Sevil Erdoğan

Barış Sehlikoğlu ‘Bin Yaşındayım’ şarkısı ile kadrajıma girdi. Kendisini o günden beri de ilgiyle takip ediyorum. Şu sıralar yeni çalışması ‘Artık Yol Yok’ dinleyiciyle buluştu. Pop ve elektronik öğeleri kullanarak ürettikleri şarkılar özellikle dijital platformlarda ilgi görüyor. Şarkıların genel teması için espriyle karışık ‘dertli dans’ diye bir tabir kullanıyorlar. Bu tabiri çok sevdim. Sevgili Barış müziğiyle ilgili sorularımı yanıtladı.

Sevgili Barış seni ilk 2020’de yayınladığın ‘Bin Yaşındayım’ şarkınla tanıdım. Şarkı beni çok etkilemişti. Mayıs 2022’de yayınladığın yeni şarkın ‘Artık Yol Yok’ tekline geçmeden önce ‘Bin Yaşındayım’ın hikayesini sorarak o şarkıya hakkını teslim etmek isterim. Bizlere bu şarkının ruhunu yansıtan bin yaşında hissetme durumunun nerden çıktığını anlatır mısın?

Öncelikle bizim yolculuğumuzun başlangıcından beri her şeyden önce iyi bir müzik dinleyicisi olarak desteklerinizi ilettiğiniz için çok teşekkür ederim. İçeriğin fazlasıyla arttığı ama iyi müziği kitleye götürmenin de dolayısıyla zorlaştığı bir dönemde yaptığınız işi çok kıymetli buluyorum. ‘Bin Yaşındayım’a gelirsek, günümüz insanının pek çok derdi ortak. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan ayları geçirmiş olmak, hayata dair genel bir motivasyon eksikliği hali. Hayatının en güzel dönemlerinde kendini neredeyse yaşlanmış hisseden insanlarla biz aynı duyguları paylaşıyoruz. Bin Yaşındayım aslında tam olarak bu hislere değiniyor.

‘Artık Yol Yok’ yeni çalışman ve 20 Mayıs’ta yayınladın. Şarkının klibinin açılışında arabada radyoda kanal ararken ‘Bin Yaşındayım’ı kısacık bir an duyuyoruz. ‘Artık Yol Yok’ ve ‘Bin Yaşındayım’ arasında bir bağlantı mı var? Nedir yeni şarkınızın hikayesi?

Frekanslar arasında gezerken diğer şarkılarımızdan ‘Bin Yaşındayım’ ve ‘Görmediğin’i çok kısa duyuyoruz. Söz, beste, prodüksiyon, vokal işlerinin aynı stüdyoda ve hep aynı insanların elinden çıktığını söylersek sanıyorum tüm şarkıların aşağı yukarı benzer hissiyatlardan yola çıktığını doğru ifade etmiş oluruz. Aranan frekansın 222’de bulunması ise Eskişehir’den çıkmamıza esprili bir dokunuş olsun diye düşündük.

Yine önceki soruyu şöyle devam ettirmek istiyorum radyo frekansını ararken belli bir dalga arasında doğru yeri bulmak adına yapılan o ince ayar biraz kendi müziğinizi yaparken girmiş olduğunuz yoldaki serüveninize de bir gönderme olabilir mi? Yani kendiniz için de doğru frekansı/kanalı bulmak ince bir ayar gerektirdi mi?

Çok incelikli bir soru olmuş teşekkür ediyorum. 2020’den bu yana müziğimizi icra ederken hem en içimize sinen, bize en doğru gelen sound’u üretmeye çalışırken öte yandan o gün kabul gören trendlere göre değişmemeye özen gösteriyoruz. Aynı zamanda da müziğimizi daha geniş kitlelere duyurmak istiyoruz. Tüm bunlar beraber düşünüldüğünde sizin de değinmiş olduğunuz ‘ince ayar’ ortaya çıkmış oluyor. Müziği yaşayan bir varlık olarak kabul edip işlerimizi ortaya çıkarırken bu ayarı sürekli sil baştan yapmaya devam edeceğiz gibi görünüyor.

Çalışmalarında Doğan Can Kısacık ve Kemal Kaya Batmaz imzaları dikkat çekiyor müzikal anlamda bu yol arkadaşlığı nasıl başladı ve nasıl devam edecek?

‘Gökyüzünü Tutamam’ bu yılın en sevilen şarkılarından oldu. Islıkla yapılan açılış “bak çok güzel bir şey geliyor” hissini hemen veriyor. Duyduğum an radyonun sesini daha da açtığım o şarkının peşinden gidip sevgili Can Koç’la bu röportajı yaptık. “Belki bir kabullenişin itirafı belki bir vazgeçişin itirafı, özetle ‘Gökyüzünü Tutamam’, derin bir kırgınlığın şarkısı” diyor Can Koç. Tabi ki daha seveceğiniz çok şarkısı var müzisyenin mesela ‘Senin Gibi’ onların başında geliyor. Bu güzel şarkıları yapan müzisyeni biraz daha yakından tanıyalım.

Sevgili Can, ‘Gökyüzünü Tutamam’ı geçen sene yayınladın ama şarkı bu sene özellikle kendini daha çok duyurdu. Ne oldu da 2022 ‘Gökyüzünü Tutamam’ın yılı oldu?

Açıkçası izah edebileceğim net bir detay yok, hani aniden şu oldu ve şarkı birden duyuldu gibi. Zaman içinde keşfedilerek çeşitli sosyal mecralarda paylaşılmaya başlandı, sonrasında radyoların dikkatini çekti, dinlenme istatistiklerimiz de yükselince dijital yayım platformlarının algoritmik listelerine girmeye başladı, bu listelerle beraber daha da fazla dinleyici bulmaya başladı ve bulmaya da devam ediyor. Tamamen insanların doğal yollarla şarkıyı bulması, beğenmesi ve diğer insanlarla paylaşması üzerine 2022 ‘Gökyüzünü Tutamam’ın yılı oldu.

Bu kadar sevdiğimiz dilimize dolanan ‘Gökyüzünü Tutamam’ın yazma hikayeni öğrenebilir miyiz?

Çok fazla metafor, imge dolu bir şarkı, hepsini tek tek izah edip şarkının büyüsünü de bozmak istemem açıkçası. Kendine “birileri hep karanlığı getirecek, verdiğin sözleri bile tutmana izin vermeyecek, bunun suçlusu sen değilsin, kendine kızma” öğüdünü veriyor. Belki bir kabullenişin itirafı belki bir vazgeçişin itirafı, özetle ‘Gökyüzünü Tutamam’, derin bir kırgınlığın şarkısı.

Yeni EP’in ‘Nefesin Yetebildiği Kadar’ı 27 Mayıs 2022’de yayınladın. Bu çalışmanın ortaya çıkması ne kadar sürdü neler yaşadın bu süreçte?

6-8 ay civarı bir süreç aldı. Benim kendi bestelerimden oluşan bir arşivim var, Fono Müzik’ten yapımcım Oğuzhan Güngörmüş ve aranjörüm Umut Tosun’la beraber buradaki şarkılarla ilgili istişarede bulunuyoruz. Bir EP yapmaya karar verdiğimizde birbirleriyle bir bütün oluşturabilecek, bir hikaye anlatabilecek şarkıları seçmeye gayret ettik. Seçtiğimiz şarkıları zamanla değiştirdik, bazı şarkılara demo kayıtlar yaptık aradığımızı bulamadık gibi süreçler yaşandı. Çeşitli gitar ve davul soundları denendi. Bu süreçte stüdyo arayışları oldu. Demolar hayalini kurduğumuz şeye dönüşene kadar üzerlerinde epey çalışıldı, gerek vokaller için gerek gitarlar için çeşitli toplanmalar yapıldı. Tabi EP yapmaya karar verdiğimiz ana gelene dek, ürettiğimiz şarkılarda Oğuzhan ve Umut ile benim kafamdaki soundu paylaşabilmek, onlara bunu aktarabilmek anlatabilmek üzere başka işlerimiz de oldu. Bu işler bizi ortak bir fikirde buluşturunca ortaya herkesin içine sinen, her bir ayrıntısına dek özenle üzerine titrenen bir iş çıkmış oldu.

Yeni şarkılar, konserler, festivaller bu yaz bizi bekliyor. Bakalım müzikseverleri nasıl güzellikler karşılıyor. Model’in çok sevilen şarkısı ‘Değmesin Ellerimiz’i Nükhet Duru’nun o özel yorumuyla dinliyoruz. Şenay Lambaoğlu ‘Bilirim’ ile dinleyicisiyle buluşuyor. ‘Gesi Bağları’nı bir de Eskitilmiş Yaz’dan dinleyin.

‘Değmesin Ellerimiz’e Nükhet Duru Yorumu

‘Değmesin Ellerimiz’i yayınlandığı günden bu yana çok sevdim çok dinledim. Dile kolay şarkının yayınlandığı tarihin üstünden on yıldan fazla zaman geçmiş. Şimdi de bu güzel şarkıyı Nükhet Duru’nun o özel yorumuyla dinleme şansına sahibiz.

Sanatçı, cover projelerine kaldığı yerden devam ediyor. Evdeki Saat’in ‘Uzunlar’ şarkısını coverlayan Duru, bu kez 2011 çıkışlı Model şarkısı ‘Değmesin Ellerimiz’i yorumladı. Söz ve Müziği Can Temiz’e ait olan şarkının düzenlemesi ise Cenk Erdoğan imzalı. Back vokalde ise solo kariyeriyle de adından söz ettiren Duygu Soylu bulunuyor. Şarkının klibi için ise iki boyutlu (2D) animasyon yapıldı. Gümüşlük’te geçen klip iki sevgilinin ayrılık sürecinde anıları anımsamasını gözler önüne seriyor.

Şenay Lambaoğlu ‘Bilirim’i Özgür Kadınlara Armağan Ediyor

Şenay Lambaoğlu, her zaman dinlemeyi çok sevdiğim sanatçılardan biri olmuştur. Şimdi de yeni çalışması ‘Bilirim’i müzikseverlerle paylaştı. Sözü ve müziği Şenay Lambaoğlu’na ait olan ‘Bilirim’in prodüktörlüğü başarılı aranjör Genco Arı imzası taşıyor. İddialı bir tarz ile kameralar karşısına geçen Şenay Lambaoğlu’nun klip yönetmenliğini Varol Şahin üstleniyor.

Sanatçı, şarkısıyla ilgili duygularını şu şekilde paylaşıyor: ‘’Kendi kararlarını kendi veren, neyi isteyip neyi istemediğini bilen; bedeninin, aklının, fikrinin ve sesinin tek sahibi özgür kadınlarındır bu şarkı. Şarkıyı onlara armağan ediyorum.”

Yeniler yazımızı İnsan Mıyız’ın ‘Gök Mavi’ teklisiyle açtık. Grup umutsuzluğun içinde bile var olan umudu anlatıyor bu yeni şarkılarında. Gökçe ‘Hayat Sana Güzel’ ile enerjimizi yükseltiyor. Boramess son teklisi ‘Derdin Ne’de dinleyiciyi bir çiftin duygusal yolculuğuna çıkarıyor. Yine genç bir müzisyen olan Selim Koltuk ‘Meyhanede’ isimli teklisi ile Adnan Devran ise ‘Bahar Yeli’ ile radarımıza giriyor.

İnsan Mıyız’dan ‘Gök Mavi’

İnsan Mıyız bundan yıllar önce keşfettiğim ve severek dinlediğim bir grup hatta kendileriyle yaptığımız bir de röportajımız var. Müzik üretimlerine hız kesmeden devam ettiklerini görmekten çok mutlu olduğumu söyleyerek başlamak istedim. Alternatif müziğin dinamik temsilcilerinden İnsan Mıyız grubunun yeni single’ı ‘Gök Mavi’ tüm dijital platformlardaki yerini aldı. Ankaralı bir indie pop grubu olan İnsan Mıyız, şarkı sözlerini yazan grubun solisti Ergin Katı ve grubun davulcusu ve aynı zamanda beste yazarı Safa Yıldırım’dan oluşuyor.

İnsan Mıyız, umutsuzluğun içinde bile var olan umudu anlattıkları ‘Gök Mavi’yi, “Gökyüzünün yeniden mavi olacağına, hayatın yeniden renkleneceğine dair yeşeren umutların şarkısı” olarak tanımlıyor. Sözleri Ergin Katı’ya, bestesi Safa Yıldırım’a ait “Gök Mavi”nin aranjesinde yine Safa Yıldırım’ın ve Yamaç Yeşil’in emeği var. 2018 yılında ilk single’ları ‘Gül’ün ardından ‘Nasıl Olsa’ isimli ikinci teklilerine Doğu Ekspres’inde çektikleri klip ile profesyonel müzik hayatlarına merhaba diyen grup, hemen ardından 2019 yılının sonunda, ‘Vazgeçilmiyor’u yayınladı. 2020 Mart ayında yayınladıkları ilk albümleri ‘Şimdilik’, ‘Vazgeçilmiyor’ ve ‘Zamanın Ötesinde’nin de bulunduğu 8 şarkıdan oluşuyor. 2020 yılının devamında ‘Kedi Kuyruğu’ ve ‘Kaçtım Dünümden’ sonrası, 2021 yılında ‘Adımı Bile’ adlı son single çalışmalarını yayınladılar.

Gökçe’den ‘Hayat Sana Güzel’

Gökçe yine enerjisi yüksek bir çalışmaya imza atarak yaza hızlı bir giriş yapıyor. Bugüne dek birçok hit şarkıya imza atan Gökçe’nin yeni teklisi ‘Hayat Sana Güzel’ yayınlandı. Gökçe, sözü ve müziği kendine ait olan, düzenlemesini Alen Konakoğlu’nun yaptığı ‘Hayat Sana Güzel’ ile yazın en iddialı işlerinden birine imza atıyor. Gökçe, Hayat Sana Güzel’i şu sözlerle anlatıyor: “Mutlu mutsuz, zengin fakir, şanslı şanssız elbette hepimiz farklıyız. Fakat, ıslandığımız o yağmur, yüzümüze vuran o rüzgar, aşk, sımsıcak bastığımız o kumlar hep aynılar.’

Evdeki Saat ‘Huzursuzluğun Meyvesi’ isimli albümünü 3 Haziran’da yayınladı. Bu albümde dinleyicinin çok seveceği bir de sürpriz cover var. Gerdan kırmaya, omuz titretmeye hazır mısınız? Evdeki Saat’in ilk cover çalışması olan ‘Adana Köprü Başı’ elektronik altyapısı ile dikkat çekiyor.

‘Huzursuzluğun Meyvesi’nde boş yok. Albümü dinlemeye başlayınca bu şarkıyı da atlayıp ötekine geçeyim demiyorsunuz. Bütün şarkılar ve ‘Adana Köprü Başı’ coverı ayrı güzel olsa da albümde favori şarkılarım ‘Sustum’, ‘İyi Nöbetler’ ve ‘Sarmaşık’ oldu.

Albüm ‘Sustum’la açılıyor nakarata eşlik ederken dans etmeye başlıyoruz. ‘Sustum’un etkisinden çıkamamışken ‘Eksildi İçimizden’ başlıyor ve öyle bir kaptırıyoruz ki kendimizi bu şarkıya aynı hızla dans etmeye devam ediyoruz ‘Eksildi İçimizden’le. ‘Rüyadasın’ ise uyanmak istemediğimiz bir rüya gibi adeta ve hemen arkasından ‘Sarmaşık’ çalmaya başlayınca üst üste dinlemeden bırakamıyoruz bu şarkıyı. ‘Böyle İyiyim’le dans modundan çıkıp sakinleşip şarkının sözlerine kendimizi bırakıyoruz. Bu şarkıyı sadece dinlemiyoruz izliyoruz da. ‘Böyle İyiyim’i dinlerken kafamızın içinde film karesi gibi görüntüler beliriyor. En sevdiklerimden biri olan ‘İyi Nöbetler’de elektronik altyapılı yerel tınılar pek hoş olmuş. ‘İyi Nöbetler’in ardından ‘Adana Köprü Başı’yla kendimizi tamamen ortalara atıp oynamaya başlıyoruz. Bir bakıyoruz ki bütün albümü dinleyip bitirmişiz ve tadı damağımızda kalmış.

‘Adana Köprü Başı’, yeni albümün son şarkısı ve Evdeki Saat’in de ilk cover çalışması. Eserin söz ve bestesi Selahattin Sarıkaya’ya ait. ‘Adana Köprü Başı’ klibinin çekimleri ‘Tuhafier’de, Melike Başlı yönetmenliğinde yapılırken yapımcılığı ise ‘By Willow’ üstleniyor. ‘Huzursuzluğun Meyvesi’nin kapak tasarımı, ‘Rüyadasın’ ve ‘Sarmaşık’ın da kapak tasarımlarını üstlenen Afterwork’e ait.

Evdeki Saat’in ‘Uzunlar’ını bundan iki yıl önce bayıla bayıla dinlemiştik. Aradan geçen zamanda Eren Alıcı boş durmadı ve tekliler yayınlamaya devam etti. ‘Uzunlar’, ‘Hiç Uyanmasam’, ‘Dibi Ne Kadar’, ‘Biraz Olsun’ ve yeni albümden ‘Sustum’, ‘Sarmaşık’, ‘İyi Nöbetler’ benim en sevdiğim Evdeki Saat şarkıları arasında. ‘Adana Köprü Başı’ da dinler dinlemez en sevdiğim coverlar arasına girdi.

Evdeki Saat şarkılarını dinlerken Eren Alıcı’nın söz yazarlığının ne kadar iyi olduğu hemen dikkat çekiyor. Özellikle yeni albümde favorim olan ‘Sustum’daki “Çok haber aldım azı güzel” sözleri beni hemen yakaladı. Bu şarkının sözlerini ilgili ilgisiz her yerde kullanırım şu sıralar.

Melankolik sözlerin, elektronik altyapıların üzerine yerleştiği Evdeki Saat albümü ‘Huzursuzluğun Meyvesi’ geçtiğimiz senelerde Twitter’da Cihat Akbel isimli bir kullanıcı tarafından atılan Tweet’e ithafen konulmuş bir isim. “Hiçbir zaman huzuru bulacağımı düşünmüyorum fakat artık bu huzursuzluk meyvesini vermeli.” Bu düşünceye katılmamak elde değil. ‘Huzursuzluğun Meyvesi’ albümündeki şarkıları canlı canlı dinlemek ve dans etmek için Evdeki Saat’in bir konserini mutlaka izleyin derim.

‘Bir Sebebi Var’dan bugüne kadar yaptıkları her şarkı çok dinlendi ve sevildi. ‘Kaybolurum Gülüşünde’, ‘Bu Saatten Sonra’, ‘Geçemem Senden’ şarkıları listelerin en tepesinden giriş yapıp aylarca en çok dinlenenler arasında yer aldı. İşte bu şahane şarkılara imza atan İkilem’den sevgili Uğur Ateş ve Serhat Karan’la bir araya gelip çok samimi bir söyleşi yaptık. Üstelik ilk defa bize söyledikleri bir de totemlerinden bahsettiler. Şarkılarını yayınlamadan önce arabayla dolaşıp çıkaracakları şarkılarını mutlaka bir de yollarda dinliyorlarmış. Demek boşuna değilmiş yol listelerimizin en vazgeçilmezi olmaları.

Sevgili Cemile Gelgeç ile birlikte bu tatlı söyleşiyi yaptık Uğur ve Serhat’la. Hem müziklerini hem de hayatlarını konuştuk. İkilem severler sizi buraya alalım...

Sevgili Serhat ve Uğur arkadaşlığınız nerde ne zaman başladı? Bu arkadaşlık birlikte müzik yapmaya nasıl dönüştü? Ya da direk müzik yapmak için mi bir araya geldiniz?

Uğur: İkimiz 2005’te konservatuvarda tanıştık, Haliç Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı’nda. Sınıf arkadaşıydık, aynı dönemde okuduk. Aslında arkadaşlığımız oradan başladı beraber çok vakit geçiriyorduk. Yakın dosttuk. Farklı projelerde bulunmaya başladık. 2008-2009’da reklam müziği yapmaya başladık. Belgesel müziği o tür şeyleri merak ediyorduk nasıl oluyor bu stüdyo tarafı. Oradan başlayan bir süreç hala da devam ediyor beraberiz.

Nasıl İkilem oldunuz? Birtakım projelerde çalışırken buraya nasıl gelindi? Biz müzik yapıyoruz neden bir araya gelmeyelim neden İkilem olmayalım mı dediniz?

Uğur: Cevabı sen verdin gibi oldu. (Gülüşmeler)

Serhat: Tabi ki bir şeyler birikmeye başladı. Biz görüntüye müzik yapıyorduk reklam, belgesel, dizi uzun metraj. Ama minik minik de telefona kaydetmeler bir iki bir şey karalamalar sözler bunlardan bağımsız olarak başlamıştı. 2015’te biz eteğimizdeki taşları dökmeye başladık yavaş yavaş. Sonra bunları küçük küçük kaydetmeler başladı ama sektörün öbür tarafı o kadar hızlıydı ki bizim için.

Sektörün öbür tarafı işiniz gibiydi değil mi?

Yaza sayılı günlerin kaldığı şu günlerde ‘Yazın En Güzeli’ Bora Duran’dan geliyor. Su Soley ‘Kabuk’la dinleyicisini selamlıyor. Uğur Özçelik ise taze teklisi ‘Yanar’ı müzikseverlerle paylaştı. Hepsi yazının devamında...

Su Soley’in ‘Kabuk’u

Su Soley’in yeni albümü ‘Kabuk’ kendi kabuğunu kırmak isteyenler için önereceğim bir çalışma. ‘Kabuk’ta en sevdiklerim ‘Pardon’ ve ‘Nerde’ oldu. Alternatif müziğin güçlü kadın vokallerinden Su Soley'in ‘Kabuk’ isimli albümü tüm dijital platformlarda dinleyicisiyle buluşmaya hazır. Albüm 7 şarkıdan oluşuyor. Su Soley, neo disco, RnB, soul, disco funk ve daha birçok tarzdan beslenerek oluşturduğu yeni albümü ‘Kabuk’ hakkında “Bütün yaralarımın kabuğu bu albüm” diyor. Su Soley’in bu albümü, sanatçının müzikal anlamda yaşadığı önemli bir kırılma noktasını ve değişimini ifade ederek, yenilikçi bir bakış açısıyla oluşturulan soundlar ile farklı bir groove ve tarzı müzikseverlere sunuyor.

Bilgelik ve zekayı temsil eden baykuşlu fotoğrafında Su Soley, geçmişin bıraktığı yaraların acısını ve ayağının takılıp düştüğü anları yaşayan bir kadının yine kendi gücü ile ayağa kalkmasını yansıtıyor. Su Soley, albümü hakkında şu cümleleri kuruyor: ''Hangi renk olursan ol yolun hep aynı. Kimsenin kimseden bir farkı yok. Herkes yürüyor ve herkesin illaki bir yerlerde ayağı takılıyor, sendeliyor. Tatlı tatlı kaşımak yerine üzerine nazikçe üfleyerek, öperek kapattığım bütün yaralarımın kabuğu bu albüm. Saklamak, gizlemek, üzerine yara bandı takmaktansa izlerim, kabuklarım ve kalkanlarımla varım bu albümde.''

Albümde Su Soley'e ait olan yepyeni şarkılarının yanı sıra Ajda Pekkan'ın 1981 yılında yayınlanan ‘Sen Mutlu Ol’ albümünde seslendirdiği ‘Gerçek ve Düş’ şarkısının iki farklı versiyonu yer alıyor. Albümün intro şarkısı ise Genco Arı imzası taşıyor. Evrencan Gündüz, ‘Nerde’ şarkısında gitarları çalarak ve aynı zamanda ‘Pardon’ ve ‘Kabuk’ şarkılarında ise back vokal yaparak albümde yer alıyor.

‘Yazın En Güzeli’ Bora Duran’dan Geldi

Bora Duran yayınladığı yeni şarkısıyla yaza hızlı bir giriş yapıyor. ‘Yazın En Güzeli’ reggae alt yapısı ve melodileri ile kıpır kıpır bir şarkı. Bu şarkıyı dinlerken içim açılıyor, mutlu oluyorum ve olduğum yerde dans etmeye başlıyorum. ‘Yazın En Güzeli’ sıcacık bir yaz aşkı hikayesini anlatan sözleri ile bizi dansa davet ediyor. Söz ve müziği Hande Karaatlı ile Bora Duran’a ait şarkı bu yaz çok aşka eşlik edecek. ‘Gül Senin Tenin’, ‘Sen de Gidersen’, ‘Sana Doğru’, ‘Başgan’,

“Bu albümde müzikal olarak çeşitliliği yüksek tutmak istedim, hikayeyi farklı tarzlar arasında köprüler kurarak anlatmaya çabaladım. O yüzden dinlerken film müziği dinliyor gibi hissederseniz bu başardığımın ifadesi olacaktır. Kime ulaşır, kimi düşündürür, kimi yorar kime dokunur bilmeden başladığım bir albüm, sadece kendi duygularımı akıttığım bir boya kasesiydi şimdi duvarda duruyor ve artık merak ediyorum; kime nasıl ulaşacak, kime ne hissettirecek diye. Umarım hepsini dinleyecek vaktiniz olur sadece bir iki şarkıyı değil albümü tümüyle dinlersiniz.”

‘Kafesine Uçan Kuş’ hakkında sanatçının kendi sözleriyle başlamak istedim yazıya. Doğan Duru’nun hikayelerini onun etkileyici vokaliyle dinliyoruz bu albümde de. Doğan Duru ikinci solo albümü ‘Kafesine Uçan Kuş’un tamamını dijital platformlarda dinleyicinin beğenisine sundu. ‘Epoch’ Doğan Duru’nun ilk solo çalışmasıydı ve bu albümü de hala bayılarak dinlediğimi de belirtmek istiyorum. Bir Doğan Duru albümü dinlerken kendimi tamamen sanatçının dünyasının içinde buluyorum. Duru’nun şarkıları kulağımdayken başka bir düşünceyle ilgilenmek pek mümkün değil çünkü kendimi şarkıya tümüyle kaptırıyorum. ‘Kafesine Uçan Kuş’ gönül rahatlığıyla baştan sona dinleyin çok güzel olmuş dediğim albümlerden biri.

“Tek Başıma Boyadığım Bir Duvar Bu”

“Tek başıma kalıp anlattığım bir öykü. Öğrenmeyi hiç bırakmadığım müzikle yaşamaktan asla vazgeçmediğim hayatın birlikte anlattığı bir öykü albümü. Müziğe çok geç başladım, şimdi olduğum yerden bakınca ne çok yol aldığımı görmek için tek başına üstesinden geldiğim bir eser ortaya koymak benim için çok önemli. Evet bu ikincisi hem de 'Epoch' sonrası ikinci solo albümüm. Sözlerini yazdığım, müziklerini, düzenlemelerini yaptığım, enstrümanlarını çaldığım, miksini yaptığım, tek başıma boyadığım bir duvar bu” diyor Doğan Duru.

Alternatif sahnenin güçlü ve sevilen gruplarından Redd’in solisti, müzisyen, şarkı yazarı, besteci ve prodüktör Doğan Duru, ikinci solo albümü ‘Kafesine Uçan Kuş’la yeniden dinleyicisinin karşısında. Müzisyen, ‘Kafesine Uçan Kuş’tan ilk şarkıyı 3 Eylül 2021’de yayınladı.

Bugüne kadar kısa aralıklarla albümde yer alan 12 şarkıyı art arda yayınlayan Doğan Duru albüme adını veren şarkı ‘Kafesine Uçan Kuş’ da dahil 3 yeni şarkı yayını ile beraber 6 Mayıs’ta albümün tamamını yayınladı. Albümde 15 şarkı yer alıyor ve benim bu 15 şarkı arasında dönüp tekrar tekrar dinlediğim şarkıların ‘Taraf’, ‘Kafesine Uçan Kuş’ ve ‘Diken’ olduğunu söylemeliyim. Albümün tamamını dinledikten sonra kendimi daha yakın hissettiğim bu şarkılar benim için öne çıktı. ‘Kafesine Uçan Kuş’, ilk solo albümü ‘Epoch’ ile birlikte yakın bir zamanda plak formatında da müzik marketlerde yerini alacak. İlgilisine bu bilgiyi de vermiş olayım.