Paylaş
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, tekstil sektörünün toparlanma sürecinde olduğunu söyledi. Temmuz ayı tekstil ihracat rakamlarının geçen yılın aynı ayını neredeyse yakaladığını belirten Engin, “Tekstil sektörü olarak ihracatta Haziran ayına göre yüzde 18,5 artış sağladık. Temmuz ayında Türkiye 656 milyon dolar tekstil ve 1 milyar 812 milyon dolar hazır giyim ihracatı gerçekleştirdi. Bu süreçte eski rakamları yakalamamızda devletimizin destekleri ve sanayicilerimizin dirayetli duruşu oldukça etkili oldu. Diğer yandan yılın ikinci çeyreğindeki AB ekonomisinde yaşanan yüzde 11,9’luk ve ABD ekonomisinde yaşanan yüzde 32,9’luk küçülme göz önüne alındığında Türkiye’nin ihracat değerlerindeki artış yüzdelerinin önemli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
KORUYUCU EKİPMAN İHRACATI KORUDU
Tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin etkileri sürerken, yeniden eski rakamları yakalamalarında birden fazla etkenin söz konusu olduğunu ifade eden Engin, Türkiye’nin kişisel koruyucu ekipman ve maske üretiminde dünyanın lider üreticilerinden biri olmasının bu süreçte sektörün toparlanmasında önemli rol oynadığını kaydetti. Yaşanan süreçte maske ve kişisel koruyucu malzemelerin günlük yaşantının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini hatırlatan Engin, “Toplum sağlığının korunmasında önemli bir rol üstlenen maske konusunda; cerrahi maskelerin ardından fonksiyonel tekstillerden üretilen çok kullanımlı maskeler de gündeme geldi” dedi.
PAZAR 4 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE
Analistler tarafından yapılan değerlendirmeleri paylaşan Engin, küresel yıkanabilir ve tekrar kullanılabilir maske pazarının, yüzde 8’lik istikrarlı bir yıllık bileşik büyüme oranı ile 2020 - 2030 döneminde 4 milyar doların üzerinde bir toplam pazar değerine ulaşmasının öngörüldüğünü aktardı. Standartları belirlenmiş çoklu kullanıma uygun yıkanabilir tekstil maske ihracatının serbest olmasıyla sektörün ayrı bir ihracat hamlesi içine girdiğini vurgulayan Engin, “Günümüzün yeni gereksinimlerine göre Ar-Ge çalışmalarımız da hızla devreye girdi. Firmalarımız bilinen bakteri, mantar ve virüslere karşı etkili, üstün yıkama dayanımına sahip antimikrobiyal ve antiviral iplik, kumaş ve koruyucu ekipman üretimi gerçekleştiriyor. Firmalarımız bu süreçte Ar-Ge merkezlerinde çalışmalarını hızlandırdı ve önceliği virüsten korunma ve halk sağlığı konusundaki tekstil çözümlerine ayırdı. Aynı zamanda özellikle ABD’nin ve Avrupa’nın Çin ile yaşadığı sorunlar neticesinde daha güvenilir tedarikçi olarak bizlere yönelmeleri zaten bizler için önemli olan bu pazarlarda artış trendini meydana getirdi” diye konuştu.
TEKNİK TEKSTİL ORANI ARTACAK
UTİB olarak geleneksel tekstil üretimini geliştirmenin yanı sıra teknik tekstil konusuna büyük önem verdiklerini açıklayan Engin, üretim sürecinde yaratılan katma değer ve ihracat gelirleri içindeki yüksek payı nedeniyle ekonomik kalkınma sürecinde önemli rol üstlenen ve dünya ekonomisinde geleceği olan bir sektör olduğunu vurguladı. Yakın gelecekte teknik tekstilin öneminin, kullanım alanları ve üretim miktarlarının çok daha fazla artacağına dikkat çeken Engin, “Ülkemizin bir yıllık teknik tekstil ihracatı, toplam tekstil ihracatımızın yaklaşık olarak yüzde 20’sini oluşturuyor. Bu oran yıllar itibariyle artacaktır. Diğer yandan tekstil sektörümüz pek çok alt ürün grubunda dünyada bölgesel ya da küresel üstünlüklere ve avantajlı pozisyonlara sahip. Herhangi bir alt sektöre öncelik vererek, diğer alanları ihmal etmek gibi bir strateji izlemeyeceğiz. Hali hazırda çok güçlü olduğumuz mekan tekstillerinde, giyimlik tekstillerde ve ayrıca başarı potansiyelimizin yüksek olduğu teknik tekstillerde mevcut pozisyonlarımızı çok daha iyiye taşımak doğrultusunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
YENİLENMELİ, GELECEK VİZYONUMUZU DEĞİŞTİRMELİYİZ
Salgınla birlikte her sektörde olduğu gibi tekstilde de yenilenme yaşandığını vurgulayan Engin, sektörün doğası gereği bu yenilenmenin devam edeceğini dile getirdi. Dünyadaki yeni ekonomik düzende geçmiş alışkanlıklarla iş yapmanın, ihracat gerçekleştirmenin verimlilik sağlamayacağını savunan Engin, “Mutlaka yenilenmeli, gelecek vizyonumuzu değiştirmeliyiz. Yenilenmeye açık olmalı ve belki de kendimizi yeniden kodlamalıyız. Aksi halde bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımlar boşa gider” diye konuştu.
TÜRKİYE İNSANİ YARDIM YAPABİLDİ
Türkiye’nin yılın ilk yarısında dünyada pandemiyle mücadele eden 100’den fazla ülkeden yardım talebi aldığını ifade eden Engin, bunların neredeyse tamamına insani yardım yapabilen lider ülkelerden biri olduğunu söyledi. Tekstil ve konfeksiyon sektöründe tüm ürün gamlarında üretim ve ihracat gücünü sergilediğini belirten Engin, üretilen tüm maske gibi koruyucu ekipmanların AB standartlarına sahip ve tüm dünyada tereddütsüz tercih edilen ürünler olduğunu kaydetti.
EN GÜÇLÜ AKTÖR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Dünyada hareketli ve değişken şartların yaşandığına dikkat çeken Engin, “Bütün parametreleri iyi değerlendirerek, global şartları etkin yönetebilirsek sektör olarak güçlü şekilde bu zorlu dönemden çıkabileceğimizi düşünüyorum. Yüksek teknolojili koruyucu ürünlere talep sürekli olarak artacak görünüyor. Türkiye şu anda tüm Avrupa kıtasının en büyük tekstil üreticisi. Orta vadede koronavirüs problemini az hasarla atlatmak ve orta uzun vadede özellikle ABD, AB, BDT ve Orta Doğu’dan ve diğer ülkelerden gelecek taleplerle bölgemizin ticarette en güçlü aktörü olmaya devam edeceğiz” dedi.
YARIN: BTB’İN İHRACAT TAHMİNLERİ
Paylaş