların kararacağını, sesin yükseleceğini biliyordu. Bu yüzden şaşırmadı. Üç boyut dalgası yüzünden bazen arabalar ağzımızın içine girecek gibi oluyordu ama bizimki ona da bana mısın demedi. Sadece bir kere, o da arabanın biri çok yüksek bir noktadan denize çakılınca zıpladı, onun dışında gıkı çıkmadı. Bir saat boyunca kısır bir döngüyle mısırını yedi, filmini izledi, suyunu içti. O kadar cool ve sevimli duruyordu ki, bir-iki çimdik atıp kudurtmak istedim ama yapmadım tabii. Bir saat sonra döndü ve Survivor’daki Taner’in “Daçmin Goş”u gibi “Anne Gak” dedi. Biz de kalktık. Sonuç mu? Maksimum 15 dakika durur çıkarız dediğim herkese, rezil oldum.

Haberin Devamı

EĞLENCE DEVAM EDİYOR

Arabalar 2 filmi ve OMO işbirliği bitmedi. Arabalar 2 filmi kahramanlarıyla bezenmiş OMO paketlerinin içindeki kod numarasını 7273’e SMS ile veya facebook.com/kirlenmekguzeldir sayfasındaki kampanya formu aracılığıyla göndererek büyük ödül için çekilişe katılmaya hak kazanabilirsiniz. Katılanlardan bir aile Bahamalar’da dört kişilik Disney Cruise yolculuğuna çıkacak, 50 kişiyse Şimşek McQueen akülü araba kazanacak.

Yazarın Tüm Yazıları