Sevil Erdoğan

Ozbi’nin ‘O Bi’ Karamel’ Şarkısının Tadına Doyamıyoruz

2 Nisan 2021
Ozbi’nin ‘Geceyi Anlatmış’ ve ‘Sana Sormam’ isimli yeni şarkılarını çok sevdik çok dinledik ama ben ‘O Bi’Karamel’e takıldım kaldım. “O bi’ karamel tadına doyamam ki ben, ay karamel, of, ey, oooo.”

Ozbi yazısı yazarken şarkıyı söylemeye çalıştım şarkıyı söylemeye çalışırken yine söyleyemediğimi fark edip hemen çıkıyorum bu döngüden. En güzeli Ozbi söylesin ben onu dinlemeye devam edeyim. Bir de ‘Yıldız Tozu’ var onu da o kadar çok dinledim ki cihazın çalma tuşu eskidi. Ozbi’yi çok uzun zamandır severek takip ediyorum. Röportajı da nihayet yaptık. Ozbi severler burada mı bu röportajı çok severek okuyacaksınız.

Sevgili Ozbi, öncelikle seni uzun zamandır takipteyim ve röportaj yaptığımız için de mutluyum. Yeni şarkın ‘Sana Sormam’ 12 Mart’ta dinleyiciyle buluştu. Şarkının ana teması ‘Hayatımıza karışarak istedikleri gibi yön vermeye çalışanlara’ olan isyanın ve onlara ‘kendi işinize bakınız’ demen. Hepimizin hayatında ‘kendi işine bak’ dediklerimiz vardır. Böyle bir şarkı yapan biri olarak sen en çok ne tür insanlara isyan ediyorsun?

İsyan ettiğim insanlar, şeyler uzar gider ama bu şarkı özelinde ön yargılara yaslanmış şişkin egoları ile bize, bana parmak sallayarak hayatıma, hayatlarımıza karışan, hele ki insan olma bilinci yerine herhangi bir ırkın üstünlüğüne inanmış ideolojilerle beni, bizi dizayn etmeye, itaat etmeye zorlayan türde insanlara tahammülsüzlüğümü anlattım diyebiliriz.

Yine ‘Sana Sormam’da geçen “Başka bi’ çağdayken gel yaşamaya çalış bu yüzyılda” diyorsun. Ozbi, kendini bu çağa ait hissetmiyor musun?

Maalesef 21. yüzyıldayız ama yönetenler sistemi geriye doğru işletiyor. Binlerce yıldır öğrenmeye, anlamaya çalışarak gelişen insanlığı köken ve ırk üzerinden tanımlayarak tekleştirmeye ve itaatkar bir varlığa çevirmeye çalışan hiçbir sisteme ait hissetmiyorum.


Yazının Devamını Oku

‘Senden Sonraki Yağmurlar’ Sisler İçinde Melankolik Bir Yolculuğa Çıkarıyor

25 Mart 2021
Sezgin Alkan, ‘Senden Sonraki Yağmurlar’ albümüyle dinleyiciyi sisler içinde melankolik bir yolculuğa çıkarıyor.

Geçtiğimiz sene aralarında Cem Adrian, Halil Sezai, Mercan Dede, Çağan Şengül ve Eda Baba gibi değerli isimlerle yaptığı şarkılarla adından söz ettiren Sezgin Alkan, bu şarkıları da içeren ve yedi yeni şarkıyla beraber 12 şarkıdan oluşan yeni albümü ‘Senden Sonraki Yağmurlar’ı 5 Şubat’ta yayınladı. Sevgili Sezgin’le albümü hakkında konuştuk.

Sevgili Sezgin, geçtiğimiz sene aralarında Cem Adrian, Halil Sezai, Mercan Dede, Çağan Şengül ve Eda Baba gibi isimlerle yaptığın şarkılarla seni dinledik. Şimdi onlarla yaptığın bu şarkıları da içeren ve yedi yeni şarkıyla beraber 12 şarkıdan oluşan yeni albümün ‘Senden Sonraki Yağmurlar’ı 5 Şubat’ta yayınladın. Bize bu albümün nasıl bir yolculuktan geçerek dinleyiciyle buluştuğunu anlatır mısın?

Hayatımdaki önemli kareleri içinde barındıran bir film gibi düşünebiliriz. Albümün baştan sona yolcuğu da giriş gelişme ve sonuç olarak bir kompozisyon halinde bu sebeple. Çok değer verdiğim, ruhumu en iyi anlatabilecek değerli seslerle yola çıkmanın doğru olduğunu düşündüm. Bazen sadece enstrümantal ve bazen de bu yolculuk vokaller ile devam etti. Tam bir yaşanmışlık hikayesiydi ve sevgili dinleyicilerle de bu şekilde buluşmasını doğru buldum.

‘Senden Sonraki Yağmurlar’ı aynı zamanda bir dinleyici olarak yorumlayacak olursan sendeki duygusunu nasıl tarif edersin?

Dediğim gibi, benim için albümden ziyade bir film olarak nitelendirebilirim.

Albümde Cem Adrian, Çağan Şengül, Eda Baba, Kemal Hamamcıoğlu, Mercan Dede, Halil Sezai sana eşlik ediyor. Bu isimlerin ortak paydası sen olmuşsun senin bu isimlerle bir araya gelme hikayeni öğrenebilir miyiz? Yani şarkı bittikten sonra mı onu yorumlayacak isim çıkıyor yoksa tam tersi mi?

Sevgili canım dostum Cem Adrian’ın bu yolda payı tabi büyük bende. Ama zaman içerisinde müzik elbet olacağı yere, ortak bir paydaya ulaşıyor. Olması gerektiği yere demek hatta daha doğru olur sanırım. Saydığınız tüm isimlerin kalpleri de bende ayrı olunca bu buluşma kaçınılmaz oluyor. Şarkılarda genel olarak aklımda bir tını oluşuyor ve kimin söyleyeceği, hissettireceği kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Yazının Devamını Oku

Yenilerden Geri Kalmayın Ben O Şarkıyı Hiç Duymadım Demeyin

19 Mart 2021
Yeni albümler, EP’ler, tekliler hız kesmeden dinleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Müzik yazan biri olarak her şeyden önce iyi bir müzik dinleyicisi olmaktır çabam. Önce hakkını vererek dinleyip sonra da sizler için dinlediklerimi yazıya dökmektir tüm gayem.

Bazen onlarca üretim ve paylaşım içinden sevebileceğimiz çalışmaları fark edemiyoruz. İşte yeni çalışmalar hakkındaki yazılar bunun için var. Şaşırarak “Aaaa ama benim X’in yeni şarkısından hiç haberim yok” dememeniz için dinlemedeyim. Çünkü oluyor öyle biliyorum mesela bir arkadaşım arıyor bilmem kimin şarkısını dinledin mi çok güzel şarkı dediğinde ben o şarkıyı zaten altı aydır dinlemiş oluyorum. Örnekteki arkadaşlar gibi geriden takip etmenin elbette bir sakıncası yok ama o güzel şarkılardan daha erken haberdar olsanız fena mı olur? Bu hafta sizler için seçtiğim yenileri çok seveceksiniz.

Rubato Türküleri Yorumluyor ‘Rubato 4 Miras’

Rubato, 4. stüdyo albümleri ‘Rubato 4 Miras’ı 12 Mart’ta tüm dijital mecralarda yayınladı. Rubato çalıp söylediği her şarkıya özel bir ruh katıyor. Grup, türküleri yorumladığı yeni albümüyle türkü severleri ayrıca çok mutlu edecek. Albümde benim en sevdiklerim ‘Gökte Yıldız Ay Misun/Derule’, ‘Yoğurt Koydum Dolaba’ ve ‘Evlerinin Önü Handır’ türküleri oldu. Bahardan mıdır nedir bu aralar hareketli kıpır kıpır şeyler dinlemenin peşindeyim. Albümde çok değerli türküler yorumlanmış. ‘Can Yar’ ve ‘Tutam Yar Elinden’ türküleri de bu albümden en çok dinlediklerimden oldu.

Özer Arkun(çello/solo vokal), Göksun Çavdar(klarnet/bas klarnet/saksafon) ve Eralp Görgün(bas gitar) tarafından kurulan Rubato, kariyerlerinin 8. yılında 10 yöreden 11 türküyü kendi yorumlarıyla müzik severler ile buluşturdu. Doğu Anadolu'dan Balkanlar'a, Ege'den Azerbaycan'a uzanan geniş repertuardan seçilen 11 türkü, Rubato'nun müzikal çeşitliliği ile hazırlandı. Prodüktörlüğünü ve aranjörlüğünü de Rubato'nun üstlendiği albümde farklı yörelerin dokuları için misafir müzisyenler de yer aldı.  

İlk video klip ‘Hangi Bağın Bağbanısan Gülüsen’ türküsü için çekildi. Grup, Kemal Başbuğ yönetmenliğinde Diyarbakır'da kamera karşısına geçti. Şehrin sokaklarını gezen Özer Arkun, Göksun Çavdar ve Eralp Görgün, On Gözlü Köprü, Ulu Camii'de gerçekleşen çekimlerde yer alırken, erbaneciler ile Keçi Burcu'nda performans sergiledi. Rubato, albümdeki tüm türküleri yörelerinde kliplendirmeyi planlıyor. 

Ahmet Enes ‘Sendeyim’

Yazının Devamını Oku

Ruhumuzu Saran Şarkılar

11 Mart 2021
Bu yazı çok özel şarkılar ve isimler hakkında. Hep dinlemek isteyeceğiniz, dinlemekten mutlu olacağınız bazı şarkılar ve isimlerden bahsetmek istedim. Bu şarkıları çalma listelerinize ekleyebilir her an yanı başınızda tutabilirsiniz. Bakalım sizler için kimleri, neleri seçtim.

Batu Akdeniz'den ‘Unutmadım Bizi’

Batu Akdeniz şarkılarının ayrı bir yeri vardır bende. Batu’nun ‘Eksik’ şarkısı en sevdiğim aşk şarkılarındandır. Üretmeye devam eden Batu Akdeniz, söz ve müziği kendisine ait yeni teklisi ‘Unutmadım Bizi’ ile yoluna devam ediyor. Bu şarkı ‘Yanlış Biriyle Doğru Hikaye’ ve ‘Eksik’ şarkılarının devamı niteliğinde.

Modern Türk Rock Müziğinin en parlak isimlerinden biri haline gelen Batu Akdeniz, Unutmadım Bizi hakkında şöyle diyor: ‘Unutmadım Bizi’ sözlerini aslında İngilizce olarak  2012  yılında  yazdığım ve 8 yıl sonra sandıktan çıkararak Türkçe’ye çevirdiğim bir aşk şarkısı. Melodik yapısı ile bana 80’lerin slow şarkılarını hatırlatıyor. Sözleri itibari ile ise ‘Yanlış Biriyle Doğru Hikaye’ ile  başlayıp ‘Eksik’ ile devam eden hikayenin son durağı, yani üçlemenin son halkası. Zehirli bir ilişki, ayrılığın kabul edilmemesi ve son olarak kaybedilen aşkın hiç unutulmaması. ‘Unutmadım Bizi’ işte bu son noktada duruyor. Daha soğuk, daha buruk ve daha melankolik.

Canozan’dan ‘Kalbimden Tenime’

Canozan, çalışmalarına başladığı indie-rock albümünün ‘Kalbimden Tenime’ adlı ilk single’ını müzik severlerin beğenisine sundu. Sözü ve müziği Can Ozan, aranje ve mix’i Mert Kasap imzası taşıyan ve albümün duygusal parçalarından biri olan ‘Kalbimden Tenime’ye çekilen romantik klibin yönetmenliğini ise Can Özen üstlendi. Canozan’la yine bu köşe için yaptığım röportajda şöyle demiştim “Canozan gece uyutmayan duyguların şarkılarını yapıyor”.

‘Kalbimden Tenime’ ile tekrar görüyoruz ki Canozan gece uyutmayan duyguların şarkılarını çok iyi yapıyor. ‘Sar Bu Şehri’, ‘Toprak Yağmur’a, ‘Mutlu Olmak Zordur Derler’ onun çok sevdiğimiz şarkıları. Canozan şarkılarının kalpten tene ve sonrasında da tüm ruha yayılan duygusu insanı şarkının içine hemen çekiyor. Canozan dinleyicisiyle yepyeni çalışmalarla buluşmaya devam ediyor. ‘Kalbimden Tenime’ bir albümün de habercisi aynı zamanda. Heyecanla bekliyoruz.

Yazının Devamını Oku

Göktan ‘Bugünlerde’ Özlediğimiz Romantizmi Hatırlattı

3 Mart 2021
Göktan’ı ‘Efsane’, ‘Mevsimler’, ‘Sen’ gibi unutulmaz şarkılarla tanıdık sevdik. Şarkılarında dinleyiciye tatlı bir romantizm yaşatan Göktan, yeni şarkısı ‘Bugünlerde’ ile dinleyicisiyle yeniden buluştu.

En son yayınladığı ‘Derinlerde’ ve ‘Soruyor Kalbim’ çalışmalarının devamı olan ‘Bugünlerde’ şarkısında yine Göktan’ın sakin ve etkileyici yorumu bizi şarkıya bağlıyor. Uzaklara dalıp sakin sakin hislenerek şarkı dinlemeyi özleyenler Göktan’ın yeni şarkıları tam sizin için. Sevgili Göktan, dinleyiciyle buluştuğu yeni şarkıları vesilesi ile sorularımı yanıtladı. 

Sevgili Göktan, ‘Bugünlerde’ ile tatlı bir romantizm yaşatıyorsun dinleyiciye. Sakin, acelesi olmayan ve hislerini söylemekten çekinmeyen bir şarkı ‘Bugünlerde’. Halbuki aşkın da hayatın da aceleye geldiği hep bir sonrakine hızla yol alındığı günümüzde (elbette istisnalar var) nasıl bir ruh hali sana bu şarkıyı yazdırdı?

İstanbul’dan uzak kaldığım yıllarda yazdığım bir şarkıdır ‘Bugünlerde’. Alabildiğine deniz, rüzgar, gökyüzü gibi dijital dönemin öncesinde çok sık kullanılmış metaforlarla dolu. Aşkın içinde, karşısındaki insandan çok yaşamın kendisine ve dünyaya odaklı bir adamın hikayesi. Özlemi ve duyduğu arzu maço değil. Ayrılığı kabullenen ve bu kabulün üzerine hayatı bir örtü gibi örten duyguların şarkısıdır. Değerli müzisyenler Erdem Sökmen ve Süha Rami’yle birlikte kendi hikayemi müzikal bir tada dönüştürdüm.

Sen, ‘Efsane’, ‘Mevsimler’ gibi unutulmaz şarkılarınla dinleyicilerinle özel bir bağ kurdun ve bunu ‘Bugünlerde’ ile devam ettiriyorsun. Biraz uzun zamanlar mı giriyor çalışmalarının arasına neler yaptın bu süreçte yeni çalışmalarını daha sık dinleyecek miyiz yakın gelecekte?

Evet uzun bir ara oldu. 2008’de çıkardığım ‘Beşinci Sonbahar’ albümü ve 2013’e kadar süren sahne hayatımdan sonra biraz durup nefes almaya ihtiyaç duydum. Kimim, ne yapıyorum, tek ve biricik hayatın içinde istediğim bu mu gibi, zaman zaman çoğu insanın üzerine çöken sorularla biraz ara vermeyi planlamıştım. Bu boşluk öyle iyi geldi ki, ben hiç fark etmeden yılları arkasına sarmalamış. Müzikle tekrar gözümü açtığımda on yıldan fazla süre geçmişti. Zaman bir illüzyon gibi biliyorsunuz. Asıl olan hep şimdi. Ve şimdi, yeni şarkılarla tekrar dönmenin mutluluğunu yaşıyorum.

'Derinlerde’ ve ‘'Soruyor Kalbim’ çalışmalarının devamı olan ‘'Bugünlerde’ ile dinleyiciyle buluştun bu üç şarkının arasındaki bağ ve hikayeyi paylaşır mısın?

‘Soruyor Kalbim’ ve ‘Bugünlerde’ şarkıları yaklaşık aynı dönemin izdüşümleri. Tam onları toparlayıp çıkarmaya hazırlanırken, birlikte çalıştığım Yuri Ryadchenko bir gün stüdyo çıkışında “Dur sana bir şey dinleteyim” dedi. ‘Derinlerde’ şarkısını ilk o akşam duydum. Söz ve müziği Metin Pehlivanoğlu ve Yuri’nin şarkısıydı. Nostaljik tadı ve çarpıcılığıyla beni çok etkiledi. Annem yıllar önce akordiyon çalardı, bu tarz şarkıları çok sever. Önce sadece ona sürpriz olsun diye okumak istedim. Yuri şarkıyı bana gönderdi, hemen o gün okudum. Annem şarkıyı benden duyunca bayıldı ki pop türü şarkılara pek prim veren biri değildir. Hayatımda ilk defa bir şarkı için bana “Bu şarkıyı çıkarsana” dedi. Üzerinde çalıştığım şarkılar bitti bitecek derken bir anda yeni bir şarkı önüme gelmiş ve bir anda bitmişti. Bazen planlarınız hayatın bildiğini pek bağlamıyor işte. Böylece 14 Şubat 2020’de yıllar sonra dinleyiciyle ilk buluşmam ‘Derinlerde’ şarkısıyla oldu.

Yazının Devamını Oku

Omark ‘Düş Kapanı’yla Rüyaların Dilini Çözüyor

25 Şubat 2021
Omark, 22 Ocak’ta yayınladığı albümü ‘Düş Kapanı’ için  “Rüyalarımın derinliklerinde keşfettiğim özgürlüğümün halka arzıdır” diyor. Omark’ın, içerisinde anılardan korkulara, sanrılardan hayallere, neşeli pembe anlardan derin karanlıklara uzanan çeşitlilikte hazine barındıran bir zihnin sinapsları olarak tanımladığı ‘Düş Kapanı’ albümü rüyalarıyla bağlantısı kopmamış dinleyiciyi hemen içine çekecektir. Kendisini ‘Kaçasım Var’ şarkısıyla tanımıştım ve o gün bugündür de dinler takip ederim. Rüyalar ve müzik temalı bu röportajı ilgiyle okuyacağınızı umuyorum.

Sevgili Omark, ‘Düş Kapanı’ albümünü 22 Ocak’ta yayınladın. Albümün isminden de anlaşılacağı üzere konumuz rüyalar, bilinçaltı vs. Zaten sen de şarkılarında lucid rüyalar, bilinçli rüya deneyimleri ve astral seyahat gibi ruhsal psikolojik temaları işliyorsun. Rüyaların şarkılara dönüşme süreci ne zaman başladı? Düş Kapanı kullansan da rüyalarınla barışıksın bence, öyle misin?

Rüyalarımın veya öyle sandığım şeylerin şarkıya dönüşme süreci yaklaşık 2 yıl önce başladı. Sanırım 2019'du. Öyle sandığım şeyler dememdeki sebep, bazı rüyalarımın, içinde bulunduğumuz anı hayat olarak tanımlamamızı sağlayan duyularımı iptal ederek, içinde barındırdığı her ögeyi duyular harici başka bir vasıta ile açıklanamaz şekilde yoğun ve gerçek hissettirmesidir. Yarı uyur durumda olan zihnin içinde bulunduğu durumlar o kadar sürrealdir ki, o anki hikayenin tüm ögelerinin bir parçasısındır. Misal, bir ormanda yürüyorsan yaprak da sen, çamur da sen, o orman da sen, etraftaki sesler de sensindir. Bu durumun tarifi çok zor. Rüyalarınla barışık mısın sorusunun cevabına barışığım demek yetersiz olacaktır, bağımlıyım daha doğru. Keşke eskisi kadar çok görebilsem.

Şarkılarımı yazarken özellikle intro ve nakarat bölümlerinde, genel duygudan tamamen bağımsız melodiler yaratmaya çalışıyorum” demişsin işte bu tercihinin dinleyiciyi zorladığını tahmin ediyorum, nasıl tepkiler alıyorsun. Bu tercihinin senin müziğine kattıklarını biraz açar mısın?

Aslında bu bir tercih değil, elimde olmadan yaptığım bir şey. Yönü ve nereye gideceği belli olmayan rüyalarımı şarkıya dökmeye kalktığımda ortaya bu çıktı. Dinlediğim grupların da bu duruma çok etkisi oldu. Her zaman komplike, dinlenmesi zor ve yorucu müzikleri dinlemeyi tercih ettim. Sonuçta bu durum kendi şarkılarıma da yansıdı. Dinleyen birçok insan "neden böyle yumuşacık bir introdan sonra böyle sert bir bölüme geçtin?" veya "keşke bu bölümü eklemeseydin" gibi yorumlar yapıyor. Dinleyici olarak bu yorumlarda bulunmakta haklılar.

Ama asıl anlaşılması gereken şu ki; beğenilmeyen veya eleştiri alan o gitarlar&sololar bir cümle kurmaya çalışıyor ve rüyadaki bir imajı veya sahneyi notalarla ifade etmeye çalışıyor. Yani o gitarlar orada girmez ise hikaye yarım kalacak. Şarkı bütünlük arz etmese de hikaye tamamlanmış oluyor. Ama ortaya dinlenmesi zor bir müzik çıkıyor bunu kabul ediyorum, ancak bu duruma yapılabilecek bir şey maalesef yok.

Madem rüyalarla haşır neşir bir müziğin var diğer sanat dallarında da bu konuyu takip ediyor musun? Mesela bu konuda en önereceğin film gibi? (Inception hariç)

Aslında birçok sanat dalına ilgi duyuyorum. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunuyum. Hala arada sırada elime kalem alıp bir şeyler karalarım. Single kapaklarımı kendim tasarlıyorum, kliplerimi de büyük oranda kendim çekiyorum. Eskiden çok film izlerdim. Maalesef o motivasyonu biraz kaybettim ama ilk aklıma gelen filmler, Donnie Darko, Clockwork Orange, Mulholland Drive, Lost Highway olabilir. Kolay izlenebilir şeyleri de izlemeyi severim misal Batman serisi, Kill Bill serisi… Düşündüm de yaz yaz bitmez.

Yazının Devamını Oku

Tuna Kiremitçi’den On Numara Bir Şarkı ‘Aşkınla Her Şey Oldum’

17 Şubat 2021
Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları I-II albümlerini bayılarak dinleyen biri olarak hemen şunu müjdelemek isterim ki projenin üçüncüsü de yolda. Yeni düetleri şimdiden merak ediyorum.

Bugünlerde yine dinlemeyi çok sevdiğim bir Tuna Kiremitçi şarkısı var ‘Aşkınla Her Şey Oldum’. Bu şarkı 29 Ocak’ta yayınlanan On Numara Olaylar’ albümünde yer alıyor. Ruhumuz bu şarkının ruhuyla bir oluyor. İşte şarkıyla ilgili bahsettiğim his böyle bir his. ‘On Numara Olaylar’la ilgili “Dinleyenlere üç kuruşluk mutluluk verebilirse ne mutlu” diyen sevgili Tuna Kiremitçi’yle ‘on numara bir röportaj’ yaptık.

Sevgili Tuna, ‘On Numara Olaylar’la karşımızdasın. 8 şarkılık yeni bir albüm yaptın ve 29 Ocak’ta yayınladın. Albüme ismini de veren ‘On Numara Olaylar’a tatlı bir klip çektin. Bu şarkı oynak ritimli bir şarkı olsa da adeta tek tek sıraladığın maddelerle güleriz ağlanacak halimize hissiyatı yaşatıyor. Benim için en acıklı satırlar da şunlar oldu: “Üç kuruşluk mutluluk uğruna dört bir yanı kollayan.” Bu tespit çok doğru ve bazen bu uğurda sanki hayatın kendisini bile kaçırıyoruz. Seni böyle düşünmeye ve bu sözleri yazmaya götüren ne oldu?

Bir arkadaşım ne zaman arka arkaya terslikler yaşasa gülerek “On numara olaylar!” der. Onun bu tavrına bayılırım. Bir gün bunun bir şarkı olabileceği fikri aklıma geldi ve olaylar gelişti.  Sahiden de bir “Güleriz ağlanacak halimize” şarkısı. Bir de yine bir Balkan havası yapmak istiyordum. Seviyorum bizim oraların müziğini. Balkan müziği de tarih boyunca orada yaşananlara inat neşeli ve hayata bağlıdır. Şöyle Rumeli düğünlerinde çalınacak ama zekice sözleri olan bir şarkı yapayım istedim. Dinleyenlere üç kuruşluk mutluluk verebilirse ne mutlu.

‘Aşkınla Her Şey Oldum’ bu albümde en sevdiğim şarkı oldu. Bu şarkıya bir klip gelecekmiş gibi hissediyorum. ‘Aşkınla Her Şey Oldum’ çok samimi ve sahici satırlar. Bu şarkıyı dinlerken evet işte aşıkken yaşadığımız duygu bu diye düşünüyorum. Ama “Dünyadaki zehre inat kendime kumdan kaleler kurdum” diyorsun ya sanki bu vaziyet aşkın karşısında ne kadar savunmasız olduğumuzu da hatırlatıyor. Ne dersin?

O şarkı çok zamanımı aldı. Sonunda hem mecazi hem de ilahi aşkı anlatmak isteyen bir beste oldu. İlahi aşkta yaratıcıyla bir olmak, sonunda her şey olmak niyeti vardır, biliyorsun. Kendi benliğinin ötesine geçmek. Bektaşi geleneğine bağlıyım o yüzden benim için anlamlı. Ayrıca günlük hayatta birine aşık olduğumuz zaman da kendimizden taşıp o insanla bir olmak isteriz. Kumdan kale yapmak gibi işte. Önemli olan yıkılabileceğini bile bile yapmak. O cesaret. Doğru düşünmüşsün, en kuvvetli ikinci klip adayımız o.

Öğrencilik yıllarında kurduğun grubun ismi ‘Kumdan Kaleler’ ilk grubundu ve ‘kumdan kaleler’e şarkı sözlerinde de rastlıyoruz. ‘kumdan kale’ senin için ne ifade ediyor?

Orada kendi müzikal köklerime selam yollamak istedim evet. O yıllarda konserlere başlarken

Yazının Devamını Oku

Mavi’nin ‘Karya Kayıtları’yla Bodrum’un Maviliklerine Açılıyoruz

10 Şubat 2021
Gümüşlük’e yerleşen Mavi, Bodrum’dan aldığı ilhamla yola çıkarak yaptığı ‘Karya Kayıtları’nda bugüne kadar yayınlamış olduğu şarkıları arasından seçtiklerini yeni bir müzikal yaklaşımla yorumluyor. Şimdinin Mavi’si geçmişinin şarkılarını söylüyor. Sevgili Mavi’yle müzik, hayaller, geçmiş, bugün ve Bodrum hakkında konuştuk.

Sevgili Mavi, dinlerken insana huzur veren bir çalışma olmuş ‘Karya Kayıtları’ eski şarkılara yeni bir bakış açısı yeni bir yorum. Ne değişti sende Gümüşlük’te yaşamaya başlayınca ve hangi duygularla yola çıktın bu çalışma için?

Açıkçası çok şey değişti. Üç seneye sığdırılmış ömürlük bir hesaplaşma, olgunlaşma, keşif süreci diyebilirim. Burada zaman da farklı akıyor, bazen daha yavaş, bazen daha hızlı ama asla düz bir çizgide değil. Katman katman, hem şimdini yaşıyorsun hem geçmişini, hem burada yaşamış bütün geçmiş uygarlık ve yakın dönem kişilerin enerjisini, buradaki kendi hatıralarını. Bodrum’la 35 yıllık Gümüşlük’le 20 yıllık geçmişim var sonuçta. Buranın beni savurduğu noktadan geçmişime bir bakış atmak istedim. Biraz da vedalaşmak bir dönem ile. Minik bir özet gibi. Müzikal olarak net bir sınıfa girmemesini de istedim, grileşmek bir nevi, çünkü bundan sonra yeni şeyler denemek istiyorum, belki artık o kadar sakin ve huzurlu biri değilimdir.

‘Karya Kayıtları’ için seçtiğin şarkıları neye göre belirledin?

3 şarkıyı kendi favorilerimden seçtim, 3 şarkıyı dinleyicilerin favorilerinden. Zaten proje benim kalbime en yakın şarkı ile başlıyor. Yıllar önce albümde yer almış ama hiç öne çıkarılmamıştı ‘Hiçedönük’, ona vefa borcumu da ödedim, artık önüme bakabilirim.

Şimdinin Mavi’si geçmişinin şarkılarını söylüyor. Şimdilerdeki Mavi nasıl bir Mavi ve ondan yeni şarkılar da gelecek mi?

Şimdilerde nasıl bir Mavi olduğumu sanırım ben de biraz yolda tanıyacağım. Pandemi sürecinde bahçede çalıp söyledik biraz, sanırım ilk olarak onları YouTube kanalımdan sizlerle buluştururuz, sonrasında yeni şarkılar var yolda. Single mantığında yayınlamak ister isek ilki Mart’a yetişecek şekilde. Ama tabii hayat, kader kısmet ve salgın hastalıklar.

Yazının Devamını Oku