Gayrimenkul sektöründe firmalar da tüketiciler de bilinçlenmeye başladı

Malum, koronavirüs salgınıyla birlikte hayatımızdaki birçok şey çok hızlı şekilde değişti. Onlardan biri de kuşkusuz gayrimenkul sektörü. Konut piyasası son aylarda oldukça hareketli. Doğal olarak kafalar karışık. En çok da ‘gayrimenkule yatırım yapılmalı mı?, ‘gayrimenkul yatırımı için geç mi kalındı?’ gibi sorular var. İşte hem bu sorulara yanıt bulmak hem de siz okurlarımızı gayrimenkul sektörüyle ilgili doğru bilgilendirmek amacıyla bu haftaki “SERKAN KIZILBAYIR İLE YAN KOLTUK” sohbetlerimizde, Gayrimenkul Danışmanı Burak Arpacı’yı konuk ettim. Burak Arpacı, “Her geçen gün hem inşaat firmaları hem de tüketiciler daha da bilinçlenmeye başladı” diyor ve sonra ben soruyorum o anlatıyor.
* * *

Öncelikle sohbetimize sizi tanıyarak başlayalım, kendinizden bahseder misiniz?
Tüm Hürriyet okurlarının yeni yılını kutluyor, sevgi ve selamlarımı iletmek istiyorum. 1980 yılında Ankara’nın Kalecik ilçesinde doğdum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Yaklaşık 25 yıldır da başkentte gayrimenkul danışmanlığı yapıyorum.



Emlak sektörüne nasıl başladınız? Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz?
Emlak sektörüne 1997’de Keçiören’de bulunan Elif 4 Emlak’la başladım. Dört yıl öncede Çankaya Çukurambar’da Next Level’da bulunan Angera Yatırım A.Ş.’nin hem kurucusu hem de ortağı oldum. Halen iki şirketimle de emlak sektöründe yoluma devam ediyorum. Yaklaşık 25 yıllık sektör tecrübemin yanı sıra Keçiören İnşaat Müteahhitleri Derneği başkan yardımcılığı, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu yönetim kurulu üyeliği ve Ankara Ticaret Odası 62 No’lu Gayrimenkul Danışmanlık Hizmetleri Meslek Komitesi üyeliği görevlerimi sürdürüyorum.

EN DOĞRU KÂRLI YATIRIM İÇİN ANALİZ YAPIYOR VE SUNUYORUZ

Emlakçı nedir? Nasıl çalışır? diye sorsak size, genel hatlarıyla mesleği nasıl anlatırsınız?
Öncelikle emlakçı yerine ‘gayrimenkul danışmanı’ demenin daha doğru bir tabir olacağını düşünüyorum. Tabii halk dilinde sıklıkla kullanılan tabir emlakçı ama gayrimenkul danışmanı daha kapsayıcı ve bizim yaptığımız işi de tam olarak bu tanım anlatıyor. Bir gayrimenkul danışmanın görevi, portföyünde bulunan gayrimenkulün değerlendirilmesi, fizibilitesinin çıkarılması, müşteri analizinin yapılması, projelendirilmesi ve minimum sürede sonuç odaklı satılması veya kiralanması sürecini doğru yürütmektir. Gayrimenkul olarak yapmayı düşündüğünüz yatırımın danışmanıyız biz. Bu sektör ile ilgili her ayrıntıyı takip etmeniz ya da bilmeniz mümkün olmayabilir ki sürekli kendini güncelleyen bir yanı da var. İşte bu sırada sizin adınıza en doğru ve kârlı yatırım için analizleri yapıyor, sunuyoruz. Alıcı ile satıcıyı aynı platformda buluşturan güven üzerine kurulu bir nevi aracılık hizmeti de yapmaktır. Mesleğimizin özü güvenilirliktir, şeffaflıktır, dürüst hizmet verebilmektir.



DANIŞMANLIĞI EHLİNE YAPTIRMAYINCA HÜSRANA UĞRAMAK KAÇINILMAZ OLUYOR

Bu sektörde meslek grubu olarak genel hatlarıyla sizce eksik olan neler var?
Maalesef öncelikli eksiğimiz kurumsallık. Geçmiş yıllardaki denetimsizlik, sektöre girmenin kolaylığı, daha fazla kazanma isteği, eğitimi olsun olmasın herkesi bu sektöre doğru çekmiştir. Mesleğimize uzaktan yakından alakası olmayanlar ile emlak alıp satmayı ek iş haline getirmiş kişiler, sektörde ciddi problemlerle karşılaşmamıza neden oluyor. Bilinçsiz yapılan işlemler sonucunda da birçok müşteri mağdur olmuştur. Birçok bilgi, araştırma ve tecrübeyi gerektiren bu danışmanlık hizmetini ehli olmayan biri ile yaptığınızda hüsrana uğramanız da kaçınılmaz oluyor haliyle. Oluşan bazı mağduriyetler de mesleğimizde itibar erozyonu oluşturmuştur. Güven üzerine kurulması gereken bu iş birliği, bilinçsiz yapılan bu çalışmalar sebebi ile işini en doğru şekilde yapmaya çalışan meslektaşlarımızı da olumsuz etkilemekte.



Peki bahsettiğiniz bu sorunların çözümü neler? Ve çözüme yönelik ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Bu süreç, son çıkan kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmeye çalışılmaktadır. Ama denetim mekanizmasını da unutmamak gerekir. İşte tam da burada meslek birlikleri ve meslek odaları devreye girmelidir. Gelişmiş ülkelere baktığımızda en saygın meslek dallarından bir tanesinin gayrimenkul danışmanlığı olduğunu görebiliyoruz. Aşırı rekabetçi bir ortam, bilinçli eğitim ve düzenli denetimle ülkemizde de mesleğimiz yeniden itibarlı ve prestijli meslekler arasında en üst sıralara adını yazdıracağına inancım tamdır.



TÜKETİCİLER DOĞRU PROJEDE OLMAK İSTİYOR

Bir gayrimenkulün fiyatını belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz, en önemli faktörler nelerdir? Ev almak isteyenler neleri tercih ediyor?
Gayrimenkul sektöründe her zaman büyük bir yarış vardır. İnşaat firmaları yatırımlarını en doğru bir şekilde şekillendirerek, en doğru projeyi yapma çabasındadır. Her geçen gün hem inşaat firmaları hem de tüketiciler daha da bilinçlenmeye başladı. Risk almak istemeyen firmalar artık profesyonel fizibilite çalışmaları yapıyorlar. Bir inşaat projesi, başlı başına bir fizibilite çalışması gerektirmektedir. Çünkü tüketici ihtiyaçlarının iyi belirlenmesi gayrimenkul satışında en önemli faktörlerin başında geliyor. Tüketiciler başarılı bir yatırım yapmak, doğru yerde doğru projede olmak istiyorlar. Yaşam alanlarında yüzme havuzu, fitness salonu hatta tenis kortu olsun istiyorlar. Sosyal olanaklar arttıkça gayrimenkule daha fazla fiyat ödemeye hazır ve istekli durumda oluyorlar. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar AVM’ye ya da cadde mağazalarına yakın gayrimenkul tercih ederken, Anadolu’da sağlık hizmetleri, okul, hastaneye yakınlık gibi kriterler göz önünde tutuyorlar. Yani doğru proje, lokasyon ve sosyal olanaklar bir gayrimenkulün fiyatını belirleyici en önemli faktörlerin başında yer alıyor.



BAŞKENT YATIRIMCILAR İÇİN CAZİBE MERKEZİ HALİNE GELDİ

Ülkemizde döviz kurunda son günlerde yaşanan dalgalanmalar gayrimenkul sektörünü nasıl etkiledi?
Maalesef ülke olarak hiçbir yurttaşımızın istemediği zorlu bir süreçten geçiyoruz. Bu durum ticaretin her kolunda olduğu gibi bizim sektörümüzü de derinden etkilemiştir. Ancak ben her zaman yaşanan kriz süreçlerinin fırsata çevrilebilir olduğuna inanan biriyim. Baktığınız zaman var olan enflasyon ve ekonomideki belirsizlikle beraber, yatırımcıları güvenli bir liman arayışına itti. Yüzeysel olarak piyasa bu buhrandan etkilenmiş gibi görünse de gayrimenkul sektöründe her kriz bir fırsattır aslında. Yatırımcıların tercihi ‘altın, euro, dolar’dan ziyade gayrimenkul üzerine olması gerektiğini de yıllardır söylüyorum. Çünkü ülkemiz ve başkentimiz her geçen gün yabancı yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Bildiğiniz üzere ülkemizde ve başkentimizde yapılan yabancı yatırım her yıl başka ülke ve şehirlere göre yatırımcısına daha fazla kazandırmıştır. Gayrimenkulde doğru yatırımlar yapıldığında tüm yatırım araçlarından daha fazlasını yatırımcısına kazandırmıştır ve kazandırmaya devam edecektir. Bundan dolayı hem yurt içi hem de yurt dışında bulunan tüm yatırımcılarıma, gayrimenkul yatırımı yapmalarını tavsiye ediyorum. Gayrimenkul yatırımı yapanlar ekonomide olan dalgalanmalardan etkilenmeden kazanmaya devam ediyor.