Bir başkadır benim memleketim

Penceremden görünen ormancıkta, her ağaç hüda-i nabit büyümekte, yapraklar canlarının istediği gibi hür bir şekilde gelişmekteydiler. Korkunç bir serbestiyet içinde nefes almaktaydı bu tabiat. Allah'ıma şükrettim. Bir başkaydı benim memleketimin ağaçları bile.

Son zamanlarda her gün televizyonların haber saatlerinde ekran başına koşarak oturup ‘‘Bugün neler oldu, kaç kişi istifa etti?’’, ‘‘Hükümet ayakta mı, değil mi?’’ heyecanları yaşamaktayız. Tam meclis tatile girmiş, siyaset hayatı sakinleşmişti, her günkü magazin türü haberleri daha da yoğunlaşmış bir şekilde seyredeceğimizi ve okuyacağımızı düşünürken birdenbire canlanan ve heyecan veren siyaset yazın sıcağını bile unutturdu bizlere.

Hep dua ettim, iyi ki İsviçreli değiliz diye. Onlar fevkalade organize oldukları için hayatlarında hiçbir heyecan yok. Avrupa Topluluğu'na girmek diye bir sorunları yok. Paraları hiç değer kaybetmiyor. Siyasi düzenleri nasıldır, hiç bilinmez, yazılıp çizilmez, dümdüz gider. İsviçre'ye gitmekten hiç hoşlanmam, çok sıkıcı bulduğum bir ülkedir. Ama hasbelkader bir gittiğimde bir sabah kalkıp pencereden dışarıya baktım, ilkbahardı. Parklardaki menekşeler muntazam aralıklarla dikilmiş. Laleler aynı boyda ve birbirinden aynı uzaklıkta, hatta ağaçlarda yeni çıkmaya başlamış olan yaprakların hepsi aynı ebatta, aynı hizada yeşermekteydi. Çok şaşırdım ve bana son derece tekdüze geldi. İçimi sıkıntı bastı. Halbuki o sırada Çırağan'da oturuyordum, penceremden görünen Yıldız Sarayı'nın uzantısı olan ormancıkta, her ağaç hüda-i nabit büyümekte, yapraklar canlarının istediği gibi hür bir şekilde gelişmekteydiler. Korkunç bir serbestiyet içinde nefes almaktaydı bu tabiat. Allah'ıma şükrettim, onların bu hürriyetini görebildiğim için. Bir başkaydı benim memleketimin ağaçları bile.

Bir Anayasa kitabı atıldı, ülke serveti yarı yarıya indi, başbakanımız rahatsızlandı, evinden günlerce çıkamadı ama istifalar gelmeye başlayınca ne oldu ise birdenbire canlandı ve evinden çıkamayan başbakanımız saatlerce toplantılara katılır oldu. Hayretler içinde kaldım, sevindim. Bir başkadır benim memleketimin insanları.

Bir sendika başkanı bağırıyor, hükümeti eleştiriyor, ‘‘Geldik, gidiyoruz, hep aynı siyasiler başımızda’’ diye haykırıyor ama kendisi de otuz senedir sendika başkanıymış. Bir başkadır benim memleketimdekiler.

Bazı hükümet etmiş siyasiler, bizi IMF'ye muhtaç etti, servetimizi yarıya indirdi, ekonomiyi rezil etti diye Kemal Derviş'i tenkit ediyorlar, ama ekonominin kendi yanlışlıklarından bu hale geldiğini unutuyorlar. Bir başkadır benim memleketimin muhalifleri...

Medyadan öğrendiğime göre bir hastane varmış, kaçakmış, ruhsatı yokmuş, iskánı yokmuş ama bütün milletvekillerimiz orada tedavi görüyorlarmış. Bir başkadır benim memleketimin inşaat kaideleri...

Kimi genç kızlarımız saçlarına hürriyet tanımadıkları için tesettürle üniversite bitirmek serbestisi istiyorlar. Bir başkadır benim memleketimin bazı genç hatunları...

Oy uğruna, sadece istemeye ve almaya alıştırılmış bir insan kitlesine sahip olan ülkemizde, bir başkadır benim memleketimin halkı...

Hiç vergi vermeden hayatlarını geçiren ve ülkenin her türlü olanaklarından istifade ederek, hükümeti ve yanlış giden işleri her dakika tenkit eden bir tür insan grubuyla, bir başkadır benim memleketim...

Yurtdışında yaşayıp, yazın gelip güneşten ve güzelliklerden istifade ederken, memlekette ters giden olayları her dakika tenkit eden ve adeta yüksekten bakan Türk kökenlileriyle, bir başkadır benim memleketimin Beyaz Türkler'i.

Trafik kazası olmuş, adamcağız yerde yatıyor, ölmek üzere, bir muhabir haber yapacağım diye neler hissettiğini soruyor. Bir başkadır benim memleketimin medyası...

İntihal yapan profesörleriyle, üniversite kuran fikir adamlarıyla, bir başkadır benim memleketim...

Siyasileriyle, işadamlarıyla, idarecileriyle, mimarıyla, mühendisiyle, avukatlarıyla ve daha pek çok meslekleriyle, genciyle, yaşlısıyla,

Havasına, suyuna, taşına, toprağına,

Canım feda binbir yoluna,

Her köşesi cennettir, cennet gibi bir yerdir,

Bir başkadır benim memleketim.

İyi ki İsviçreli değilim.
Yazarın Tüm Yazıları