Anneciğim, seni özlüyorum

Bence, ticaret gayesiyle yaratılmış olan günlerin en kutsalı Anneler Günü'dür. Bütün anneleri kutlarım.

Şimdi benim ne annem var, ne de ‘‘anne’’ diyen bir çocuğum...

İpek dahil, bütün yeğenlerim ve gençler benim çocuğum, dolayısıyla çocuktan yana bir sıkıntım yok. Ama benim şimdiki yaşımda kanserin pençesinden kurtulamayarak vefat eden annemi bu vesileyle burada anacağım.

Anneciğim, bu da benim sana anneler günü hediyem!

Ne tuhaftır, annemin adına kurulan Sadberk Hanım Müzesi'ni yaşatmak ve onun anısına bir yazı yazmak, annem ile arkadaşlıktan en uzak olan bendenize nasip oldu.

Çok genç yaşta, 1973'te ölmesine, bizi bırakıp gitmesine rağmen onun anneliğini dolu dolu yaşadığımı söyleyebilirim.

Çocukluğumda egzamadan muzdarip bir çocuk olduğum için geceleri hep kalkıp kalkıp beni kaşımasını dün gibi hatırlarım.

Annem, son derece konservatif ve geleneklerine bağlı bir insandı.

Dindardı, çok hastalık çeken ablam yüzünden midir nedir, Allah'ına güvenen ve ibadetini eksik etmeyen, fakat gayrimüslimlerden de çok dostu olan bir kişiydi. Çok yumuşak sesli ve çok yumuşak başlı olmasına rağmen çok disiplinli yetiştirmişti hepimizi. Hepimizle ayrı ayrı ilgilenir ve şefkatini esirgemezdi.

Hayatı boyunca kayınvalidesi ile yaşamıştı ve babamıza çok saygılıydı. Onu eve geldiği veya gittiği zaman muhakkak karşılar yahut geçirirdi.

Beraber yaşadığımız günlerde kavga ettiklerine sadece bir gün şahit olmuş ve ne yapacağımı şaşırmıştım. Babam, işkolik bir adamdı, karısının arzularını yerine getirmeye vakti olmazdı ve son derece titiz olduğundan dağınıklığa tahammülü yoktu, zor bir adamdı.

Annem bütün bu zorluklara göğüs gerer, sesini çıkarmazdı. Ben olsam tahammül etmezdim, zahir, babamı çok severdi. Üstüne üstlük o devirde flört etmek mevzubahis olmadığı ve babam da teyzesinin oğlu olduğu halde sadece bir kere görüp öyle evlenmişti.

Çok titiz ve süper bir ev kadınıydı. Ev ekonomisinin ne olduğundan çok iyi anlardı. Yemek pişirmeyi bilmediği için devamlı ahçının yanında bu bilgisizliğinin kompleksini yenmeye çalışır ve bizlere yalvarırdı, ‘‘Ne olur mutfağa girin ve ahçıdan bir şeyler öğrenin’’ diye. Herhalde ters tepmiş ki, hiçbirimiz yemek pişirmeyi öğrenemedik. Aşk mideden geçer hesabı...

Bizim sorunlarımızı babamıza hiç taşımadı, hep kendisi halletmeye çalıştı. Bizler evlenirken cebimize yüklü miktarda para koymuştu. Zira kendi annesi para vermemiş, annem de o zaman yeni gelin, istemeye utanmış ve günlerce parasız yaşamış, sıkıntı çekmişti. Yine bizlere evlenirken nasihat etmişti, ‘‘Kocalarınızla kavga ederseniz sakın ha bana anlatmayın, zira siz koynuna girer unutursunuz, ama ben unutamam’’ diye... Hep damatlarının ve gelininin tarafını tutardı. Onlara son derece saygılıydı, sırf biz kızları ve gelini mutlu olsun diye. Onları kapıdan karşılayıp geçirirdi, tıpkı kocasına yaptığı gibi. İyi bir ev sahibesiydi ve hiçbir zaman övünmezdi.

Çok güzel örgü ve dantel örerdi. Çok çalışkandı, hiç boş oturmazdı. Politikayı yakından takip ederdi ve kocasından dolayı bütün politikacı hanımları ile görüştüğü gibi Anadolu bayilerinin hanımlarını da aynı zarafetle ağırlardı.

Bahçeye ve çiçeklere çok meraklıydı, özellikle de bitkilerden yapılmış olan kocakarı ilaçlarına. Hepsini de bizim üzerimizde denerdi. Hepimize zorla eşek sütü içirmişti çünkü anne sütüne en yakın olduğuna inanırdı. Eli açıktı, bir seyahate, herhangi bir yere gittiği zaman herhangi bir alışverişi mutlaka beş adetti. Bir kendi evine, bir de biz dört çocuğa alınırdı. Hiçbir zaman bizi birbirimizden ayırmadı. Her çocuğunun her şeyi tamam olmalıydı. Güzele meraklıydı. Aldığını güzel seçerdi.

Bazen düşünüyorum da, iyi ki çocuğum olmadı diye seviniyorum. Çünkü ben hiçbir zaman onun kalitesinde, onun gibi şefkatli, onun gibi fedakár bir anne olamazdım. Allah kime ne vereceğini gayet iyi biliyor.

Kısa süren hayatın bütün bu fedakárlıklara değdi mi bilmiyorum ama, hiç değilse seni burada sevgiyle anmama sebep oldu.

Anneciğim seni özlüyorum...


Bazen düşünüyorum da iyi ki çocuğum olmadı diye seviniyorum. Çünkü ben hiçbir zaman onun kalitesinde, onun gibi şefkatli, onun gibi fedakar bir anne olamazdım. Allah kime ne vereceğini gayet iyi biliyor.
Yazarın Tüm Yazıları